Feminizm ve kadınların deneyimi üzerine yazılmış, fantastik romandan, kadınların hayatta kalma hikayelerine, denemelerden ve biyografilere kadar pek çok türde, “feminist” olarak nitelendirilebilecek kitaplar yayımlanıyor her yıl.
Toplumsal cinsiyet hakkında bilgi edinmek ya da belki sadece iyi yazılmış bir hikaye okumak isteyenler için 10 kitap önerisi…
1. Kurtlarla Koşan Kadınlar (Clarissa P. Estes)
Kurtlarla Koşan Kadınlar, efsane ve mitlere dayanan öykülerle kadın ve kurt arasında bir bağlantı olduğunu öneriyor. Doğayla arasındaki iletişimi yok etmeyen ve duygularıyla yaşayan kadınları temel alıyor. Kapitalist sistemin içerisinde yaşadığımız çağda kadınlara bir çıkış noktası da öneren eserin tanıtım bülteninden:
‘’Clarissa P. Estés, Kurtlarla Koşan Kadınlar’da gerçekten farklı bir önermede bulunuyor; kadınlar için yalın, uygulanabilir ve doğal çözümler öneriyor. 19. yüzyılla birlikte insanlığın doğadan kopuşu ve duygulara yer vermeyen kapitalist bir endüstri çarkının içinde kayboluşundan yola çıkarak, kadınların yapması gereken ilk şeyin içlerindeki doğal sesi keşfetmek olduğunu söylüyor ve kadınların içlerinde yatan sınırsız güç ve yaratıcılığın, kurtların doğal yabanıllığında yattığı savını ileri sürüyor. Kadınların çoğu zaman farkında olmadan içselleştirmek zorunda bırakıldıkları eziklik ve yetersizlik duygusuna, bastırılmış cinsel güdülerine çok değişik bir malzemeden yaklaşıyor: masallar!’’
2. Kadın Beyni (Louann Brizendine)
Kadın Beyni, her insanın hayatına kadın beyniyle başladığını, hamileliğin 8. haftasından itibarense testosteronun ortaya çıkmasıyla kadın beyninin erkek beynine dönüşmesini anlatıyor. Eğer testosteron salgılanmazsa kadın beyni olduğu gibi kalıyor ve gelişiyor. Kitap, bu farklılaşmanın etkilerini araştırıyor. Araştırmalara dair açıklama kısmından: ‘’Kadınlar günde 20.000, erkeklerse 7.000 kelimeyle konuşur. Seks düşüncesi bir kadının beynine günaşırı uğrarken erkeklerin neredeyse hiç aklından çıkmaz. Kadınlar, erkeklerin hiç hatırlamadığı kavgaları asla unutmaz. Bir erkek, karşısındaki insan ağlamadıkça ya da çok üzgün görünmedikçe onun neler hissettiğini anlayamazken, bir kadın ufacık bir mimik ya da bakıştan karşısındakinin ruh halini çözebilir.’’
4. Tarihe Yön Veren 100 Kadın
Tanıtımdan bülteninden: ‘’Osmanlı Sarayı’nda; Harem’den Macar Kralı’na mektup yazan Hürrem Sultan gibi, İsa’nın annesi Meryem gibi, savaş pilotu Sabiha Gökçen gibi, moda dünyasında fırtınalar estiren Coco Chanel gibi, eline balta alıp düşmana saldıran Nene Hatun gibi onlarca kadın topluma yol göstermiş, onları yönlendirmiş ve cesaretlendirmişler… Bu kadınlar bize, topluma yön verecek işler yapmak için; belirli bir alandan, çevreden veya statüden olmanın gerekli olmadığını gösteriyor.’’
5. Kadın Haklarının Gerekçelendirilmesi (Mary Wollstonecraft)
Mary Wollstonecraft yazdığı Kadın Haklarının Gerekçelendirilmesi, ataerkil düzene karşı çıkan ilk savunmalardan biri. Arka kapak yazısından: ‘’Mary Wollstonecraft (1759 – 1797) : 38 yıl süren kısa ömrüne karşın, erkek egemenliğindeki felsefe alanında yazdıklarıyla, kendinden sonraki yüzyılları kadın hakları konusunda derinden etkileyen bir 18.Yüzyıl düşünürüdür. Dilimize ilk kez çevrilen ve günümüzden 215 yıl önce yayımlanan Kadın Haklarının Gerekçelendirilmesi (1792) ise, bundan beş yıl sonra, geleceğin Frankenstein’ınıyazacak kızı Mary’nin doğumundan 11 gün sonra ölen Wollstonecraft’ın en temel yapıtıdır.’’
6. Aramızda Kalmasın (Dilara Gürcü)
Yazar Dilara Gürcü tarafından kaleme alınan kitap kadınların kendi aralarında konuştukları ama gün yüzüne çıkmayan konuları içeriyor. Arka kapak yazısundan: ‘’Altın günlerinde, kuaför salonlarında, kız arkadaşlara yatılı kalmaya gidilen gecelerde, kahve sohbetlerinde, kız kıza çıkılan gecelerde, WhatsApp gruplarında konuşulan konuları; kulaktan kulağa fısıldanan bilgileri yazdım. Bir feministin göz kararıyla bir tutam teori, bolca mahrem deneyimle birlikte pişti, oldu sizlere: Aramızda Kalmasın.’’
7. Hayatımı Yaşarken (Emma Goldman)
20. asrın anarşist ismi olarak öne çıkan, ünlü ‘’Dans edemediğim devrim, devrim değildir’’ sözünün sahibi Emma Goldman iki ciltten oluşan serinin bu ilk kitabında kendinden parçalar aktarıyor. Arka kapak yazısından: ‘’20 yaşında Amerika’da Anarşist harekete katıldı; Herkesin adını dehşetle andığı ‘Kızıl Emma’ydı o; Ömrü boyunca devletin her türüne karşı çıktı; I. Dünya savaşı sırasında savaş muhalifliği yaptı. Milliyetçiliğe karşıydı. Hapis yattı; sürgün edildi;1919’da devrim coşkusuyla Sovyetler Birliği’ne gitti; Lenin’le tartıştı; Hayal kırıklığı büyük oldu; Fransa, Britanya, Almanya, İsveç, Hollanda ve Kanada’da yaşadı. Freud’un derslerine katıldı. İspanya İç Savaşı’nda Anarşistler’in yanındaydı; Tanrıtanımazlığı, özgür aşkı savundu; Doğum kontrolü için, eşcinsellerin özgürlüğü için savaştı. O bir Anarşistti, göçmendi, Yahudiydi, kadındı. Yoldaşlarına ‘Dansedemeyeceksem, devriminiz sizin olsun’ dedi;71 yaşında öldüğünde yıllardan henüz 1940’tı.’’
8. Gölgenin Kadınları (Berat Günçıkan)
Gazeteci ve yazar Berat Günçıkan tam da kitabın isminin işaret ettiği gibi ‘’gölgede’’ kalan kadınları ele alıyor. Tanıtım yazısından: ‘’Meral Çelen, Selçuk Uraz, Selçuk Baran, Magdelena Rufer, Şayeste Ayanoğlu, Saynur Güzelson, Elif Sorgun, Nilüfer Saygun, Tolga Tiğin, Nasip İyem, Suat Derviş… Yazar, şair, ressam, müzisyen, oyuncu… Toplumsal zora kulak asmayan, kendilerini gerçekleştirmek adına sert ve hızlı adımlar atan bu kadınları durduran hep bir erkek oldu. Kendi yaratıcılıklarını âşık oldukları erkeklerin daha kolay ve rahat üretebilmeleri için bir daha kullanmamak üzere terk ettiler. Çoğu pişman olmadı, ama zamanı geri alabilmek mümkün olsaydı hemen hepsi başka bir yoldan yürümeye hazırdı…’’
9. Bana Bilgiçlik Taslayan Adamlar (Rebecca Solnit)
Rebecca Solnit kitabın adından da anlaşılabileceği üzere her şeyi en iyi kendilerinin bildiklerini iddia eden adamlardan söz ediyor. Arka kapak yazısından: ‘’Kadının adı sessizlik. Erkeğinki iktidar. Kadının adı fakirlik. Erkeğinki zenginlik. Kadın ve erkekten bahsederken Onun diyoruz, ama kadına baktığımızda, Onun olan bir şey var mı gerçekten? Erkeğin adı Onun, ve o her şeyin kendisine ait olduğunu iddia ediyor, kadın da dahil. İzin almadan ve bir bedel ödemek zorunda kalmadan kadına sahip olabileceğine inanıyor.’’
10. Kadınlar da Vardır (Erendiz Atasü)
Akademisyen ve yazar Erendiz Atasü’nün, birbirinden farklı kültür ve koşullardaki kadınları öyküleştirdiği eser. Tanıtım bülteninden: ”Kadınlar da Vardır, Erendiz Atasü’nün yayımlandığı günden beri değerini kaybetmeyen yapıtlarından biri. 1982 yılında dönemin en önemli öykü ödüllerinden Akademi Kitabevi Öykü Ödülü’nü kazanan bu eser, Türkçe edebiyatın kadını anlatışına yepyeni bir boyut kazandırıyor. Sekiz kadın hikâyesinden yola çıkarak yazılan bu öyküler, farklı geçmişler ve farklı donanımlara sahip kadınları tek bir ortak nokta üzerinden seslendiriyor: Böyle örgütlenmiş bir dünyada her şeye rağmen ayakta kalabilmek.”