SES Eşitlik ve Dayanışma Derneği’nin 8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinliği olarak bu yıl üçüncü kez düzenlediği SES Kadın Mentorluk Yürüyüşü, İstanbul’un Şişli ve Ataşehir ilçelerinde 200’ü aşkın kadının katılımıyla gerçekleşti.

SES Eşitlik ve Dayanışma Derneği’nin yaşamının farklı kademelerinde, farklı deneyimlerinde, farklı yetkinliklerinde ve farklı yaşlarında olan kadınları bir araya getirip eşleştirdiği ve mentor-menti ilişkisi yoluyla birbirlerinin tecrübelerinden öğrenmelerini amaçlayan organizasyonu olan SES Kadın Mentorluk Yürüyüşü 6 Mart Pazar günü İstanbul’un Şişli ve Ataşehir ilçelerinde 200’ü aşkın kadının katılımıyla gerçekleşti.

Şişli Belediyesi ve Ataşehir Belediyesi’nin ortaklığı ve Alternatif Bank’ın desteğiyle düzenlenen etkinlikle kadınlar, kariyer yolculuğu, akademik gelişim, siyaset, medya, sivil toplum, sanat, liderlik, girişimcilik, start-up, iş hayatına hazırlık, toplumsal cinsiyet eşitliği, iş-özel hayat dengesi, kişisel gelişim gibi farklı alanlarda tecrübelerini paylaştı veya bu alanlarda tecrübesi olan başka kadınlardan öğrendi.

Şişli’deki Maçka Sanat Parkı’ndaki buluşma canlı müzik performanı ile başladı, kadınlar ise müziği danslarıyla karşıladı. Müzik performansının ardından sahneye SES Eşitlik ve Dayanışma Derneği Kurucu Başkanı Gülseren Onanç çıktı.
“Hoş geldiniz kadınlar, sizlerle kucaklaşmayı ne kadar çok özlemişiz” sözleriyle Mentorluk Yürüyüşü’ne gelenleri selamlayan Onanç şunları söyledi: “Biz, SES olarak dijital habercilik yapıyoruz, kadın gözünden habercilik yapıyoruz. Kadının sesini Türkiye’de ve dünyada yükseltmeye çalışıyoruz ve elbette kadın dayanışmasını destekliyoruz. Zira yüzyıllardır toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesi veren kadınların önünde hala gidecek öyle uzun bir yol var ki bunu ancak bir şekilde başarabiliriz: Yan yana durarak ve dayanışmayla. O yüzden bir gün bu ülkede eğer eşitlik olacaksa bu, ancak kadınların direnişiyle, kadınların yan yana durmasıyla, dayanışmasıyla olacak.”

Onanç, sahneden Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırısına da değinerek barışın SES’ini yükseltmenin önemini vurguladı: “Buradan Ukraynalı kadınlara da selam yollamak istiyoruz. Gerçekten onlarla omuz omuza olduğumuzu, onlarla dayanışma içerisinde olduğumuzu söylemek istiyoruz. Tek yolun barış olduğunu yeniden, buradan bütün dünyaya, Şişli’ye, İstanbul’a, Türkiye’ye söylemek istiyorum. Tek yol barış ama bunun müzakereyle, diplomasiyle, kadınlarla, kadınların bu sürece alınmasıyla mümkün olabileceğini düşünüyorum.

Türkiye’de uzun süredir özgürlüğünden mahrum kalan kadın gazetecileri ve siyasetçileri de hatırlatan Onanç, “Onlara da buradan selam yollamak istiyorum. Sedef Kabaş, bizim can dostumuz. İyi ki varsın Sedef, senin direnişin bizim yolumuzu açıyor” diye konuştu.
Mentorluk Yürüyüşü için bir araya gelen kadınları selamlayan Şişli Belediye Başkanı Muammmer Keskin ise şunları söyledi:
“Sevgili kadınlar; içinde bulunduğumuz durum çok vahim. Yoksulluk derinleşmiş, psikolojik sorun artmış, bölgemizde savaşlar, ülkemizin içindeki ekonomik ve sosyal sorunlar hepimizi derinden üzüyor. Şuna yürekten inanan biriyim; kadın elinin değdiği herhangi bir konu daha önemseniyor, daha doğru işler yapıldığına inanan biriyim.
“Biz, sizin her zaman yol arkadaşınızız. Bu coğrafyada yaşamış ve yakın bir tarihte Suriye’de çok büyük eziyet görmüş bir halkın bir atasözüyle sözlerimi bitireyim. Beni en çok etkileyen duygulardan biridir. Onların çok güzel bir atasözü var. Diyor ki ‘Bizim topraklarda önce kadınlar uyanır, sonra güneş doğar. Çünkü güneşi kadınlar doğurur’. O yüzden sizi yürekten kutluyorum.
“Her zaman birlikte olmaktan keyif aldığım, gerçekten Şişli’ye bir sözüm vardı, yavaş yavaş yaşatmaya çalışıyoruz. ‘Kadınları yüksek topuklularla Şişli’de yürüteceğiz.’ Bu şehir, kadim bir şehir ama ranta kurban edilmiş bir şehir. Onun için hepinize görev düşüyor.”

Gülseren Onanç’ın “İstanbul’u alan kadın” sözleriyle sahneye çağırdığı CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ise konuşmasına barış mesajı vererek başladı: “Bütün kadınlar, savaşı değil barışı örgütlemek üzere mücadele ediyorlar. Dolayısıyla kadınlar, savaş etmek zorunda bırakılsalar da kararlı olduklarında, barışı örgütlediklerinde dünyayı değiştirecekler.”
“Güçsüz kadın yok, nerede olursa olsun, yaşı ne olursa olsun, hangi koşullarda yaşıyor olursa olsun güçsüzleştirilen kadın var” diyen Kaftancıoğlu şunları söyledi: “Bizim, yan yana gelerek, karşılıklı deneyimlerimizi paylaşarak, birbirimizi anlayarak ve hissederek aslında güçsüz olmadığımızı görmeye, ama sadece görmeye değil, gördükten sonra o güçlerimizi örgütlemeye ihtiyacımız var. Bunu yaptığımızda ne olacak biliyor musunuz? Dünyanın neresinde olursa olsun, o tek adamları çok kadınlar gönderecek. Ve karşımda da o çok kadınları görüyorum.”
Kaftancıoğlu, SES Kadın Mentorluk Yürüyüşü’nün özgünlüklerine de değinerek, “Bu projeden haberdar olduğumda çok heyecanlandım. Çünkü uzaktan birbirimizi gördüğümüzde her ne kadar hissetsek de olumlu gördüğümüz birtakım meziyetlerin sadece birkaç kişide olduğunu zannediyoruz. Birkaç kadında olduğunu zannediyoruz. Halbuki bir araya gelip konuştuğumuzda, karşılıklı deneyimlerimizi aktardığımızda o meziyetlerin bir, iki, üç, dört, beş kadına ait değil hepimizin içinde olduğunu görüyoruz” dedi.
‘Yürüyüşünüzün bir yerinde durun ve düşünün’
Ataşehir’de ise Mozaik Parkı’nda düzenlenen program kadınların dans ederek ısındıkları zumba etkinliğiyle başladı.
Isınmanın ardından kadınları selamlayan SES Eşitlik ve Dayanışma Derneği Yönetim Kurulu üyesi Hande Karakülah, “Kışa, pandemiye, soğuğa, griye, ülkenin ve dünyanın durumuna inat; söz verdiğiniz için, bir kadınla sohbet etmek istediğiniz için, öğrenmek, dertleşmek, ah ben bu eşekten böyle düşmüştüm demek için, bir pazar sabahı sıcacık yatağınızdan kalkıp; bizimle bu parkta buluştuğunuz için; yani her şeye rağmen ‘Ben kendi hayatımın kaptanıyım’ dediğiniz, iyiliğe, dayanışmaya umutla tutunduğunuz için kendinizi ve yanınızdaki harika kadınları alkışlayın, takdir edin, tebrik edin” dedi.
“Yürüyüşünüzün bir yerinde durun ve düşünün” diyen Karakülah, “Hindistan’da, Bangladeş’te, Filistin’de, Peru da, İspanya’da, İrlanda’da, Katar’da, Brezilya’da, Nijerya’da, Uganda’da yüzlerce, binlerce kadın bugün aynı sizin gibi bir kadınla yürüyüş yapıyor ve dünya her adımda biraz daha güzelleşiyor” ifadelerini kullandı.
Karakülah, konuşması esnasında Ukraynalı kadınlarla dayanışa içinde olduklarını da belirterek, “Kalbimiz Ukrayna’dan göç etmek zorunda kalan kadınlar, çocuklar ve tüm canlılar ile birlikte” diye konuştu.
Karakülah’ın selamlamasının ardından eşlerini bulan kadınlar birbirlerine deneyimlerini aktaracakları ve paylaşımlardan öğrenecekleri ikili yürüyüşlerini gerçekleştirdi.

SES Kadın Mentorluk Yürüyüşü nedir?
SES Kadın Mentorluk Yürüyüşü, yaşamın farklı kademelerinde, farklı deneyimlerde, farklı yetkinliklerde, farklı yaşlarda olan kadınların bir araya gelip eşleşerek, birlikte yan yana yürüdükleri, birbirlerinin tecrübelerinden öğrendikleri, iki kadın arasında etkinlik süresince devam eden veya karşılıklı arzuya göre devam edecek olan mentor-menti ilişkisinin kurulduğu bir organizasyondur.
İlk kez 2020 yılında, Vital Voices derneğinin, dünyanın 165 şehrinde uyguladığı Küresel Kadın Mentorluk Yürüyüşü’nün bir parçası olarak 350 kadının katılımıyla İstanbul’da gerçekleştirildi. 2021’de ise küresel pandemi koşulları nedeniyle sanal ortamda yapılan etkinlikte profesyonel bir algoritma yardımıyla eşleştirilen 300 kadın birbirine SES oldu.


