Küresel toplum sağlığının en acil sorunlarını çözüm geliştirebilmek için gençlerin sahip olduğu güç potansiyelini açığa çıkarmak için sivil toplum kuruluşlarının gençleri stratejilerinin merkezine yerleştirerek kendi değerler sistemini ve kurum kültürlerini dönüştürmeyi taahhüt etmesi gerekiyor.
Fotoğraf: URJ
2018 BM İklim Değişikliği Konferansı’nda Greta Thunberg tarafından küresel liderlere güçlü bir şekilde şu hatırlatıldı: “Çocuklarını her şeyden önce sevdiğini söylüyorsunuz, ama geleceklerini onların gözlerinin önünde çalıyorsunuz.”
17 aydan kısa bir süre içinde, 16 yaşındaki çevre aktivisti, 120’den fazla ülkede küresel bir gençlik hareketi seferber geçirerek iklim değişikliğini ele almak için acil eylem çağrısında bulundu. Küresel eğitim ve ABD’de silah kontrolüne ilişkin reformların savunuculuğunu yapan Malala Yousafzai gibi başka ülkelerde de gençler çok önemli konuları gündeme getirerek toplumsal diyalog sürecine ön ayak oluyorlar. Gençlerin sivil topluma katılım potansiyeli dikkat çekicidir. Peki küresel toplum sağlığı konusunun en acil sorunlarını ele almak için gençlerin sahip olduğu güç nasıl daha da kuvvetlendirilebilir?
2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ne gençlerin katılımı olmadan ulaşmak mümkün olmayacaktır. Dünya nüfusunun yarısından fazlası 30 yaşın altında olduğu, tarihin en büyük gençlik kuşağıyla karşı karşıyız. Daha da ilginci, 10 ila 24 yaşları arasındaki 1-8 milyar gencin % 90’a yakını, sağlık ve sosyal sistemlerin en zayıf olduğu düşük gelirli ve orta gelirli ülkelerde yaşamakta. Bu gençler, sosyoekonomik büyüme ve refah için büyük faydası olacak bir insan potansiyeli temsil eder. Lancet Ergen Sağlığı ve Refahı Komisyonu 2016 yılı raporuna göre, gençlere yatırım yapmak, onların hem bugününe, hem yetişkinlik dönemlerine hem de gelecek nesillere fayda sağlıyor. Ayrıca statükoyu bozma ve liderleri sorumlu tutabilme kabiliyetine sahip olan gençler bugün, toplumsal cinsiyet eşitsizliği, cinsel sağlık, üreme sağlığı ve hakları gibi küresel sağlık alanındaki karmaşık meselelerin en güçlü savunucuları olarak ortaya çıkıyorlar. Sosyal medyadaki ve dijital teknolojideki yetkinlikleri, bu nesle çözümleri gerçeğe dönüştürme gücü veriyor.
Birçok kuruluşun, gençlerin küresel sağlık konusundaki karar alma ve politika üretimine katılmalarını sağlamaya yönelik hem farkındalık gelişiyor, hem de önemli çalışmalar yürütülüyor. Küresel Sağlık İşgücü Ağı Gençlik Merkezi’nin kurulması, gençlerin obeziteye ilişkin çözümlere kitle kaynağı sunan CO-CREATE, kitle kaynağıyla finanse edilen NCDFREE sosyal hareketi veya yeni kurulan Afrika Birliği Gençlik Danışma Konseyi’nin çalışmalarını örnek gösterebiliriz. Bununla birlikte, kurumların yönetişim yapıları ve çoğu kez işleri farklı “kompartımanlara” bölmesi, gençlerin potansiyelini anlamlı bir şekilde değerlendirebilecek kadar etkili veya hızlı fırsatların yaratılması engelliyor. Gelecek nesil genç liderler teori ve pratikte eşit ortaklar olarak süreçlere dahil edilmedikleri takdirde, Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri sonunda gerçekleşmemiş hedefler olarak kalacaktır.
Gençlerin dönüştürücü potansiyeli ancak katılımcı liderlik yoluyla sağlanabilir; bunu sağlamak için gerekli ortaklıkların ve kaynakların geliştirilmesine acilen ihtiyaç duyulmaktadır. Yaptığı çalışmalara, gençlerin deneyimlerinin ve çözüm önerilerinin dahil edilmesi gerektiğini kabul eden WHO (Dünya Sağlık Örgütü), Gençleri Sağlık ve Sürdürülebilir Kalkınmaya Katılımı Raporu’nu yayınladı. Birleşmiş Milletler Gençlik Stratejisi ile birlikte Eylül 2018’de yazılan rapor, WHO ve ortaklarına, gençlerle kurdukları ilişkiyi dönüştürmeye yönelik stratejik fırsat alanları sunmaktadır. Ayrıca, WHO Bilgi Eylem Portalı, bulaşıcı olmayan hastalıkların önlenmesi ve kontrolü konusunda gençler de dahil olmak üzere toplulukları bir araya getirmek için yenilikçi fırsatlar sunuyor. Bunlara ek olarak Aile Planlaması için Gençlik İttifakı veAnne, Bebek ve Çocuk Sağlığı Ortaklığı işbirliğiyle, Ergen ve Gençlik Katılımı Konusunda Küresel Mutabakat Beyanı hazırladı. Beyan, özellikle yaşamlarını ve topluluklarını etkileyen durumlarda, gençlerin sağlık ve ilgili program ve politikaların hem stratejik tasarımına hem de sunumuna dahil edilmesi gerektiğine dikkat çekiyor.
Bunlar takdir edilmesi gereken uygulamalar olmakla beraber, gençleri toplumsal sağlık konusunda küresel, bölgesel ve ulusal hedeflerin gerçekleştirilmesinde eşit paydaş olarak konumlandırmak için çok daha fazlasının yapılması gerekiyor. Özellikle, somut ve etkili gençlik katılımı stratejilerinin geliştirilmesi ve uygulanması için hem entelektüel hem de finansal kaynakların önemli ölçüde yetersiz kaldığı görülmektedir. Bunu sağlamanın anahtarı, özellikle hükümetler, vakıflar ve özel sektör tarafından gençlere yatırım yapılmasıdır. Ayrıca, WHO gibi küresel kurumlar, eğer herkes sağlığını düşünüyorsa, gençlerin toplumsal süreçlere katılımına liderlik etmelidir. Bu tür kurumlar öncelikle kendilerini eleştirel olarak değerlendirmeli ve gençleri stratejilerinin merkezine yerleştirerek kendi değerler sistemini ve kurum kültürlerini dönüştürmeyi taahhüt etmelidir.