ABD Teksas’ta bir ilkokula düzenlenen ve ikisi öğretmen 21 kişinin hayatını kaybettiği silahlı saldırı ülke tarihindeki en kanlı okul saldırılarından biri olarak kayıtlara geçti.
ABD’de silahlı saldırıların çoğunun arkasında erkek faillerin olduğunu hatırlatan gazeteci ve TEDWomen küratörü Pat Mitchell, küresel ve ABD’deki kadın hareketini bireysel silahlanmaya karşı ses yükseltmeye çağırıyor.

Pat Mitchell
Bir katliamın daha trajedisiyle başa çıkmaya çalışırken (bu toplu katliamlar, artık bir cinayet kategorisiymiş gibi ‘okul katliamı’ olarak anılıyor), kederle gelen mutlak umutsuzluğu dönüştürmenin, aileler için dua etmenin ötesinde bir şeyler yapmanın yolunu arayanların yazdıklarını okudum.
Bu korkunç olayların her biri ile ülkemiz, Anayasamızın nihai amacından çoktan uzaklaşmış bir “hak” için çocuklarını feda etmeye hazır bir medeniyet olma yolunda ilerlemektedir. “Bireysel silahlanma hakkının” zararını ve tehlikelerini gören ABD vatandaşlarının çoğunluğu vergiden muaf, temsili olmayan silah yanlısı lobinin elinde rehine bırakıyor.
Amerikalıların yaklaşık yüzde 60’ı silah güvenliği yasasını destekliyor, ancak 60 senatör, kendi siyasi konumlarını güvence altına almak için çoğunluğu görmezden gelmeyi seçiyor. Birkaç saldırgan erkeğin kurşunuyla kaybedilen hayatları geri getirebilecekmiş gibi dua etmekle yetiniyorlar.
Saldırgan erkek diyorum evet, çünkü geçmişleri veya zihinsel durumları ne olursa olsun eline silah alan bu suikastçıların neredeyse tamamı erkek ve genellikle genç erkekler. FBI’ya göre, 2000’den 2018’e kadar ABD’de gerçekleşen 250 silahlı saldırı olayında kadın fail sayısı yalnızca 9.
Silahlar artık ABD’deki çocukların ve gençlerin birinci ölüm nedeni haline gelmiş durumda. Geçen ay CDC tarafından yayınlanan bir rapora göre, 2020’de araba kazalarında yaklaşık 4 bin çocuk ölürken, 4.368 çocuk silahlı saldırıda hayatını kaybetti. Silahlı saldırıda ölen 1 ila 19 yaş arasındaki siyah çocuklar, beyaz çocuklardan dört kat daha fazla.
Küresel kadın hareketini ve özellikle de şimdi Amerikalı kadınları, mantığıyla hareket eden vicdan sahibi liderleri silah güvenliği kararlarının alındığı pozisyonlara getirmek için gerekli her türlü eylemi başlatmaya çağırıyorum. Bu, şirketlere ve sesi gür çıkan küçük bir azınlığa boyun eğen siyasi liderlere karşı kampanya yürütmek ve onların yerine mantığıyla hareket eden vicdan sahibi liderleri öne çıkarmak demektir.
Dua ederek bu işi çözemeyiz.
Sesini yükselt, konuş, isyan et ve kendini ortaya koy: Evet, tehlikeli zamanların zorluklarını göğüsleyecek kadar tehlikeli olmayı böyle tanımlıyorum ve bu hafta trajik bir şekilde bir kez daha gördüğümüz gibi tehlikeli zamanlarda yaşıyoruz.
Silahların erişilebilir ve bu nedenle silah güvenliği yasasının engelleyebileceği pek çok kişinin elinde olması nedeniyle çocuklarımız ve toplum her gün tehlikedeyken sessiz kalamayız veya kenarda oturamayız. Bu tür yasaları olan ülkeleri araştırın ve ölüm oranlarını karşılaştırın. Silahlar, özellikle saldırı silahları insanları öldürür. Bunu inkar etmek akıl dışı. Demokratik bir ülkenin bu tür trajedilerin tekrar tekrar yaşanmasına izin vermesi ve yasalarla korumak yerine dua etmesi de aynı şekilde akıl dışı.
Steve Kerr’in dediği gibi, “Hiçbirimiz iyi değiliz. İsyan edip, ‘Yeter artık’ demeliyiz.”
Daha önce söylendi ama tekrar edeceğim. Silah kontrolü, kürtaj hakları, LGTBQ+ / trans hakları, iklim değişikliği konularında bizi bir ulus olarak bölen pek çok konuda çoğunluğuz.
Hepimiz sesimizi yükseltmeli, konuşmalı, isyan etmeli ve kendimizi ortaya koymalıyız.
*Pat Mitchell’ın haftalık bülteninde yer alan yazısı kısaltılarak Türkçeleştirilmiştir.