Sanatçı Müjde Ar, Gezi davasında çıkan mahkumiyet kararlarına tepki göstererek, “Bu hukuksuzluğun karşısında gezi ruhuyla dimdik duruyoruz. Vicdanlı insanları da bu duruşa davet ediyoruz” dedi.
Ar, yapılanları Gezi Parkı direnişi sürecinde bir sivil oluşum olarak örgütlenen Taksim Dayanışması’nın yargısız infazı olarak nitelendirdi.

Gezi davasında çıkan mahkumiyet kararlarına tepki gösteren sinema sanatçıları bir metin hazırlayarak imzaladı. İmzacılar arasında yer alan sinema sanatçısı Müjde Ar, “Haklarında hiçbir somut delil olmayan suçsuz insanlar kuytu hücrelere tıkılacak, hapislerde çürüyecek ve bizimde vicdanlarımız uyuyacak öyle mi? Yok böyle bir şey. Bu hukuksuzluğun karşısında gezi ruhuyla dimdik duruyoruz. Vicdanlı insanları da bu duruşa davet ediyoruz” dedi.
Halk TV’de yayınlanan Haber Masası programına telefonla bağlanan oyuncu Müjde Ar, Gezi davası kararları sonrası sinemacıların “Bu hukuksuzluğa seyirci kalmayacağız” başlıklı metinini ve davada verilen cezaları değerlendirdi.
Ar, “Kararın açıklandığı gece biz eşimle beş dakika nefes alamadık. Daha önce beraat etmiş arkadaşlarımız 18 yıl ceza almıştı. Dilimiz tutuldu, hareketsiz kaldık” şeklinde konuştu.
‘Suçsuz insanlar kuytu hücrelere tıkılayacak, vicdanlarımız uyuyacak öyle mi?’
Davada verilen cezaları “büyük bir hukuksuzluk” olarak nitelendiren Ar, devamında şunları söyledi:
“Şimdi biz yargının bağımsız olmadığını biliyoruz. Eşimle ben, Osman Kavala’nın korku atmosferini canlı tutmak için seçime kadar tutulacağını düşünüyorduk ama bu sonuçla gerçekten şoke olduk. Aslında bu karar Kavala’nın idam kararıdır. 12 Eylül’deki ‘Asmayalım da besleyelim mi’ kafasıdır. Taksim Dayanışması’nın da yargısız infazıdır. Toplumun demokrasiyi savunan muhalif kesimleri seslerini çıkarmasın diye ölümle korkutuluyor. Haklarında hiçbir somut delil olmayan suçsuz insanlar kuytu hücrelere tıkılacak, hapislerde çürüyecek ve bizim de vicdanlarımız uyuyacak öyle mi? Yok böyle bir şey
‘Hukuksuzluklar karşısında Gezi ruhuyla dimdik duruyoruz’
Diğer sağ partilerinde konuşmalarını önemsiyorum. Abdullah Gül bu kadar hukuksuzluk karşısında neden konuşmaz diye düşünüyordum. Bu açıdan Abdullah Gül’ün çıkışı da çok önemlidir. Bu açıklamalarla ülkenin sahipsiz olmadığını hissettik. Metinde de belirttiğimiz üzere bu hukuksuzluğun karşısında gezi ruhuyla dimdik duruyoruz. Vicdanlı insanları da bu duruşa davet ediyoruz. Bizler, sinemacılar, kadınlar ve laik cumhuriyetimizin bireyleri olarak bu hukuksuzluğu tanımıyor, korkmuyor ve sinmiyoruz.
Bu noktada umudumuzu da asla kaybetmeyeceğiz. Cezaevindeki arkadaşlarımız yalnız değildir, onlarla birlikteyiz. Bu günler geçecek, gönlümüzü ferah tutalım yeter ki direncimizi kaybetmeyelim.”