Prof. Dr. Serpil Sancar’a göre, erkek egemen siyasi düzene karşı çözüm, kadın hareketinin kadının siyasetteki temsili konusunda ortak bir zeminde birleşerek mücadele vermesi: “Umarım önümüzdeki seçimlerde ciddi bir kadın hareketi örgütlenmesi olur.”

Siyasi partiler, aday listelerini açıkladı. Kadın milletvekili sayısı birçok partide beklenilenin çok daha altında kaldı.
Bianet’e konuşan akademisyen Prof. Dr. Serpil Sancar, Millet İttifakı’nı oluşturan partilerin kendi koydukları kadın kotasına dahi uymadıklarını belirterek, olası bir Meclis’te kadın temsilinin çok düşük olacağına dikkat çekti. “Ortadoğu ülkelerinden de daha geri bir noktadayız” diyen Sancar’a göre, çözüm kadın hareketinin kadının siyasetteki temsili konusunda ortak bir zeminde birleşmesi.
Kadının siyasete katılmasının önündeki engelleri ve çözüm önerilerini bianet’e değerlendiren Sancar, şunları söyledi:
“Ana akım siyasal partiler açısından bakarsak, hem Cumhur İttifakı hem de Millet İttifakı açısından mevcut parlamentoda zaten düşük bir oran var. AKP’nin kadın vekil oranı yüzde 18. Fakat CHP’nin kadın kotası varken bile kadın oranı yüzde 13. CHP kendi kotasını ve tüzük hükmünü uygulamıyor.”
“CHP parlamentoya aday sistemine ilişkin, ‘kadın ve erkek adayları eşit şekilde olsun’ yasa tasarısı vermişti. Meclis bunu kabul etmedi. Bunu gerçekten inanarak verseydi, bu öneriyi samimiyetle sunsaydı kendisi bunu uygulardı. Çünkü CHP kendi aday listelerinde bunu uygulamıyor, kadın kotasını uygulamıyor fermuar sistemini kendi partisinde uygulamayışı samimi ve inandırıcı gelmiyor.”
“Deva ve Gelecek partilerinin cinsiyet kotası var fakat onların da aday listelerinde kota uygulamadıklarını görüyoruz. Millet İttifakı’nın cinsiyet eşitliği konusunda kendi taahhütlerini dahi uygulamadığını görüyoruz. “Bu seçimde anlaşılacağı üzere Meclis’te kadın oranı yüzde 18’in de altına düşecek. Bu Ortadoğu ülkelerinin dahi altında”
Çözüm: Kararlı ve ortak mücadele
Prof. Dr. Sancar, kadının siyasette katılımının arttırılması konusunda da yine kadınlara ve kadın hareketine çok görev düştüğü görüşünde. Sancar, çözümü şöyle anlatıyor:
“Türkiye’de kadın hakları konusunda çalışan örgütler, eşit siyasal temsil konusunda ortak bir mücadele platformu geliştiremediler. Erkek şiddeti konusundaki ortak mücadele kararlılığını, bu alanda gösteremediler.”
“Çünkü başka mağdur kadınlara yardım etmek kolay, kadınların kendilerini güçlendirici ama kendi aralarında birkaç kadını aday olarak gösterip onlar için mücadele etmeleri konusu çok tuhaf bir şekilde gerçekleşemedi.”
“Bu konuda ortak irade yok. Bu konuda çalışan kadın örgütleri, bazı partilerle görüşerek ‘kadın adayları listenize koyun’ dediler, fakat olmadı. Çok açık ki bu konudageniş kapsamlı ortak bir örgütlü mücadele gerekiyor. Siyasi koltuk iktidar alanı ve erkekler, kadınlar istiyor diye neden vazgeçsinler? Vazgeçmiyorlar.”
“Dünyada bu konuda başarılı ülkelerdeki deneyim bize şunu gösteriyor ki çok ciddi güçlü, örgütlü kadın mücadelesi olmadan, siyasette eşit temsile adım atmak mümkün değil. Umarım önümüzdeki seçimlerde ciddi bir kadın hareketi örgütlenmesi olur.”
“Kadın adaylar konusunda ortak aday havuzu geliştirilmeli, bunun için de mücadele edilmeli. Bu yapılamazsa ne tüzüklerdeki kotalar ne de öneriler işe yaramayacak.”
“Millet İttifakının ne yapacağını göreceğiz muhtemelen bir adım ileri atacaklar iki adım geri adım atacaklar. Kadın hakları konusundaCEDAW ile kurulmuş siyasi-bürokratik mekanizma tümden yıkılmış durumda. Bu konuda Millet İttifanın ne yapacağını tam bilemiyoruz. Sistemli tutalı bir öneri yok.”
“Kadın hareketinin gündemi belli, kesinlikle cinsiyet kotasına dayalı fermuar sistemi uygulanmalı. Buna uymayan siyasi parti listelerinin yüksek seçim kurulu tarafından kabul edilmemesi gerekiyor.”
“Buna hukuki zorunluluk getirilmeli. Hazine yardımlarının, partilerin cinsiyet eşitliğini gerçekleştirme düzeyine göre belirlenmesi gerek. Siyasal partiler ve seçim yasaları, cinsiyet eşitliği ilkesine göre yeniden düzenlemeli. Maalesef, kadın erkek eşitliğinin olmadığı bir yerde LGBTİ+ hakları da gündeme gelmiyor. Dünyada da böyle.”