TC Sağlık Bakanlığı “Normal Doğum Eylem Planı” adındaki planı bir kamu spotu ile birlikte 3 Ekim günü geniş katılımlı bir toplantı ile lanse etti. Kampanyaya kadın örgütlerinden, meslek örgütlerinden sanatçılardan tepkiler yağıyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan‘ın “himayesinde” gerçekleşen toplantıda Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu: “Normal doğumun yaygınlaştırılması, Sağlık Bakanlığı olarak en önemli hedeflerimizden biridir. Annenin bebeğiyle kurduğu güçlü bağ, bebeğin hem fiziksel hem de psikolojik gelişimi açısından kritik önem taşır.” açıklamasını yaptı.
Emine Erdoğan “Bu adımın, sadece bireylerin değil, toplumun geleceğini de şekillendirecek kadar güçlü ve anlamlı olduğuna yürekten inanıyorum. Zira Dünya Sağlık Örgütü’nün %15 olarak açıkladığı makul sezaryen sınırının ülkemizde aşılmış olması, tehlikenin artan boyutlarını ortaya koyuyor. İnanıyorum ki, doğal doğumu teşvik eden bu girişimle her yeni hayat, annesiyle birlikte güç bulacak, daha sağlıklı ve bilinçli nesillerle geleceğe umut ekeceğiz.” diye konuştu
“Annecim Başardık” adındaki kamu spotu ile şu mesajların yaygınlaşması hedefleniyor; normal doğum yapan anneler ile bebekleri arasında ilk andan itibaren sağlıklı bir bağ kurulur. Anne emzirmeye hemen başlayabilir ve günlük hayatına çok kısa zamanda dönebilir. Tıbbi olarak zorunluluk olmadıkça doğal ve sağlıklı olan normal doğumdur.
Sağlık Bakanlığının sosyal medya hesaplarında paylaşılan kamu spotuna tepkiler yükseldi.
Kadının İnsan Hakları Yeni Çözümler Derneği sosyal medya hesaplarından aşağıdaki açıklamayı yaptı.
Kadınların nasıl doğurması veya doğurmaması gerektiğine, ne zaman doğurup doğurmayacağına ve kaç çocuk yapacağına karar vermek devletin görevi değildir.
Biz hatırlatalım, devletin görevi kadınların bedensel ve doğurganlık haklarını tesis etmek, kendi bedenleri ve hayatları üzerindeki söz hakkını korumaktır.
Hükümet öncelikle bizleri sürüklediği bu ekonomik krizde üzerimize yıkılan bakım emeği için sürdürülebilir, kapsamlı ve eşitlikçi mekanizmalar ve politikalar üretsin! Hakkımız olan kürtaj hakkının önündeki fiili yasakları kaldırsın!
Bedenlerimiz üzerindeki karar ve söz hakkımız bizim, vazgeçmiyoruz.
Kadın Koalisyonu sözcüsü feminist İlknur Üstün “Normal doğuma zorlama meselesi epeydir var. Fakat bunu sezaryenle doğum yapan kadınları kriminalize eden bir kamu spotu ile ilan etme hali çok tehlikeli. Bunun ilk yansıması doktorlar üzerindeki baskı nedeniyle gebe kadınların kendi talepleri bir yana çeşitli koşullarda müdahaleyi engelleyebilecek. Kadının yaşamını tehdit”
Demet Evgar: Bu kamu spotu kaldırılmalıdır
Oyuncu, BM İyi niyet elçisi Demet Evgar X hesabından kamu spotunu ilişkin eleştirilerini dile getirdi. Doğru ve ideal olanı anlatmanın yolu bu mudur? Birçok kadın vajinal doğumu içsel olarak ister. Ancak ya sezaryen olmak zorunda kalır, ya doktoru tarafından sezaryene yönlendirilir ya da korku ve endişelerinden dolayı sezaryeni seçer. Fakat izlediğimiz bu film, annenin korku ve endişelerini giderecek veya doktorları yönlendirecek nitelikte değildir. Aksine, korku ve paniği körükleyen, hatta tüm sorumluluğu yine anneye, kadına yükleyen görüntülerle dolu. Bu denli önemli girişimlerin altyapıyı oluşturmadan hedeflediği yere ulaşması imkansızdır. Zira doğumlara alınmayan ebeler, normal seyrinde ilerleyen hamileliklerde bile olmadık sebeplerle anneleri sezaryene teşvik eden doktorların hikayeleri de gerçeklerimizden biridir. Bu durumla sahada mücadele eden doktorlar ve ebelerle yürütülecek bir süreç, çok daha hedefe yönelik olacaktır. Özetle: “BU DA KADININ SUÇU, BU DA KADININ HATASI, BU DA KADININ YANLIŞ SEÇİMİ” şeklinde yansıtılan bu kamu spotunu kalbim sıkışarak izledim. Kızımla, 20 saat doğum sancısından sonra mecburen sezaryene alınmak zorunda kaldığım bir doğum hikayemiz var. Doğduğu andan itibaren kucağımdaydı ve emmeye başladı. Elbette “vajinal doğum” yapmak ve sonrasında bu konforlu deneyimi yaşamak isterdim. (Bu arada “normal – anormal doğum” değil; tıbbi adı “vajinal doğum”dur.) Bu yazıyı, “vajinal doğumu” destekleyen biri olarak yazıyorum. Bu korku filmi niteliğindeki kamu spotu daha fazla kadını yaralamadan kaldırılmalı ve yerine hedefe yönelik, nitelikli ve nicelikli bir film çekilmelidir.
Kadın hak savunucularının bu kampanyaya ilişkin dikkat çektiği konular;
- Kadının bedensel özgünlüğü üzerinden kadınları normal – sezaryen dogum uzerinden bölen, düşmanlaştırmaya yönelik, diğerini ötekileştirerek kadınları iyi kadın- kötü kadın, iyi anne – kötü anne gibi yapay, yalnızlaştırıcı bir dil ve görsellik içerdiği için son derece sakıncalı
- Normal doğum diye nitelenen şey “vaginal doğumdur.”
- Anne- bebek arasında güven ilişkisinin doğum şekli ile bir ilişkisi yoktur
- Bu kampanya kadın bedeni üzerinde hakimiyet kurmak çabasından başka bir şey değildir
Meslek örgütleri de TC Sağlık Bakanlığı kampanyasına ilişkin tepkilerini sosyal medya hesaplarından yaptıkları açıklamalar ile verdiler.
TTB Kadin Hekimlik ve Kadin Sağlığı Kolu: Bu anlayış temelsiz, bilim ve etik dışıdır
Bir kadını vajinal dogum yapması durumunda “başarılı”, sezaryen ile dogum yapması durumunda “başarısız” olarak gösteren bu anlayış temelsiz, bilim ve etik disidir. Mevcut sağlık sistemi kadını vajinal doguma hazırlayacak nitelikte olmadığı için tıbbi endikasyon haricinde sezaryen bir seçim de olabilir. Kadınlar bedenleri ile ilgili uzman görüsü ile kendi kararlarını verme hakkına sahiptir. Kadin bedeni üzerinde otorite kurmaya çalışmaktan hiç vazgeçmeyen patriarkal düzeni yıkacağız!