Bu yılın başında, üç yıldır tutulduğu cezaevinde hayatını kaybeden Rus muhalif Aleksey Navalni’nin siyasi çalışmalarını sürdüren eşi Yulia Navalnaya ve vakfı DW İfade Özgürlüğü Ödülü’ne layık görüldü.

Yulia Navalnaya, Rus muhalif lider Aleksey Navalni’nin Şubat 2024’te ölümünden üç gün sonra eşinin yerini alacağını ve Rus elitleri arasındaki rüşvet ve yetkinin kötüye kullanılması vakalarını ortaya çıkartmak, kamuya duyurmak ve bu şekilde yolsuzlukla mücadele etmek amacıyla kurulan “Yolsuzlukla Mücadele Vakfı”nın (FBK) yönetimini üstleneceğini açıklamıştı.
Eşinin çalışmalarını sürdüreceğini açıklayan Yulia Navalnaya ve “Yolsuzlukla Mücadele Vakfı”, Deutsche Welle (DW) 10’uncu İfade Özgürlüğü Ödülü’ne layık görüldü. DW Genel Müdürü Peter Limbourg, özgürlükçü Rusya için mücadele eden Navalnaya ve ona destek verenlerin gösterdiği “sarsılmaz cesaret” nedeniyle bu ödüle layık görüldüklerini dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yulia Navalnaya, eşi Aleksey Navalni’nin Rusya’da basın ve ifade özgürlüğü için yürüttüğü siyasi faaliyetlerini tüm risklerine, sürekli tehditlere ve bireysel kısıtlamalara rağmen ilk başından beri destekledi.”
Eşi Aleksey Navalni’nin yerine geçeceğini açıklayarak, siyasi kariyere başlayacağını da ilan eden Navalnaya, azı gözlemciler ise Navalnaya, Rusya’da muhaliflerin yeni yüzü olarak görülüyor.
Ahlaki direnişin sembolü
Siyaset bilimci Dmitriy Oreşkin, Yulia Navalnaya’nın Rusya’daki “erkek” zorbalığına karşı direnişin bir sembolü olabileceği görüşünü savunuyor.
Rusya’da erkeklerin çoğunun NATO’nun ülkeye saldıracağına inanırken, kadınların ise daha somut sorunları çözmek zorunda kaldığına işaret eden Oreşkin, “Eşleri öldürüldü, erkek kardeşleri orduya, oğulları Ukrayna’ya ölüme gönderildi” diyor. Oreşkin, şöyle devam ediyor: “Kadınların düşünceleri herhangi bir ideolojiyi takip etmiyor, aile üyelerini geri istiyorlar. Navalnaya’nın imajı da ülke içindeki ve dışındaki muhalifler için birleştirici olabilir.”
Washington merkezli düşünce kuruluşu Carnegie Uluslararası Barış Vakfı kıdemli uzmanı Andrey Koleşnikov da Yulia Navalnaya’nın “ahlaki direnişin sembolü” olabileceği görüşünde. Koleşnikov, “Eğer bir gün devlet başkanlığı için bir demokrat aday gösterilecekse, Yulia milyonlarca insanın gözünde en iyi aday olacaktır” diyor.
Eşinin ölümü sonrasında yaptığı açıklamada “Aleksey’in ölümü ile Putin bir yarımı, kalbimin ve ruhumun bir yarısını öldürdü” diyen Yulia Navalnaya, geri kalan yarısının ise “Öfke, hiddet ve nefret” ile eşinin “Haysiyet, adalet ve sevgi dolu” bir Rusya hayalini gerçekleştirme çabası olduğunu ifade etmişti.
İfade Özgürlüğü Ödülü, Yulia Navalnaya’ya 5 Haziran 2024’te Berlin’de düzenlenecek tören ile Maliye Bakanı ve Hür Demokrat Parti (FDP) Genel Başkanı Christian Lindner tarafından takdim edilecek.