Reklamcılık sektöründe 22 yılı geride bırakan über’in kurucu ortağı ve kreatif direktörü Hande Arslan, kadının reklamda istenen, arzulanan ve ulaşılan ürünlerle eşleştirildiğini söylüyor.
Aposto editörü Janset Atacan’a konuşan über’in kurucu ortağı ve kreatif direktörü Hande Arslan, kadının reklamda istenen, arzulanan ve ulaşılan ürünlerle eşleştirildiğini söylüyor. Reklamcılık sektöründe 22 yılı geride bırakan Arslan’a göre kadın bedeninin arzu objesine dönüştürülmesi yeni değil — mesleğe başladığı dönemde de reklamdaki kadın sesinin kadife bir tonda olmasına özen gösterildiğini belirtirken kadının “‘yatak odası ses tonu’nu kullananları makbuldü,” diyor.
Arslan, takdir görmeyi bekleyen, ihtiyaç sahibi kadınların da reklamın tanıdık simaları arasında yer aldığını ifade ediyor:
“Hâlâ Türkiye’deki reklamlarda hayatın yükünü, çilelerini taşıyan, 5 kolu 3 bacağı olup her yere yetişen, Allah vergisi dünya güzeli bir kız bir erkek çocuğu olan — hiç 2 erkek ya da tek çocuk değil; çocukların hiçbiri de büyük burunlu değil — yaşlanmamak için kremini de süren, sabahın kör vakti de olsa kalkıp sporunu yapan, sağlıklı beslenip çocuklarını da öyle besleyen, kocasına yeterince ilgi gösterebilen, hatta abartıp kendine zaman da ayıran, mümkünse mutlaka anne, yok değilse bile evli ya da nişan yüzüklü, Instagram’da like’larını bol kepçe alan bir kadın profilinin etrafında dönüyoruz ya da erkeklerin patron olduğu, kadınların annelikten ve hayatın diğer yüklerinden ötürü iş hayatında erkeklere sunum yapan, gücünü yine ‘kanıtlamaya’ çalışan hâllerini izliyoruz.”
Yıllar içinde görece bir iyileşme yaşandığını ifade eden Arslan, bu değişikliği, “Kadınların kendilerini ifade ediş biçimleri, toplum içinde varoluş biçimleri daha çok düşünülerek dillendiriliyor,” şeklinde yorumluyor. “Reklamda evin yükünü sırtlanan kadınların varlığı yavaş yavaş silikleşiyor. Yaratılan imgesel gerçeklik şekil değiştirirken normatif değerlere meydan okuyan markalar da göz önüne geliyor.”
Arslan’a göre yine de tablonun pek de iyimser olmadığını ifade ediyor: “Bir kadın reklam yazarı olarak erkek reklam yaratıcılarının bu konuyu iyi niyetli bir şekilde anlamaya çalıştığını düşünüyor ama daha çok yollarının olduğunu hissediyorum.”
Kaynak: Angst/Aposto