Halihazırda 12 milyona yakın vaka ve 500 binin üzerine ölüme yol açan Covid-19 krizi tüm şiddetiyle devam ediyor. Krizin etkilerinden kimse muaf olmasa da, OECD raporunda belirtildiği gibi, kadınlar, uluslararası kamu sağlığı acil durumunun merkezinde yer alıyor.
Sağlık alanında işgücünün yüzde 70’ini, doktorların yüzde 50’sini ve dünya çapında uzun süreli bakım iş gücünün yüzde 95’ini, market çalışanlarının üçte ikisini, eczacıların, eczane yardımcılarının ve teknisyenlerin çoğunu oluşturan kadınlar, krizden en çok etkilenen meslek gruplarında çalışıyor. New York Times’ın analizine göre yaşanan sağlık krizi sürecince kadınların yaptıkları her üç işten biri, ABD’de “birinci derecede önemli” olarak belirlendi.
Ne yazık ki, bu mesleklerin çoğu hem düşük ücretli hem de düşük değerde görülüyor. Evde sağlık ve kişisel bakım alanında ücretler asgari düzeyde. Ayrıca çoğu ülkede okulların ve kreşlerin kapatıldığı için kadınların evdeki yükü daha da arttı. Hizmet sektörü, ev işleri ve çocuk bakımı gibi virüs nedeniyle büyük iş kayıplarının yaşayan endüstrilerde, büyük oranda kadınlar çalışıyor. Örneğin ABD’de restoran işçilerinin yüzde 70’i ve ev işçilerinin yüzde 93’ü kadın ve bu nedenle işsiz kalanların büyük bir bölümünü kadınlar oluşturuyor.
Kadın liderliği
Kadınlar küresel olarak devlet başkanlarının sadece yüzde 7’sini oluştursa da, kadınların sorumlu olduğu yerlerde Covid-19 vakalarının düşüşe geçme şansı daha yüksektir.
Kadınların liderlik ettiği ülkelerde hükümetler, virüsün ciddiyetini küçümseyen diğer ülkelerin aksine, hızlı bir şekilde hareket etti, sınırları ve işletmeleri erken kapattı, ilk ölüm yaşanmadan en az bir hafta önce net ve kapsamlı sosyal mesafe planları uyguladı. Almanya, Norveç, Yeni Zelanda, İzlanda ve Finlandiya’da karantina süreci bazı komşularından daha önce başlatıldı ve bunun sonucunda daha az ölüm yaşandı.
Diğer kadın liderler de virüsün ekonomik etkilerine karşı mücadelede oldukça güçlü bir performans sergiledi. Örneğin, Fransız hükümetini işlerin kapanma noktasına geldiği bu süreçte işçi maaşlarının yüzde 84’ünü ödemekle yükümlü tutan mevzuatı meclisten geçiren Fransa Çalışma Bakanı Muriel Penicaud. Almanya ve İngiltere’de ücret sübvansiyonları yoluyla işsizliği azaltmak için benzer programlar yürürlüğe girdi. Avrupa’nın iş akdini sürdürme çabalarının aksine, ABD’de işsizlik oranı yüzde 26’ya yükseldi ve işsizlik maaşı da oldukça düşük seviyede.
Kenya’da, eski Sağlık Bakanı ve ülkenin doğusundaki bir bölgenin şu anki valisi olan Charity Ngilu, ülkesindeki koruyucu ekipman ihtiyacını hızlıca giderdi. Yüksek maliyetli ithalat süreçlerini beklemektense, işçilerinin yüzde 80’ini kadınların oluşturduğu fabrikalarda günde 30.000 koruyucu maske üretimi için bir giysi fabrikasının sahibi ile çalıştı.
Pandemi sonrası yeni dünya
Kadınların şu anda krizin en kötü yanlarını deneyimlemeleri ve bu süreçte kadınların işyerinde erkeklerden daha fazla etkileniyor olması, krizin daha eşitlikçi bir işyeri ve toplum yolunda cinsiyet normlarını değiştirmesiyle sonuçlanabileceği anlamına geliyor.
ABD Ulusal Ekonomik Araştırma Bürosu tarafından paylaşılan yeni araştırmaya göre, Covid-19 krizi uzun süreli bir değişim yaratabilir. II. Dünya Savaşı’nın işgücüne daha fazla kadının katılmasıyla cinsiyet rollerini değiştirdiği gibi, Covid-19 da kadınlar şu anda daha çok“birinci derecede önemli” işlerde çalıştığı için, erkeklerin bakım işlerini daha fazla üstlenmesine neden oluyor.
Araştırmacılar, “Nihayetinde işgücü piyasasında cinsiyet eşitliğini teşvik edebilecek karşıt güçler var” diyor. “Öncelikle, işletmeler hızla esnek çalışma düzenlemelerini benimsiyorlar. Ayrıca şu anda çocuk bakımı için birincil sorumluluk almak zorunda olan, ev işlerinde ve çocuk bakımında eşitsiz iş bölümünü besleyen sosyal normları altüst eden birçok baba var. ”
Kaynak: Diversity Global