Kadın dayanışmasının birleştirici gücünden ilham alarak yola çıktığımız SES Eşitlik, Adalet, Kadın Platformumuz dört yaşında!
Dört yılda yerel ve uluslararası kadın gündemlerini yakından takip ederek kadın liderliğiyle ‘başka bir dünyanın’ mümkün olduğunu savunduk, siyasette ve yerel yönetimlerde kadın temsiliyetine odaklandık, ‘rol model’ kadınların portrelerini çıkardık, ekonomi ve iş dünyasına toplumsal cinsiyet perspektifinden baktık, merceği çevre ve iklim mücadelesinde öncü olan kadınlara yönelttik, toplumsal cinsiyet kalıplarına ve cinsiyetçi yaklaşımlara ayna tuttuk.
Gidecek daha çok yolumuz olsa da şimdiye kadar başardıklarımız bize umut veriyor!

Dört yıl önce, kadın hakları örgütleri ve aktivistlerinin geniş katılımıyla düzenlediğimiz Kadın Zirvesi’nin bir ortak çıktısı olan SES Eşitlik, Adalet, Kadın Platformu için yola çıktığımızda kadın dayanışmasının ve kız kardeşliğin birleştirici gücünden ilham almıştık.
Platformumuzun ilk adımlarını attığımız 2018 yılından bu yana geçen dört yılda yerel ve küresel kadın gündemlerini yakından izledik, yereli küreselin, küreseli de yerelin içinde düşünerek bütüncül bir anlayışla “başka bir dünya“nın mümkün olduğunu savunduk.
Kuşkusuz bu başka dünya, kadın liderliğinin, siyasette ve yerel yönetimlerde eşit kadın temsilinin, rol model kadınları içermeliydi.
Biz de bu hayalden ilhamla, dört yılda yerel ve uluslararası kadın gündemlerini yakından takip ederek kadın liderliğiyle ‘başka bir dünyanın’ mümkün olduğunu savunduk, siyasette ve yerel yönetimlerde kadın temsiliyetine odaklandık, ‘rol model’ kadınların portrelerini çıkardık, ekonomi ve iş dünyasına toplumsal cinsiyet perspektifinden baktık, merceği çevre ve iklim mücadelesinde öncü olan kadınlara yönelttik, toplumsal cinsiyet kalıplarına ve cinsiyetçi yaklaşımlara ayna tuttuk.
Yine yerel ve küresel emek gündemini toplumsal cinsiyet eşitliği perspektifinde gündemleştirdik. Bu kimi zaman kadın cinayetlerine karşı işlenen cinayetlere karşı düzenlenen grevler oldu, kimi zamansa “Bedenimiz bizimdir” diyen kadınlar… Kadın işçilerin yaşadıklarına tuttuğumuz mercekte, onların sadece kadın olmaktan dolayı yaşadıkları sorunlarla emekçi olmanın sorunlarının iç içe geçtiğini gördük.
Kadınların sokak direnişinin en görünür olduğu günlerden 8 Mart Dünya Kadınlar Günü ve 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü’nde barikatın önünde direnen, sloganlarıyla kent meydanlarını inleten kadınların sesine ses olduk.
Cinsiyet eşitliği temelli alternatif ekonomik yaklaşımlar, esnek çalışma modelinin özellikle çalışan anneler üzerindeki etkileri, farklı ülkelerde iş hayatında cinsiyet eşitliğini sağlamaya yönelik uygulamalar, şirket yönetimlerinde kadın temsili konularına odaklandık.
Medyada ‘Kadın, Barış ve Güvenlik’ SES’i Yükselecek
Platformumuz, bu yıl ağırlıklı olarak siyaset alanına bırakılan “güvenlik” meselesini kadınların ve ezilen grupların perpektifiyle ele almayı ve sivil toplumdan barış sesinin yüksetilmesinde medyanın dönüştürücü rolünü de amaç edindi. İsveç merkezli sivil toplum kuruluşu Operation 1325 işbirliğinde gerçekleştirdiğimiz “Barış İçin Kadın SES’i” projesi ile Türkiye ve dünyadaki Kadın, Barış, Güvenlik gündemini okurlarımızla buluşturuyoruz.
Çeviriler, orijinal makaleler, video ve podcastlerle kadınların barış kurucu rolünün güçlendirilmesine katkı sağlamayı amaçlayan bu yeni yayın prensibi ile Türkiye’de Kürt meselesi başta olmak üzere ülkemizde ve dünyadaki savaş ve çatışmalar, kadın perspektifinden ve barış inşasını gündemleştirecek şekilde ele alıyoruz.
Kadınların çatışmaların önlenmesi, yönetilmesi ve çözülmesiyle ilgili ulusal, bölgesel ve uluslararası kurum ve mekanizmalarda, tüm karar alma düzeylerinde daha fazla temsil edilmelerini sağlamayı amaçlayan bu perspektifin sesi böylece artık medyada daha çok duyuluyor.
Okurlarımıza destekleri için çok teşekkür ediyoruz!
Nice nice senelere!