Oyuncu Tuba Ünsal, üzerinde 4 sene çalıştığı Ayşe Kulin’in “Adı Aylin” romanından uyarlanan tiyatro projesinin arka planını ve hikaye anlatıcılığı yaklaşımını anlattı: “Güçlü kadınların hikayelerini anlatmak için müthiş bir heyecan duyuyorum.”

Ayşe Kulin’in, yirminci yüzyıl Türkiye edebiyatının en çok satan ve en fazla yabancı dile çevrilen romanlarından olan unutulmaz eseri Adı: Aylin, Doğu Yaşar Akal’ın yönetmenliği ve Korhan Başaran’ın koreografisiyle ilk kez sahneye uyarlanıyor.
Aylin Devrimel Radomisli Cates’in Tuba Ünsal tarafından canlandırıldığı oyunda başrolleri Aylin Aslım, Özgürcan Çevik, Selen Domaç ve Ece Yüksel ve Hande Subaşı paylaşıyor.
Oyun, 50’lerin İstanbul’unda kabına sığamayan kolejli genç bir kadın olarak karşımıza çıkan, toplumsal normlar ve kendi arzuları arasında sıkışan, Amerikan Ordusu’nu dâhi karşısına almaktan çekinmeyen ünlü bir psikiyatriste dönüşen Aylin’in, Londra, Paris, Lozan ve en nihayetinde 90’ların New York’unda gizemli bir ölümle son bulan yaşam öyküsünü izleyicilere sunuyor.
Müzik direktörlüğünü Oceanvs Orientalis’in yaptığı, canlı bir orkestranın sahnelere eşlik ettiği oyunda söz ve besteler Ayşe Kulin, İlhan Erşahin, Aylin Aslım, Göksel, Kalben, Oceanvs Orientalist, Öykü Aras ve Kamran Hamdi’nin imzalarını taşıyor.
To Be House Of Production yapımcılığında ve Zorlu PSM Turkcell Sahnesi ev sahipliğinde izleyicisi ile buluşan oyunun hem başrolünü hem de yapımcılığını üstlenen Tuba Ünsal, Dünya Gazetesi’nden Aslı Barış…
“‘Adı Aylin’ benim okuduğumda çok etkilendiğim bir kitaptı. Türkiye’de böyle kadınların yaşadığını bilmek bir kadın olarak hayat yönümü belirlerken beni çok etkilemişti” diyen Ünsal, güçlü kadınların hikayelerini anlatmak için müthiş bir heyecan duyduğunu ifade etti:
‘Ben de yapabilirim’ hissiyatı bana iyi geliyor
“Türk kadınlarından kendi gücünü keşfedenler, topluma örnek olanlar benim hikayelerini anlatmak için heyecan duyduklarım. Sabiha Gökçen, Aylin Radomisli, Füreyya gibi kadınların yetiştiği bir toplumda ‘Ben de yapabilirim’ hissiyatı bana iyi geliyor. Aylin’in hayata karşı tutkusu, merakı ve ilgi duyduğu konuda yorgun düşene kadar çalışma motivasyonunu kendimde de görebiliyorum.”
Oyunun hem başrolünü hem de yapımcılığı üstlenmenin zor olduğu kadar besleyici bir deneyim olduğunu belirten Ünsal, oyuna hazırlık sürecini şu sözlerle anlattı:
“Oyun provaları başlamadan kağıt üzerinde projeyi tamamlayıp provalar başladığında da sadece oyuncu rolümde olmaya çalışıyorum. Ancak farklı kimlikler beni besleyen bir durum. Ben kendimi tanıdıkça nelere yeteneğim var, hayattaki rollerim neler öğrendikçe iş hayatımdaki kimliklerim de daha belirgin olmaya başladı. Ben sanatın oyunculuk tarafından beslenen bir iş kadınıyım. Tam da buradan hareketle yenilikler sunarken de riski azaltarak ama heyecanımı hiç kaybetmeden ilerleyerek projeler üretiyorum.”
15 yıllık oyunculuk deneyiminden sonra “To Be House Production” adlı yapım şirketini kurarak tiyatro prodüktörlüğüne adım atan Ünsal, şu anda başka bir oyun üzerinde daha çalışıyor:
“Meraklı yapım gereği her şeyi araştırıyorum. Benim dünyamda eğitim yalnızca okulda verilen bir şey değil. Ben ilgi duyduğum alanın öğrencisi olmaya, sıfırdan bir konuyu öğrenmeye çabalıyorum. Hayatta bir şeye kafayı takmak onu hallettikten sonra yenilerini bulmak lazım. Ben kafayı sürekli bir şeylere takan ve gereklerini yerine getirmek için çabalayan biriyim.”
Kaynak: Dünya