25 yıldır süren Pınar Selek davasının son duruşması bugün gerçekleşti. Daha önce aynı davada 4 kez beraat kararı bozulan Pınar Selek hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle yargılama devam edecek.

25 yıldır süren Pınar Selek davasının son duruşması bugün, Çağlayan Adliyesi’nde yapıldı. Sosyolog Pınar Selek, 1998 yılında Mısır Çarşısı’nda gerçekleşen ve yedi kişinin hayatını kaybettiği, 127 kişinin de yaralandığı patlamaya ilişkin dava kapsamında yeniden yargılandı. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, Selek hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor. Mahkeme, bir sonraki duruşma tarihini 28 Haziran 2024 olarak belirledi.
Selek’e destek için Çağlayan Adliyesi önünde toplanan Hala Tanığız Platformu, “Kaç kere beraat edilir?” diye sordu. Polis ablukası altında yapılan basın açıklamasına uluslararası kurum temsilcileri, Avrupa’dan gelen avukatlar ve Selek’in ailesi de katıldı.
“Pınar Selek Davası Hepimizin Davasıdır”
SES Eşitlik ve Dayanışma Derneği kurucu başkanı Gülseren Onanç, basın konuşmasında şunları söyledi:
“Gerçeği demin gördük, şimdi ise hakkımızı talep etmek için buradayız. Ben Pınar Selek’in arkadaşı, yoldaşı, hayranı ve verdiği mücadelenin tanığıyım. Pınar Selek hümanist, barış sever, her daim mağdurun yanında olmuş bir entelektüel olmasının yanında, dünya çapında bir sosyologtur. Pınar Selek bu dünyanın çok önemli bir değeridir.”
“Pınar Selek’in biraz sonra görülecek olan sembol davası 90’ların karanlık ikliminde başladı ve 25 yıldır devam ediyor. Bu ülkede bazı karanlık zihniyetler yargı kurumlarını da kullanarak 25 yıldır Pınar Selek’i mahkum etmek, onun özgürce üretmesine, konuşmasına engel olmak istiyor. Pınar ise kendisine kurulan bu bilim kurgu filminde oynamayı reddettiği gibi yazıları, araştırmaları ve hak mücadelesi ile bu dünyanın daha yaşanılır bir yer olması için üretmeye devam ediyor, o güzel gülüşüyle direnmeye devam ediyor. Selam olsun buradan Pınar’a!”
“Pınar dört kez beraat ettiği halde hınçlarını alamayan ve davayı yeniden açmaya çalışanların aslında ne yapmak istediklerini biz çok iyi biliyoruz. Bu karanlık zihniyetli kafaların sadece Pınar’ı cezalandırmak istemediğini biz biliyoruz. Pınar gibi barışı, eşitliği, özgürlüğü, adaleti savunan herkese, hepimize parmak sallıyorlar ve “seslerinizi çıkarmayın, Pınar gibi sizi de yargılarız” diyorlar. Öyle mi? Onlara bir cevabımız var. Bugün hepimiz Pınar Selek’iz. Bu dava Pınar Selek’in davası değildir, hepimizin davasıdır. Bu dava karanlığa karşı aydınlığın, umutsuzluğa karşı umudun, hukuksuzluğa karşı adaletin, komplolara karşı akıllı bir direnişin davasıdır. Bugün Pınar’ın bu dünya için ne kadar değerli olduğuna tanıklık etmiş, onun yoldaşlığını yapmış onlarca misafirimiz var aramızda. Bu misafirlere memleketimizde hala adaletin olduğunu göstermemizi talep ediyoruz. Bugün Pınar’ın beraatini talep ediyoruz. 25 yıldır süren bu kötü filmin sonlanmasını talep ediyoruz. Pınar Selek’in beraati, hepimizin beraatidir.”
Gülseren Onanç
Selek’in babası avukat Alp Selek, “Davanın ilk gününden bu yana insanlar yaşlandı, ölenler oldu. Yeni doğan çocuklar 25 yaşına geldi. Çok haksız bir dava,” diyerek duygularını ifade etti. Avukat Alp Selek, kendisi 68 yaşında başlayan bu süreçte 93 yaşına geldiğini de vurguladı.
Mahkeme başkanı, Fransa ve Belçika Ceza Usul Kanunu’nu incelediğini ve yargılamanın orada da aynı şekilde devam edebileceğini belirtti. Duruşmayı takip etmek üzere gelen Paris Barosu avukatlarından François Terrier, “Pınar Selek bizim için sembol oldu,” dedi.
Davanın diğer sanığı Abdülmecit Öztürk’ün avukatı Mehmet Erbil, müvekkilinin tutuklamaya yönelik yakalama kararının orantısız olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasını talep etti.
25 yıldır devam eden bu davanın geçmişi, Devlet Güvenlik Mahkemesi’nden Ağır Ceza Mahkemeleri’ne kadar uzanıyor. Selek, 2006, 2009, 2011 ve 2014 yıllarında beraat etti, fakat Yargıtay bu kararları bozdu. Olay yerine dair hazırlanan raporlar, bombalı saldırıya dair bir bulgu olmadığını gösterirken, Selek’in gözaltına alınması ve işkence görmesi de dava dosyasında yer alıyor.
Bugünkü duruşma sonunda verilen karara göre Pınar Selek davasının bir sonraki duruşması 24 Haziran’da görülecek.
Pınar Selek Davasında Ne Olmuştu?
Birgün’ün haberinde aktardığı üzere, Çarşı girişindeki bir büfede meydana gelen patlamaya ilişkin düzenlenen olay yeri raporları, bombalı saldırıya dair bir bulgu olmadığını ortaya koydu. 14 Temmuz 1998’de Kriminal Laboratuvarı, 20 Temmuz 1998’de ise Polis OIay Yeri İnceleme Sonuç Raporu’nda bombaya ait herhangi bir bulgu olmadığı aktarıldı.
Buna rağmen 11 Temmuz’da gözaltına alınan Pınar Selek’e Kürt sorunuyla ilgili yaptığı araştırmalar soruldu. Avukat yardımından faydalandırılmayan Selek ağır işkence gördü, Filistin askısında sol kolu çıktı. 13 Temmuz’da Selek’in, “nezarette sol kolunun üstüne düştüğüne” dair polis tutanağı düzenlendi.
‘Örgüt üyeliği’ suçlamasıyla dava açılan Selek, 2,5 yıl sonra tahliye edildi. Abdülmecit Öztürk isimli kişi, polise verdiği ifadede Pınar Selek ile birlikte Mısır Çarşısı’nda bombalı saldırı düzenlediklerini söyledi. Öztürk bu ifadeden üç gün sonra savcılık ifadesinde, “polis ifadesinin işkence altında alındığını ve patlamayla hiçbir ilgisi ve bilgisinin olmadığını” söyledi. Öztürk daha sonra katıldığı bütün duruşmalarda da Selek’i hiç görmediğini dile getirdi.
6. kez başlatılan yargılamanın 31 Mart’ta’yapılan ilk duruşmasında Selek’in ifadesinin Fransa’da alınması talebini reddeden mahkeme heyeti, ifadesinin alınabilmesi için Türkiye’ye iade edilmesini şart koştu. Bunun üzerine Selek hakkında kırmızı bülten ve yakalama kararı çıkarıldı.
Pınar Selek ve Abdülmecit Öztürk, ‘devletin egemenliği altında bulunan topraklardan bir kısmını devlet idaresinden ayırmaya çalışmak’, ‘tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirme’ ve ‘yasa dışı silahlı örgüt üyesi olma’ suçlamalarıyla bir kez daha yargılanıyor.