“Tomris Giritlioğlu, bütün bir dünya sinema tarihinin herhalde en önemli kadın yönetmenidir.” diyor Cengis Asiltürk. Fikir Turu internet sitesinde yazdığı Tomris Giritlioğlu: Ağır film ve dönem dizilerinin yönetmeni yazısında.

Türk sinemasının çok önemli yönetmenlerinden Tomris Giritlioğlu 23 Eylül 2024 Pazartesi Son on yıldır mcadele ettiği hastalığa yenik düştü ve aramızdan ayrıldı. Doğduğu kadim topraklara, Hatay’a defnedildi.
Film yönetmeni, akademisyen ve yazar Cengiz Asiltürk Tomris Giritlioğlu’n şöyle anlatıyor: Nevi şahsına münhasır; sahip olduğu özellikler anlamında eşi benzeri bulunmayan. Nice edebiyat uyarlamasın aimza attı, sektöre çok insan kazandırdı. Evrensel sinema dili içinden kendi üslubunu bulan ender yönetmenlerdendi.”
1957 yılında Kadınhanı’nda (Konya) doğan Giritlioğlu, şu dünyada altmış yedi yıl yaşadı, ancak ömrünün son on yılında kanser hastalığıyla mücadele etmekten dolayı üretim dünyasının dışında kaldı. 1989 yılından itibaren etkin olduğu yirmi beş yıla olağanüstü sinema filmlerinin yanında sevilen televizyon projeleri sığdırdı.
Hacettepe Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümünü bitiren Tomris Giritlioğlu şahsına münhasır bir yönetmen olarak 23 Eylül 2024 tarihinde öldüğünde 67 yaşındaydı. Yönetmenliğinin yanında yetiştirdiği yönetmenler, ilk kez şans verdiği oyuncular, geliştirdiği televizyon kurmacası projeleri, senaristliği, yapımcılığıyla da Türk sinema ve televizyon sektöründe unutulmazları arasına adını yazdırmıştır.
Kurşun Yarası, Hatırla Sevgili, Karayılan, Çemberimde Gül Oya, Asi, Ihlamurlar Altında, Kasaba, Gönülçelen, Bu Kalp Seni Unutur Mu, Her Şeye Rağmen önemli televizyon projeleridir.
Gazete Duvar internet sitesinde Tomris Giritlioğlu’nun ardından… yazısında Aylin Dağsalgüler, Tomris Giritlioğlu’na bir izleyici gözüyle yakından bakıyor.
Devrimci Yönetmen
“TRT’nin pek çok eski televizyoncu tarafından en güzel zamanları olarak tanımlanan döneminde işe başlamış Tomris Giritlioğlu. Çevirmenlikten yönetmenliğe, yapımcılığa giden kariyerinde Wikipedia’da ‘devrimci’ olarak tanımlanıyor. Sahiden de ekranda bize izlettikleri devrimci hikayelerdi. Bugün hala anıp, artık böyle diziler çekilmiyor dediğimiz hikayeler.
Tomris Hanım bize hatırlatmak istedi. Ülkenin tarihiyle yüzleşmemizi, ‘öteki’yle karşılaşmamızı, unutmamamızı istedi. Bunu önce 1991 yılında Suyun Öte Yanı filminde Feride Çiçekoğlu’nun senaryosuyla 12 Eylül darbesinin ardından anlattığı insan hikayeleriyle yaptı. 1999 yılında Salkım Hanımın Taneleri filminde izleyiciye hatırlatılan Varlık Vergisiyle hayatları sürgün edilenlerin hikayesi Yılmaz Karakoyunlu’nun kitabından uyarlanmıştı. Salkım Hanımın Taneleri sessizleştirilen ve apolitikleştirilen benim jenerasyonuma (1980’lerde doğanlar) adeta gör, duy, hatırla, unutma diyerek sesi olmayanlara ses oluyordu. 10 yıl sonra 2009 yılında Güz Sancısı filminde 6-7 Eylül olaylarıyla yine hatırlattı toplumun nasıl ıssızlaştırıldığını.
Tomris Hanım Kurtuluş Savaşı hikayelerinden Cumhuriyet’in kuruluş sancılarına, toplumsal kırılmalardan askeri darbelere insan hikayelerini bizlere anlattı. Bu Kalp Seni Unutur mu?, Çemberimde Gül Oya, Kırık Kanatlar, Hatırla Sevgili dizilerini izledikçe hatırladık. Hatırlamak yüzleşmekti.
Sağcının solcunun, Türk’ün Yunan’ın, Müslüman’ın Musevi’nin ben olduğunu, biz olduğunu hatırladık.
Tomris Giritlioğlu bugün belki daha naif, televizyon ekranı yerine dijital platformların ekranlarından izleyebildiğimiz ‘öteki’ hikayelerin öncüsü olmuştur. Berkun Oya’nın Bir Başkadır’ında, Rana Denizer’in Kulüp’ünde Tomris Hanımın izleri kolayca bulunur. Onun açtığı yol yakın tarihin çatışmalarına, toplumun unuttuklarına bizi götürür. Ama insan unutmaz.
Bir insan hatırlar ve bir hikaye anlatır. Bütün toplum hafızasını yeniler.
Tomris Giritlioğlu’nu filmleri ile tarihimizle yüzleşmemizi sağladığı, ‘öteki’ ile karşılaşmamızı ve zamanla unutmamamızı sağladığı için minnettarız.
Bu topraklarda