Tayland’da kadınlar, son dönemde onbinlerce kişinin katıldığı demokrasi yanlısı protestolarda, ülkenin en güçlü kurumları olan orduyu, monarşiyi ve Budist rahipliği hakimiyeti altında tutan ataerkiye karşı sokaklarda.
Geçtiğimiz haftalarda Tayland’da on binlerce kişinin bir araya geldiği demokrasi yanlısı gösterilerin ön saflarında yer alan kadınlar, ülkede önemli bir siyasi güç konumunda.
İlk düzenlenen mitinglerde sesini en çok yükseltenlerin çoğu kız öğrencilerden oluşuyordu: Son protestolarda da, katılımcıların çoğunu kadınlar oluşturdu.
Gösteriler, Tayland’da muhafazakar kesimi yeni fikirler benimsemeye teşvik etmeyi ve ulusal gündeme yansımayan, çoğu kadınlara özel, kürtaj, menstrüel ürünlere uygulanan vergiler ve genç kızları modası geçmiş bir “kadınlık” haline zorlayan okul kurallarına ilişkin endişeleri dile getirmeyi amaçlıyor.
Her şey önemlisi, kadınlar, Tayland’ın en güçlü kurumları olan orduyu, monarşiyi ve Budist rahipliği uzun süredir kontrol altında tutan ataerkiye karşı giderek daha fazla seslerini yükseltiyorlar. Bu kadınlar, demokrasinin giderek gerilediği Tayland’da daha fazla söz söyleme çağrısı yapan daha geniş kitleyenin parçası oldular.
Siyasi muhalefeti harekete geçiren kız öğrencilerden biri olan Panusaya Sithijirawattanakul, “Monarşi ve ordu Tayland’da tüm güce sahip” diyor, “Tayland’da erkeklerin neredeyse tüm güce sahip olduğunu söylemekten korkmamalıyım.”
Protestolar, en son 2014 yılında darbe yapan orduya karşı direnişten besleniyor. Darbeye önderlik eden generaller, sarayı eleştirilerden korumanın, darbenin en önemli nedenlerinden biri olduğunu söylemişlerdi.
Hükümetin özellikle kadın meselelerindeki duruşu da bazı aktivistleri harekete geçirdi. Geçen yıl tartışmalı seçimlerden sonra darbe lideri Başbakan Prayuth Chan-ocha, cinsiyet eşitliği fikrini reddettiğini açıkladı.
2016 yılında yaptığı bir konuşmada, “Herkes adalet getirmemiz gerektiğini, kadın ve erkeğin eşit haklara sahip olması gerektiğini söylüyor” dedi. “Eğer öyle olursa, Tayland toplumu daha da kötüye gidecek.”
Emekli bir general olan Bay Prayuth, kadınların ev üzerinde yetkisi olduğunu söyledi.
“Evin dışında biz büyüğüz,” dedi, “İş yerinde güce biz sahibiz.”
Bu tür fikirler, kadınların tepkisine yol açtı. Bangkok’taki hükümet karşıtı mitinglere öncülük eden bir siyasi ittifak, Özgürlük ve Demokrasi için Kadınlar’ın kurucularından Chumaporn Taengkliang, “Erkeğin hakimiyeti darbeden bu yana genişliyor” dedi. Chumaporn, bunun değişmesi gerektiğini söylüyor, “Kadınlar arka koltuğa geçmeyi reddediyor, ön saflarda olacaklar.”
New York Times’da Hannah Beech ve Muktita Suhartono’nun kaleme aldığı yazının devamına buradan ulaşabilirsiniz.