Netflix’in hit dizisi “The Queen’s Gambit” ile tekrar gündeme gelen, 1930’ların favori erkek oyuncularını yenerek, döneme damgasını vuran efsanevi satranç oyuncusu Vera Menchik’in hayat hikayesi…
Gamze Düşmez
Vera Menchik, 1920’li ve 1930’lı yıllarda bir kadın olarak erkek rakiplerini yenerek şampiyon olmasıyla zamanın satranç dünyasını hayrete düşürmüştü.
Vera Menchik’in, 1931 yılında Londra’daki Kraliyet Sosyal Satranç Kulübü’nde 20 oyuncuyla eş zamanlı satranç oynarken çekilmiş bir fotoğrafı arşivlerde yer alıyor.
Dünyanın her yerinden satranç severlerin buluştuğu Chess.com sitesi “bugün neredeyse unutulan” bir kadının, Vera Menchik’in hikayesini taşıdığı makalesinde şu ifadeyi kullandı:
“Menchik o zamanlar en iyi erkek oyunculara meydan okuyarak hiç akla gelmeyecek bir şeyi başardı.”
Vera Menchik, Netflix’in hit dizisi “Queen Gambit”in 1950’li yıllardaki bir satranç dehasını canlandıran kadın karakteri Elizabeth Harmon’un aksine bir yetim değil zengin bir ailenin çocuğu olarak 1906 yılında Moskova’da dünyaya geldi. Değirmen sahibi olan ailesinin sayesinde yalnızca kızların okuduğu özel bir okulda eğitim gördü, ancak bu zengin hayatı uzun sürmedi.
Rusya’da devrim oldu.
Vera’nın hikayesini konu alan 2019 Satranç Dergisi de devrim dönemini şu cümlelerle özetledi: “Her şey değişti. Menchikler kendilerini bir iç savaşın ortasında ve zenginlere şüpheyle bakan bir rejimin altında yaşarken buldu. Değirmen ellerinden alındı. Aile evini başkalarıyla paylaşmak zorunda kaldı ve sonunda onu da kaybetti.”
Yoksullaştığı için sıradan bir okulda eğitimine devam eden Menchik, babasının 9 yaşında oynamayı öğrettiği satrançla avunmaya başladı.
Bu dönemde Menchik’i devrimden başka üzen anne babasının boşanması oldu. Çek vatandaşı olan babası ülkesine İngiliz vatandaşı olan annesi de onunla birlikte İngiltere’ye döndü.
İngilizce konuşamadığı için yerel bir kulübe yazılarak satranç ile vaktini geçiren Menchik, burada özel ders aldı.
İlk önce yerel karşılaşmalarda, sonra bölge turnuvalarında ve nihayetinde uluslararası yarışmalarda satrançta üstün geldi.
Menchik 1927 yılında ilk kez düzenlenen Kadın Dünya Satranç Şampiyonasını kazandı. Kadın liginde ona göre kolay olan her maçı kazanması, onu erkeklerin ligine itti ve erkek turnuvalarında oynayan ilk kadın oldu. Menchik onları da yendi.
Menchik 1929 yılında 23 yaşında Polonyalı büyük usta Akiba Rubenstein ile berabere kalınca uluslararası dikkatleri üzerine çekti.
Birçok erkek oyuncu onu önemsemese de aynı yıl Birinci Dünya Savaşı’ndan bu yana en büyüğü olan bir satranç turnuvasında oynadı.
Aynı turnuvaya katılan ve kibirli olmasıyla tanınan Avustralyalı usta oyuncu Albert Becker, Menchik ile oynamadan önce turnuva oyuncularına bir öneride bulundu ve dedi ki:
“Beyler, harika bir fikrim var. Vera Menchik adında bir kulüp kurmayı öneriyorum. Ona bir maç kaybetmeyi başaranlar, kulübün tam üyesi olacaklar. Çekiliş yapanlar sadece üyelik adayı olarak değerlendirilecek.” Ve Becker kulübün ilk üyesi oldu.
Dünyanın dört bir yanındaki gazeteler bu maçı en ince ayrıntısına kadar haber yaptı.
Trajik bir ölüm
Vera Menchik 1937’de, orta karar bir satranç oyuncusu olan Rufus Henry Streatfeild Stevenson ile evlendi.
Stevenson’ın bu bir kadın satranç yıldızıyla ikinci evliliğiydi. İlk karısı Agnes Lawson Stevenson, dönen bir uçak pervanesine kazara çarpmasıyla ölmüştü. Stevenson’ın sağlığı kötüydü ve Vera, çoğu zaman turnuvalarda oynayamama pahasına, onunla hatırı sayılır bir zaman geçirdi. Stevenson 1943’te İkinci Dünya Savaşı’nın şiddetlendiği bir zamanda öldü.
Kocasının ölümünden bir yıl sonra Vera’nın katıldığı turnuva onun son yarışması oldu. 3 oyunu alarak 27 Haziran’da yarı final oynamaya hak kazanan Vera, yarışmadan bir gün önce 26 Haziran 1944’te Londra’ya düzenlenen bir Nazi hava saldırısında, annesi ve kız kardeşi ile yaşadığı evlerine bir roket çarpması sonucu ailesiyle beraber hayatını kaybetti.
Vera Menchick öldüğünde 38 yaşındaydı.
Robert B. Tanner “ Vera Menchik: İlk Kadın Dünya Satranç Şampiyonunun Biyografisi” adlı kitabında, “Sadece aile değil ödülleri de yok oldu” diye yazdı.
Kaynak: Washington Post
1 Yorum
Savaş , insanlığın yüzkarası.