Geçtiğimiz hafta ABD’de yayımlanan ve daha ilk haftadan adından fazlasıyla söz ettiren “The No Club” kitabı, kariyer gelişimine faydası olmayan işlerin kadınların sırtına yüklendiğine dikkat çekerek bir çağrıda bulunuyor: “İşyerinizin ‘başarısı’na çok şey katsa da kariyer gelişiminize faydası olmayan bu işleri erkeklerin yerine sırtınıza almayın.”

Müdürün doğumgünü var, pastayı kim alacak? Kahve bitmiş, yenisini kim yapacak? Toplantı notlarını kim tutacak? ABD’de geçtiğimiz hafta çıkan ve daha ilk haftadan hakkında onlarca makale ve değerlendirme yazısı çıkan “The No Club (Kadınlar Kullübü)” kitabı kadınlara kariyer gelişimlerine faydası olmayan işleri yapmama çağrısı yapıyor.
Dört kadın yazar tarafından kaleme alınan kitabın yazarlarına daha yakından bakalım: Linda Babcock, davranışsal ekonomi konusunda uzman. Brenda Peyser, hem özel sektörde hem akademide liderlik pozisyonlarında bulunmuş. Lise Vesterlund, cinsiyetin rekabet, özgüven ve beklentilerde ne kadar etkili olduğunu anlamaya çalışıyor. Laurie Weingart, akademide ekip içi işbirliği, çatışma, müzakere konularını araştırıyor.

‘Terfi ettirmeyen işler’ nelerdir?
Diken’in aktardığına göre, yaklaşık 10 yıllık saha araştırmasına dayanan kitabın odak noktası, terfiye yaramasa da işyerinde birilerinin yaptığı işlerin kadınların üstüne kalması.
Yazarlar konuyu kavramsallaştırmak için bir de isim bulmuşlar: NPT (non-promotable tasks). Türkçeye ‘-“terfi ettirmeyen işler” (TEİ) olarak çevirmek mümkün.
Daha başarılı bir işyeri ve huzurlu bir ofis ortamı için yapılması gereken işler elbette var. Özellikle “herkesin her işi yaptığı” küçük ofislerde ya da start-up’larda temizlik, bulaşık gibi işler bile zaman zaman çalışanlar tarafından yapılabiliyor.
Terfi ettirmeyen işler yüzünden kadınlar yılda 200 saat fazla çalışıyor
Ancak sorun, bu tip işleri çoğunlukla kadınların üstlenmesinden kaynaklanıyor. “Hayır” demeyi bilmeyen kadınlar, bu işler yüzünden mesailerine yılda ortalama 200 saat ekliyor. Günde sekiz saat mesai üzerinden hesaplarsak bu neredeyse bir ay demek.
Nasıl ‘hayır’ diyeceğiz?
Kitaba göre, “hayır” demenin “inceliklerine” dair detaylar şöyle:
Hayır derken kısa ve öz bir açıklama yapın: Bu açıklama sizin zamanınızı nasıl kullandığınızı, şirketin başarısı için neler yaptığınızı gösterir. Örneğin, “Önümüzdeki iki ayda yeni ürün lansmanına liderlik edeceğim o yüzden yeni işe alım komitesi için gereken zamanı ayıramayacağım.”
Problem çözün: Hayır derken bir de öneri sunun. Diyelim, ofis içi bir parti organizasyonu için yardımınız istendi. Bunu X kişisinin yapabileceğini şöyle söyleyin: “Bunu X yapabilir, hem önümüzdeki dönemde ihtiyacı olacak organizasyon becerilerini de geliştirir.”
Hayır derken ‘Evet’ deyin: Bazen TEİ de olsa bir işe hayır demek mümkün olmayabilir, hatta size zarar verebilir. Bu durumlarda yaratıcı olmaya çalışın. Örneğin, işi birkaç parçaya bölüp bir kısmını üstlenmeyi teklif edin.