Doğu Ukrayna’da, eşini kaybetmiş birçok bekar anne ve yaşlı kadın, Ukrayna Silahlı Kuvvetleri ile Rusya destekli Novorossiya Federal Devleti arasında 2014’ten bu yana tahmini 14 bin kişinin ölümüne neden olan bir savaşın yanı başında tek başına hayatta kalma mücadelesi veriyor.

Doğu Ukrayna’da, eşini kaybetmiş birçok bekar anne ve yaşlı kadın, Ukrayna Silahlı Kuvvetleri ile Rusya destekli Novorossiya Federal Devleti arasında 2014’ten bu yana tahmini 14 bin kişinin ölümüne neden olan bir savaşın yanı başında tek başına hayatta kalma mücadelesi veriyor. Birleşmiş Milletler, bölgede insani yardıma ihtiyaç duyan 2,9 milyon kişinin 1,6 milyonunu kadınların oluşturduğunu ifade ediyor.
Buradaki kadınların çoğu eşlerini savaşta ya da sağlık sorunları nedeniyle kaybeden kadınlar. Ukrayna’nın bu bölgesinde, erkeklerin bulabildiği tek iş, ciddi sağlık sorunlarına ve erken ölümlere yok açan madencilik.
Pek çok kadın, savaş cephesinin birkaç kilometre ötesindeki Chasiv Yar kasabasında yaşayan görme engelli 73 yaşındaki Ala Nikolaevna ile benzer bir durumda.

“Kocam kalp krizinden öldü ve tek oğlum ortadan kayboldu. Ailemde artık bir tek ben kaldım… Isınma olmadığında tüm kıyafetlerimi giyip dua ediyorum. Tek bir dileğim var: Oğlumun bana bir kez daha sarılması.” – Ala Nikolaevna
41 yaşındaki sosyal hizmet uzmanı Alyona, Nikolaevna’ya haftada üç kez yemek getiriyor. Her hafta gelip yardım ettiği 12 kişiden 10’u kadın.
Savaş başladığından beri bütün erkekler askere gitti ya da Ukrayna’nın diğer bölgelerinde iş aradı ve şimdi çoğunlukla cephede yalnız yaşayan kadınlar var… Ön cephedeki köyler bekar anneler ve babuşkalarla (büyükanneler) dolu. – Alyona
Eşi Ukrayna ordusunda papaz olan 50 yaşındaki Svetlana Putilina, ailesi için acil durum planları hazırlıyor. Çocukları şehir dışında güvenli bir yere kimin götüreceğini, yüzlerce bomba sığınağından birine yolculuk ederken yaşlı anne babasına, büyükanne ve büyükbabasına kimin bakacağını ve kadınların nasıl direneceğini düşünmek zorunda.
“Ukrayna’nın hükümet kontrolündeki bölgelerinde, hane reislerinin yüzde 71’i kadın. Bu pay 60 yaş üstü kişilerde daha da yüksek olup yüzde 88’e ulaşmakta.” – Lizaveta Zhuk, bir kamu bilgilendirme görevlisi, BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi
Norveç Mülteci Konseyi genel sekreteri Jan Egeland, Al Jazeera’ya verdiği demeçte, doğu Ukrayna’daki yaşlı, ağırlıklı olarak kadın nüfusun, aktif olarak çalıştıkları diğer savaşların çoğundan çok farklı olduğunu söylüyor.
“Sekiz yıllık çatışmadan sonra hayatta kalma mücadelesi veren yaşlı, donmuş veya savunmasız insanlarla ağzına kadar dolu bir yerde savaş yapamazsınız” diyor.

84 yaşındaki Evdokia Ivanovna, kapağında Lenin’in portresi bulunan fotoğraf albümündeki aile fotoğraflarına bakıyor. Zolote’nin köy evindeki 54 yıllık hatıraların arka planında otomatik silah sesleri duyuluyor. “Ailemdeki tüm erkekler madenlerde çalıştıkları için öldüler ve sağlık sorunu çektiler” diyor. “Yalnızım ve sürekli ateş edildiğini duyuyorum ama buna zaten alışkınım.”

35 yaşındaki Natasha, yedi çocuk annesi. “Savaş başladığında hepimiz bodrumda yaşıyorduk” diyor. “Ama büyük bir aileye sahip olmak her zaman hayalimdi.” Köyleri Krasnohorivka, cephe hattından sadece birkaç yüz metre uzaklıkta bulunuyor. “En büyük sorun soğuk. Evimizi ısıtmak için yeterli odunumuz yok ve çocuklarım genellikle üşüyor.”

Üç çocuk annesi Svetlana, beş çocuk daha evlat edinerek evini çocuk yurduna çevirdi. “Birçok çocuğu evlat edinmek benim hayalimdi” dedi. Aile Zolote’de, cepheden sadece 3 km uzakta yaşıyor olsa da, Svetlana daha iyi bir gelecek için umudunu koruyor. “2014’te hepimiz bodrumda yaşıyorduk. Son yıllarda durum sakinleşti, ancak kaçmamız gerekirse diye hala çocuklarımın tüm belgelerinin hazır olduğu küçük bir bavulum var.”

76 yaşındaki Katia, Nevelske’deki evinden çıkmak istemiyor. Savaşın neredeyse yok ettiği köyde şimdi elektrik, gaz ve su yok. Uluslararası Kızıl Haç Komitesi’nden insani yardım çalışanları, Katia ve kocasına yardım etmeye geldiğinde, “Nevelske hapishaneden daha kötü, çünkü orada en azından karnınız doyuyor. Savaşın bitmesi için her şeyimi verirdim” diyor.
Kaynak: Aljazeera