ABD’li şarkıcı Tina Turner 83 yaşında hayatını kaybetti. ‘Rock’n Roll’un Kraliçesi’ lakaplı şarkıcının uzun süredir mücadele ettiği bir hastalığın ardından bugün evinde öldüğü açıklandı.

Rock’n’roll’un kraliçesi olarak bilinen, güçlü sesi ve bitmek bilmeyen enerjisiyle müzik tarihine damga vuran efsanevi sanatçı Tina Turner İsviçre’nin Küsnacht şehrindeki evinde 83 yaşında hayatını kaybetti.
1939’da Tennessee’de Anna Mae Bullock ismiyle doğan Turner, ilk kez kilise korolarında ilahi okuyarak şarkı söylemeye başladı. Bir süre evlerde bakıcılık ve hemşirelik de yaptıktan sonra kaderi, Ike Turner ile tanışmasından sonra değişti. Ike Turner’ın grubu “Kings of Rythm” ile birlikte sahne almaya başladı.
1960’ta “A Fool in Love” şarkısıyla ilk kez adını duyurdu. 1962’de Ike ile evlendi. Sahnedeki yeteneği daha da dikkat çekmeye başlayınca, Tina adını kendisinin haberi olmadan Ike onun için değiştirdi. Bu, evliliklerine de sıkça konu olacak olan şiddetin ve baskıcılığın ilk adımlarıydı.
Tina Turner, “Ike ile olan ilişkim, benim ona para kazandıran biri olacağımı anladığı gün mahvoldu” diye yazmıştı 2018’de yayınlanan My Love Story adlı biyografisinde.
Ike ve Tina, “River Deep-Mountain High” ve “Proud Mary” gibi şarkılarla listelere damga vurdu.
Ike ve Tina, 1978 yılında boşandı. 1980’lerden sonra kariyerine solo devam eden ve sahnedeki ateşli ve enerjik performansları ve güçlü, hırçın vokaliyle ünlenen Turner “The Best“, “What’s Love Got to Do With“, “Let’s Stay Together“, “Steamy Windows“, “Private Dancer“, “Goldeneye“, “I Don’t Wanna Fight” ve “It Takes Two” gibi hitlere imza attı ve dönemin en büyük pop ve rock yıldızlarından biri oldu.
1985”de dev yardım konseri “Live Aid” dahilinde sahnede Mick Jagger‘la ile düet yapmış olan Tina Turner dünya çapında üne kavuştu. Sanatçının 1986 yılında Rio’da verdiği konseri tam 186 bin kişi izleyerek, solo konserlerdeki en yüksek seyirci rekoru kırıldı.
Başarılarla dolu uzun bir kariyerin ardından 2000 yılında sahneden emekli olduğunu açıklayan Tina Turner, 2008’de Beyoncé ile Grammy Ödülleri’nde ve 50 yıllık kariyerini anmak için özel bir turneyle geri döndü.
Kariyeri boyunca sekiz Grammy Ödülü kazandı. 2021 yılında solo sanatçı olarak Rock n Roll Hall of Fame’e dahil edildi.
Solo olarak dahil edilmesiyle ilgili olarak Hall of Fame, “Bir siyah kadının sahneyi fethedebileceği ve hem güçlü hem de çok boyutlu bir varlık olabileceği fikrini büyüttü dedi. Turner kendine özgü tarzıyla Beyonce, Janet Jackson, Janelle Monae ve Rihanna gibi sanatçıların müzik anlayışlarını da etkilemişti.

Şiddete karşı sessiz kalmadı
Zorlu ve trajik hayatına rağmen tıpkı sesi gibi yaşama güçlü bir şekilde tutunan Tina Turner ardında nesiller boyu aktarılacak zengin bir miras bıraktı.
Turner fiziksel ve duygusal şiddet gördüğü gerekçesiyle 1978’de eşi Ike’den boşandıktan sonra Turner, Ike Turner’ın evlilik boyunca kendisine gösterdiği şiddeti büyük bir cesaretle anlattı. Tina’nın anlattıklarına göre Ike, eşi hamileyken de şiddetten geri adım atmamıştı. Şiddete dayanamayan Tina, birçok kez intihar etmeyi bile denemişti.
Tina Turner eşiyle boşanmadan önceki günleri için, “Bir ‘ölüm’ hayatı yaşıyordum. Ben yoktum. Yine de hayatta kaldım. Bu hayattan çıkabildiğim anda, çıktım. Geriye bakmadım” demişti. 2007’de hayatını kaybeden Ike Turner, bu iddiaları her zaman reddetti.
Tina Turner 2018’de kaleme aldığı “My Love Story” (Aşk Hikayem) adlı kitabında, Ike Turner ile olan evliliği bir “tecavüze” benzetti: “Burnumu kum torbası olarak o kadar çok kullandı ki, şarkı söylerken boğazımdan akan kanın tadını alabiliyordum.”
2013 yılında Oprah Winfrey ona nasıl bir miras bırakacağını sorduğunda Turner şu şekilde cevap verdi: “Dayanıklılık.”
“Hiçbir zaman yolumdam sapmadım,” dedi. “İçimde bana bir şeylerin daha iyi olabileceğini söyleyen bir inanca sahiptim. Benden kalacak miras, daha iyi bir şey için çaba göstermek ve bunu elde etmek.”
Kaynak: New York Times, Duvar, Medyascope