2020 Nobel Edebiyat Ödülü,”yalın bir güzellikle, bireysel varoluşu evrenselliğe ulaştıran şaşmaz şiirsel sesinden” ötürü Amerikan edebiyatının en önemli şairlerinden biri kabul edilen Louise Glück’e verildi. Glück, Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazanan 16’ncı kadın yazar oldu.
İsveç Akademisinden yapılan açıklamada, Glück’ün, “yalın bir güzellikle, bireysel varoluşu evrenselliğe ulaştıran şaşmaz şiirsel sesi” nedeniyle ödüle layık görüldüğü belirtildi.
Glück’ün “sarihlik arayışıyla biçimlendirdiği yapıtlarında, çocukluğu, aile yaşamını, ebeveynlerle ve kardeşlerle ilişkileri ele aldığı, bunların, yapıtların merkezini oluşturduğu” kaydedildi.
Glück, şiir alanında duygusal yoğunluk içermesiyle, tarih ya da doğadan yararlanmasıyla biliniyor.
27 yıl sonra ilk kez
Louise Glück, 27 yılın ardından Nobel Edebiyat Ödülünü kazanan ilk ABD’li kadın yazar oldu. Aynı ödüle 1993 yılında ABD’li Toni Morrison değer görülmüştü.
Glück, Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazanan 16’ncı kadın yazar oldu.
Louise Glück hakkında
1943’te New York City’de dünyaya geldi. Long Island’da büyüdü. Sarah Lawrence Koleji ve Columbia Üniversitesinde eğitim aldı. Şairlik dışında şiir konusunda denemeler yazdı, üniversitelerde dersler verdi.
İlk kitabı “Firstborn”u (İlk Doğan) 1968 yılında yayımlayan Glück, Amerikan edebiyatının en önemli şairlerinden biri kabul ediliyor.
Şiir kitapları arasında “Averno” (Farrar, Straus and Giroux, 2006), “The Seven Ages” (Ecco, 2001), “Vita Nova” (1999), “Meadowlands” (1996), “The Wild Iris” (1992), “Ararat” (1990) ve “The Triumph of Achilles” (1985) bulunuyor. Ayrıca , “Proofs and Theories: Essays on Poetry” (1994) adında bir denemeler seçkisi de mevcut.
Pulitzer Şiir Ödülü, The National Book Critics Circle Award for Poetry, the Bollingen Prize in Poetry gibi ödüllere de değer görüldü. Seçme Şiirleri Güven Turan çevirisi ile 1994’de YKY’den çıkmıştı.
Yapıtlarında acının, travmanın, arzunun ve doğanın insan ruhunu aydınlatıcı yönlerine odaklanan Glück’ün, hüznün ve yalıtılmışlığın içten anlatımı olan bir dil yarattığını vurgulayan edebiyat eleştirmenleri, onun şiir kişiliklerini inşa etmekteki başarısı ile öz yaşam öyküsü ve mitler arasında kurduğu bağlantıya dikkati çekiyorlar.