Gazeteci Nevşin Mengü, Yetkin Report’daki yazısında İran’da rejime karşı her geçen gün büyüyen kadın mücadelesi üzerine yazdı:
“İran’a bu rejim dar geliyor, bunu da herkes biliyor ama seçimle ya da eylemle rejimi devirmenin bir yolu yok. Yolun ne olduğunu ise şimdilik kimse bilmiyor. Olan kadınlara oluyor.”

Nevşin Mengü / Yetkin Report
İran 101 ya da “Yeni başlayanlar için İran” yazacak olsak, herhalde en önce söz edeceğimiz özellikler arasına, “İran’da tüm kadınların İslami giyim kurallarına uyması zorunlu” dememiz gerekir.
İran İslam Devrimi, kendisini “Marg bar Amrika” (Amerika’ya ölüm) ve kadınların zorunlu olarak örtünmesi üzerinden somutlaştırdı. Bana İran Devriminin ne olduğunu sorsanız başka bir şey demeden bu ikisini işaret ederim. 1979’dan beri, kadınların ne giyip ne çıkardığı, saçlarını ne kadar örttüğü, son derece politik bir mesele.
Bu arada örtünme sadece İran vatandaşı kadınlar için değil, İran’a giden tüm kadınlar için zorunlu. Hatta İsveç’in şu anda Türkiye’nin NATO meselesi nedeniyle tanıdığı Dışişleri Bakanı Ann Linde daha önce ticaret bakanlığı görevini yürütürken, İran’a gittiğinde, baş örtüsü ve manto giymiş; kadınlara uygulanan bu ayrımcı politikaya destek verdiği için de ülkesinde eleştirilmişti.
Yasalar da mahalle baskısı da
İran’da kadınların giyimlerini düzenleyen yasalar da var, mahalle baskısı da. Kadınlar saçlarını tam kapatmayan başörtü taktılarsa ya da mantoları vücut hatlarını belli ediyorsa, sokakta ahlak polisliği yapan “Geşti İrşad” polisleri tarafından tutuklanabilirler. Kadınlar bazen karakolda, bir diskur çekilip serbest bırakılıyor bazense mahkeme sevk edilip, hapis cezası alabiliyorlar. Detaylarına geleceğiz.
Tam da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Tahran ziyaretindeyken, İran sosyal medyası, başörtüsünü beğenmeyen Geşti İrşad polislerinin genç bir kadını minibüslerine bindirip götürmeye çalıştığı, kadının annesinin ise kızının hasta olduğunu söyleyerek polislere yalvardığı görüntüyü konuşuyordu.
Kolunda diş izleri
İran sosyal medyasında aynı günlerde konuşulan bir başka görüntü de bir otobüsten… Bir kadın otobüse saçı açık biniyor ve çarşaflı bir kadın, başörtüsüz kadını sert bir biçimde uyarıyor. Uyarılan kadın, kendine saldıran çarşaflı kadının görüntüsünü almaya başlıyor, çarşaflı kadın,““Bu videoyu Mesih’e göndeceksin değil mi? Sen gönder, ben de senin videonu Devrim Muhafızlarına göndereceğim” diye bağırıyor. Arbededen sonra, başörtüsüz kadının ısırık izli kolunu kamerada görüyoruz. Başörtüsüz kadına saldıran, çarşaflı kadının babası Azad Üniversitesinde çalışan bir edebiyat profesörüymüş. O hayatına devam ediyor. Başörtüsüz kadın ise tutuklandı.
Yazının devamına buradan ulaşabilirsiniz.