Eğitim bilimcilerin ve sendikaların tüm tepkilerine rağmen 20. Milli Eğitim Şurası’nda 4-6 yaş grubu çocukların eğitimine din eğitimi eklenmesi tavsiye kararı kabul edildi.
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer başkanlığında toplanan 20. Milli Eğitim Şurası, özel ihtisas komisyonlarında görüşülen 124 madde ile genel kurula sunulan 4 yeni önerinin oylaması yapıldı.
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 4-6 yaş grubu Kuran kurslarının okul öncesi zorunlu eğitimden sayılmasına ilişkin hazırlığı ve iktidara yakınlığıyla bilinen Eğitim-Bir-Sen’in okul öncesi eğitime din kültürü ve ahlak bilgisi dersinin eklenmesi önerileri nedeniyle şurayı protesto eden Eğitim Sen ve Eğitim-İş şuraya katılmadı.
Eğitim bilimcilerin ve sendikaların tüm tepkilerine rağmen Şura’da 4-6 yaş grubu çocukların eğitimine din eğitimi eklenmesi tavsiye kararı 46 eğitimcinin şerhiyle oy çokluğuyla kabul edildi.
“Pedagoji bilimine aykırı”
Karara tepki gösteren Eğitim Sen yaptığı açıklamada, “Pedagoji bilimine aykırı olan bu kararın uygulanmaması için tüm gücümüzle mücadele edeceğiz!” dedi.
Henüz oyun çağında olan, soyut düşünce yetileri yeterince gelişmemiş olan 4-6 yaş grubu okul öncesi eğitim çağındaki öğrencilere, hangi neden ya da gerekçeyle olursa olsun, dini eğitim verilmesinin Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin ‘çocuğun üstün yararı’ ilkesi ile temelden çeliştiği ifade edilen açıklamada, şöyle denildi:
“Laik bir ülkede devletin, zorunlu din dersi uygulamasıyla bireylerin kişisel inanç alanına girmesi doğru değildir. Bu noktada en hassas yaş grubu gelişim çağının başında olan okul öncesi eğitim çağındaki çocuklardır. MEB’in görevi iktidarın dindar nesil yetiştirme hedefini gerçekleştirmek için çalışmak değildir. Çocuk ve gençleri insanlığın ortak evrensel değerleri doğrultusunda yetiştirmek, çocukların üstün yararını gözeten, çocuk ve gençlerin kendini gerçekleştirebilmesi ve eleştirel düşünce becerisini kazanabilmesine olanak sağlayacak somut adımlar atmak olmalıdır. Eğitim Sen olarak, çocukların sağlıklı gelişimini olumsuz etkileyen her türlü adım karşısında olduğu gibi bu karara karşı da tüm gücümüzle mücadele edeceğimizin bilinmesini istiyoruz.”
İstanbul Kültür Üniversitesi Eğitim Fakültesi Temel Eğitimi Bölümü öğretim üyesi Doç.Dr. Mehmet Toran, ise kararı şöyle değerlendirdi:
“Öncelikle bu maddenin Şura’nın çalışma usullerine aykırı bir şekilde, komisyon raporlarında yer almamasına rağmen Şura’da oylanarak tavsiye kararına dönüştüğünü ifade etmeliyim. Bu tavsiye kararının Milli Eğitim Bakanlığı tarafından ne kadar politikaya dönüştürüleceğini ileride göreceğiz. Okul öncesi öğretim programında çocuğun gelişim düzeyi dikkate alınarak din, ahlak ve değerler eğitimi yer almalı tavsiye kararı çocuğun iyi olma halini göz ardı eden bir karardır. Bu karar için referans gösterilen bir STK’ın raporu¹ var ve bu rapor referansları ve temel argümanları ile oldukça zayıftır. Yeterli veriye sahip olmayan bu rapor, genel kabullerin dışında kalmış bilimsel dayanakları zayıf kaynaklardan derlenmiştir.”
Kaynak: Evrense, Cumhuriyet