Polonya’da düzenlenen genel seçimlerden muhalefet bloku galip ayrıldı. Muhalefet, kazandıkları takdirde iktidarın hukukun üstünlüğü, basın özgürlüğü, göç ve kadın ve LGBTİ+ hakları gibi konulardaki tartışmalı uygulamalarını iptal edeceğine söz vermişti.

Polonya’da düzenlenen genel seçimlerden muhalefet bloku galip ayrıldı.
Ülkede sekiz yıldır iktidarda bulunan Hukuk ve Adalet Partisi (PiS), yüzde 36.6’lık oranla seçimlerden birinci parti olarak çıkmasına karşın mecliste çoğunluğu sağlayamıyor. Genel Başkanlığını eski Polonya Başbakanı Donald Tusk’ın yaptığı Sivil Koalisyon (KO) liderliğindeki ana muhalefet bloku ise 460 sandalyeli mecliste çıkartması beklenen 248 sandalye ile hükümeti kurabilecek.
Seçimlere katılım rekor düzeyde oldu. Sandık çıkış anketleri, katılım oranının yüzde 73 civarında olduğuna işaret ediyor.
Eski Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Tusk, sonuçlarla ilgili yaptığı açıklamada, “Ortaklarımızla yeni demokratik bir hükümet kuracağız. Kazandınız. Polonyalı kadınlar ve erkekler kazandı! Polonya kazandı, demokrasi kazandı” ifadelerini kullandı.
Tusk, “Yıllardır politikacıyım. Aynı zamanda bir sporcuyum. Hayatımda ilk defa ikinci olmaktan çok mutluyum” diye konuştu.
Sekiz yıllık çalkantılı süreç
Analistlere göre Hukuk ve Adalet Partisi, Anayasa’yı ihlal edecek şekilde mahkemelerin kontrolünü ele geçirerek ülkeyi liberal olmayan bir yola soktu.
Keza PİS, muhaliflerini şeytanlaştırmak için propaganda aracı olarak kullandığı, kamu medyası dahil devlet kurumlarını siyasallaştırdı.
Ülkeyi sekiz yıl boyunca çalkantılı bir şekilde yöneten Jaroslaw Kaczynski liderliğindeki milliyetçi muhafazakar çizgideki iktidar, sık sık Brüksel ile karşı karşıya geldi.
Brüksel tarafından anti-demokratik bulunan uygulamaları nedeniyle AB’den alabileceği bazı ödenekleri kesildi.
Yeni iktidarın vaatleri
Tusk, iktidara geldikleri takdirde Varşova’nın AB ile ilişkilerini düzelteceğine ve PiS’in hukukun üstünlüğü, basın özgürlüğü, göç ve LGBTİ+ hakları gibi konulardaki tartışmalı uygulamalarını iptal edeceğine söz vermişti.
Tusk’ın bir diğer vaadi de bir yıl içinde kürtajı tekrar serbest bırakmaktı. Bu, belki yeni hükümetin en kolay başarabileceği işler arasında. Ancak yorumcular, son dönemde muhafazakâr hükümet tarafından gerçekleştirilen ve aralarında yargı reformunun da bulunduğu bazı kurumsal değişikliklerin o kadar da kolay geri çevrilemeyeceği kanısında.
Kaynak: Euronews, BBC Türkçe, France 24