Ekrem İmamoğlu ve yakın takımına yapılan hukuksuz gözaltı kararları bardağı taşıran son damla oldu. Kırmızı Pazartesi romanındaki gibi günlerdir beklenen bir anayasal hukuk cinayeti göstere göstere işlendi. Ekrem İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanlığı adaylığının önünün kesilmesi için önce diploması iptal edildi hemen ertesi sabah erken saatlerinde polis gücüyle göz altına alındı. Bugün CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı belirlemek üzere ön seçimi var.

23 Mart Türkiye’de hak, hukuk, adalet isteyenlerin Seslerini yükselteceği bir gün oldu.
Korkup Susmak mı, Korkmadan SES’imizi Çıkarmak mı?
19 Mart sabahı büyük bir karamsarlığa gömüldük. Sonra CHP lideri çıkıp 86 milyonu demokrasiyi savunmaya, oylarına sahip çıkmaya, ülkenin geleceğini savunmaya davet etti. Aynı sabah gazeteci İsmail Saymaz’ın gözaltına alınma haberi gelince geniş bir kitlede “korku” hâkim olamaya başladı.
Bir insan onuruna yapılabilecek en büyük kötülük ona düşünce ve ifade özgürlüğünden ve yaşam biçiminden dolayı “korku” duygusunu hissettirmektir. Otoriter iktidarlar kötülüğün sıradanlığı ile farklı ve muhalif SES’leri susturmaya çalışarak, toplumun bütün yaratıcılığını, renklerini dinamizmini yok etmeye çalışırlar. Sadece onların SESi duyulsun diye bağımsız medyayı yok edip yandaş medyayı kurarlar. Bağımsız Üniversiteler yerine kendilerine biat edecek öğrencileri yetiştirecek Üniversiteler kurarlar. Bununla da kalmazlar halkın seçtiği belediye başkanlarını, siyasetçileri muhalif oldukları için hapsetmek ve kurumun üstüne çökerler. Biz Türkiye bu süreci 23 yıldır kademeli olarak artan bir şekilde yaşıyoruz.
Adım adım önce parlamenter sistem çökertildi, sonra başkanlık sistemi ile Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurumları çökertildi. Türkiye 2023 The Economist Intelligence Unit’in (EIU) 2024 yılında güncellediği Dünya Demokrasi Endeksinde Türkiye’nin ise 167 ülke arasında 102’nci olarak hibrit rejim kategorisi içinde alt sıralara yakın olarak tanımlanmıştı.
Türkiye: Tam Teşekküllü Otokrasi
Orta Doğu Enstitüsü Türkiye Programı Direktörüdür ve Erdoğan’ın Savaşı: Bir Güçlü Adamın Ülkesi ve Suriye’deki Mücadelesi adlı kitabın yazarı olan Gönül Tol’un Foreign Affairs dergisinde yayınlanan makalesinde Türkiye’nin artık tam teşekküllü bir otokrasi olduğunu yazdı. Gönül Tol “Türkiye’nin ana muhalefet partisinin bir sonraki cumhurbaşkanı adayını belirlemesine sadece günler kala, önde gelen aday olan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu tutuklanarak hapse atıldı ve bu durum onu fiilen yarış dışı bıraktı. Bu cüretkâr siyasi baskı eylemiyle Türk hükümeti, tam teşekküllü bir otokrasiye doğru çok önemli bir adım attı.” diyor.
Adı SES olan bir derneğin kurucusu, Eşitlik ve Dayanışma değerlerini savunan bir sivil toplum kuruluşu başkanı ve feminist aktivist olarak tabi ki ilk refleksim örgütlü bir tepkiye el vermek oldu. Demokrasiyi talep edeceğimiz en etkili yerlerin meydanlar olduğunu feminist hareketten öğrenen biriyim. CHP’nin İBB’nin yer aldığı Saraçhane de buluşma daveti içimdeki umutsuzluğu söküp attı. Aksiyon almak kadar insana iyi gelen bir şey yok.
Saraçhane’ye geldiğimde beklediğim kalabalık böyle buluşmaların olağan şüphelileri olan CHP örgütünün emektar orta yaş üstü üyeleri olurdu. Ama 19 Mart akşamı İBB binasının önünde bam başka bir grup vardı. Üniversiteli gençler. Beş derece olan dondurucu soğuğa rağmen Ekrem Başkanlarına yapılan haksızlığa karşı itirazlarını söylemeye, seslerini çıkarmaya gelmişlerdi.
İşte o anda birden bire uzun zamandır kaybettiğim umudu yakaladım.
Haksızlığa SES çıkaran bir gençlik toplumun yüz akıdır, demokrasinin teminatıdır.
Ekrem İmamoğlu onlar için özgür bir üniversite, çalışacak bir iş bulma fırsatı, istediği ülkeye istediği zaman seyahat edebilen bir ülkenin vatandaşlığı, sosyal medyada özgürce kendini ifade etmek demek. Doğduklarından beri başka bir iktidar görmeyen gençler için; Ekrem İmamoğlu onların derdine ortak olan, sevecen bir siyasetçi demek.
Çarşamba gününden beri her akşam Saraçhane’de toplananların sayısı giderek artıyor. Sadece İstanbul’da da değil Türkiye’nin her yerinde yaşanan adaletsizliğe tepki gösteren öğrenciler direniyor.
Üniversiteler Boykotta
Dün akşam Saraçhane’de konuşan öğrenci temsilcisi 24 Mart Pazartesi gününden itibaren üniversitelerde öğrenciler derslere girmeyecek, boykot yapacak. Gençler işçi sendikalarını da iş yavaşlatmaya ve iş bırakmaya davet ettiler.
Bugün CHP Cumhurbaşkanı adaylık ön seçimi yapılıyor. Bugün umuda tutunmak isteyenler, demokrasiyi savunanlar, Türkiye’nin geleceğine sahip çıkanlar CHP ön seçim sandıklarına koşuyor. Demokrasinin en değerli sembolü olan oyunu kullanıyor, iradesini gösteriyor.
Herkes biliyor:
Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz!
Ekrem İmamoğlu’nun resmen CHP Cumhurbaşkanı adayı olacağı gün o ve çalışma arkadaşları, yakın belediye başkanları hakkında gizli tanık iddiaları ile açılan soruşturma kapsamında tutuklanma olasılığı yüksek.
Bu karar İstanbulluların iradesinin tutuklanması demek
Türkiye’de mevcut iktidar altında ezilen vatandaşların umudu tutuklanması demek
Bugün biz feminist kadınların sokaklardaki sloganını tekrarlıyoruz.
Susmuyoruz, Korkmuyoruz, İtaat Etmiyoruz
23 Mart 2025
Gülseren Onanç