Rusya’da aktivistler, aile içi şiddetin milletvekili seçimlerinde belirleyici bir mesele olması için mücadele verdi. Milletvekili adayı Alyona Popova’nın yürüttüğü seçim kampanyası, tüm aile içi şiddet olaylarının suç sayılmasına yönelik bir yasa tasarısı da içeriyordu.
Aile içi şiddet, hafta sonu gerçekleşen Rusya’daki milletvekili seçimlerinde Alyona Popova’nın yürüttüğü kampanyanın merkezinde yer aldı.
Popova, Moskova’nın doğu eteklerinde bir işçi sınıfı mahallesi olan 205. seçim bölgesinde, son yıllarda kadın haklarının gerilemesine neden olan Vladimir Putin’in iktidar partisi Birleşik Rusya’ya karşı oy kullanmaya çağırdı. Kampanya, tüm aile içi şiddet olaylarının suç sayılmasına yönelik bir yasa tasarısı da içeriyordu.
Popova’nın aktardığına göre, Rusya’da aile içi şiddet her yıl 16,5 milyondan fazla kadını etkiliyor. Bir araştırmaya göre, 2011-2019 yılları arasında Rusya’da 12.200’den fazla kadın, eşleri veya aileleri tarafından öldürüldü.
Liberal Yabloko Partisi’nden aday olan avukat ve aktivist 38 yaşındaki Popova, “Bu bizim gerçekliğimiz, söyleyebileceğimiz tek şey bunun bir ‘salgın’ olduğu” diyor.
2020’de bağımsız Levada Center tarafından yapılan bir ankete göre, ankete katılanların yaklaşık %80’i aile içi şiddet yasasının gerekli olduğuna inanıyor. Popova’nın bu tür yasaları destekleyen dilekçesi ise bir milyonun üzerinde imza aldı.
Kadınların nüfusun %54’ünü oluşturduğu ülkede aile içi şiddet, yolsuzluk, zamlar, ekonomik fırsat eksikliği ve koronavirüs gibi konuların yanında sönük kalıyor ve seçmenler tarafından hala daha değişim icin motive edici bir endişe olarak görülmüyor.
Birleşik Rusya ile ikinci dönem için yarışan Duma’nın başkan yardımcısı Pyotr O. Tolstoy, “Bu sorun seçmenlerimiz için 90. sırada” diye de belirtiyor.
43 yaşındaki Irina Yugchenko geçtiğimiz günlerde bir metro istasyonundan çıkarken Popova’nın aile içi şiddete odaklanmasından duyduğu endişeyi dile getirdi. “Elbette bir yasa olmalı,” diyor, “ama kadınların başına birden çok kez gelirse, nedenini sormak zorundayız” diye de ekliyor. Bu, Rusya’da oldukça yaygın olan bir görüşü temsil ediyor.
Putin ve partisi, son on yılda sosyal politikalarında daha muhafazakar hale geldi. Rusya’nın Batı ile rekabeti arttıkça, Kremlin kendisini geleneksel aile değerlerinin savunucusu olarak konumlandırmaya başladı.
2019’da sunulan bir aile içi şiddet yasası taslağı Duma’da tartışmalara yol açtı, ancak sonunda o kadar sert bir şekilde değiştirildi ki, Popova da dahil olmak birçok kişi ‘dehşete düştü.’ Yasa için bir oylama dahi yapılmadı.
Rusya Anayasa Mahkemesi Nisan ayında milletvekillerine aile içi şiddet faillerini cezalandırmak için ceza kanununda değişiklik yapmalarını emrederek hem hayatta kalanlara sağlanan güvencelerin hem de faile verilen cezaların yetersiz olduğuna karar verdi. Savunuculuk gruplarına göre, Covid-19 salgını sonucunda aile içi şiddet de arttı. Duma ise bu duruma sessiz kaldı.
Kaynak: The New York Times