Bolivya, hükümetin her düzeyindeki milletvekillerinin yaklaşık %50’sinin kadın olduğu dünyadaki birkaç ülkeden biri. Ancak siyasete atılan kadınların, taciz ve şiddetten ev ve bakım işlerinin eşitsiz dağılımına kadar aşması gereken pek çok engel var.

Bolivya, hükümetin her kademesindeki milletvekillerinin yaklaşık %50’sinin kadın olduğu dünyadaki az sayıda ülkeden biri. Bu bir tesadüf değil, tüm parti adaylarının yarısının kadın olmasını şart koşan bir seçim yasasının sonucu.
Kota 1997 yılında, Bolivya ulusal parlamentosunda kadın oranı yüzde 9’ken uygulamaya kondu. Daha sonra anayasanın bir parçası haline getirildi.
2015-2019 yılları arasında senatörlük yapan ve Bolivya Senatosu’nun gelmiş geçmiş en genç başkanı olan Adriana Salvatierra, “Son zamanlarda bazı ülkelerin kadın hakları konusunda geri adım attığını gördük,” dedi.
“Kota uygulamasını anayasaya koymak, geri alınmasını zorlaştırıyor. Bu da uzun vadede değişimi garanti altına alıyor.”
Parlamentolar Arası Birlik (IPU) rakamlarına göre Bolivya, küresel anlamda da zirveye yakın bir konumda. Öte yandan Bolivya’da kadınların siyasete katılımı, rakamların gösterdiğinden daha karmaşık.
İlk kotaların getirilmesine yardımcı olan ve 1997-2006 yılları arasında parlamentoda görev yapan Erika Brockmann, “Aritmetik eşitlik, tarihi bir adaletsizliğin telafisi olarak hizmet ediyor” dedi. “Ancak bu, gerçek güç ilişkilerini ortadan kaldırdığımız anlamına gelmiyor.”
Siyasete atılan kadınların, taciz ve şiddetten ev ve bakım işlerinin eşitsiz dağılımına kadar aşması gereken pek çok engel var.
Özellikle yerel düzeyde, yıldırma ve şiddet vakaları oldukça sık yaşanıyor.
Kadınların siyasi katılımındaki artış, erkeklerin hakimiyetinde olmaya devam eden yönetici rollerine yansımıyor. Örneğin, Bolivya tarihinde seçilmiş tek bir kadın başkan bulunmuyor. Yada 336 belediye başkanının sadece 22’si kadın.
Bolivya toplumunda son yıllarda kadınlar için önemli ilerlemeler kaydedildi, örneğin eğitimde ve kadınların adlarına arazi tapulamasında artış yaşandı. Ancak kayıt dışı ekonomide, kadın hakları ihlal ediliyor ve kadınlar istismara karşı savunmasız. Cinsiyetler arası ücret farkı da oldukça yaygın.
Ve ilerici yasalara rağmen, erkek şiddeti hala çok yüksek.
Brockmann, “Yasalar yardımcı oluyor, ancak tek başına yeterli değil” dedi. “Kültürel bir dönüşüme ihtiyaç var ve bu da uzun zaman alacak.”
“Ancak siyaset artık kadınlar olmadan düşünülemez” diye de ekliyor: “Bunu artık herkes biliyor.”
Kaynak: BBC