Türk Hayırseverlik Fonları (Turkish Philanthropy Funds- TPF), her ay farklı TPF ortaklarıyla yürüttüğü yakınlaşma seminerleri kapsamında bu ay SES Eşitlik ve Dayanışma Derneği, Ashoka Türkiye, TurkishWINN ve Beba Vakfı’nı konuk etti.

Merkezi ABD’nin New York kentinde bulunan ve kar amacı gütmeyerek filântropi faaliyeti yürüten Türk Hayırseverlik Fonları (Turkish Philanthropy Funds – TPF), her ay farklı TPF ortaklarıyla yürüttüğü yakınlaşma seminerleri kapsamında bu ay SES Eşitlik ve Dayanışma Derneği, Ashoka Türkiye, BinYaprak, Beba Vakfı’nı konuk etti.
Bu buluşmalarla ortaklarının deneyimlerini ve sesini duymayı ve birbiriyle buluşturmayı amaçlayan TPF’nin Mart ayı buluşmasında moderasyonu TPF adına Didem Altop üstlendi.
Karmaşık sorunlara çözüm sağlayabilecek bir öğrenme sürecinin önemi
İngilizce olarak yürütülen webinarda ilk sözü Ashoka Türkiye temsilcisi Hilal Baykara aldı. Herkesin dönüştürücü gücünü öne çıkarmayı hedefleyen bir örgütlenmeye vurgu yapan Baykara, girişimcileri desteklemeyi ve destek ağları kurmayı hedeflediklerini söyledi.
Baykara sunuşunda, dünyanın ilk ve en geniş sosyal girişimcilik platformu olan Ashoka’nın, acil toplumsal sorunlara etkin ve kalıcı çözümler getiren sosyal girişimcileri tespit ettiği ve onları küresel bir destek ağında buluşturarak potansiyellerini gerçekleştirmelerini ve çözümlerini yaygınlaştırmalarını sağladıklarını anlattı.
Baykara, dünyanın karmaşık sorunlarına çözüm sağlayabilecek bir öğrenme sürecine dikkat çekerek Ashoka Türkiye’nin hazırladığı ve “Unlonely Planet” başlıklı rapordan bahsetti.
Dayanışmanın kurucu gücü
Konuşmasına girişimcilikten siyasete ve sivil topluma uzanan yaşam yolculuğu ile başlayan SES Eşitlik ve Dayanışma Derneği Kurucu Başkanı Gülseren Onanç, tüm bu yolculuk sırasında kadın haklarının hayatının her alanını şekillendiren en temel mücadele başlığı olduğundan bahsetti.
“Sivil topluma çok daha fazla ihtiyacımız var” diyen Onanç, Türkiye’deki kadın hakları mücadelesine ve kadın hareketine daha çok destek verilmesi gerektiğinin altını çizdi. Onanç, bu hedefle uyumlu olarak 2018 yılında Eşitlik, Adalet, Kadın Platformu’nun kuruluşuna öncülük ettiğini anlattı: “Türkiye’den ve dünyadan kadın hikayeleri topluyoruz. Bu ilham verici hikayeler, dünyayı nasıl değiştirebileceğimize dair bize bir fikir veriyor.”
Platformda yapılan kadın haberciliğindeki en önemli noktanın kadın bakış açısıyla dünyaya bakabilmek olduğunu kaydeden Onanç, platformda üretilen kadın liderliği, kültür-sanat, emek, spor ve aktivizm alanındaki kadın hikayelerinden örnekler verdi.
Onanç, Eşitlik, Adalet, Kadın Platformu’nun her hafta yayımlanan Türkçe ve iki haftada bir yayımlanan İngilizce bülteni ve sosyal medya hesaplarıyla ayda 1 milyondan fazla kişiye ulaştığını ifade ederek, “Güncel olayların haberlerini vermek her zaman yeterli olmuyor. Bu haberleri çerçevelemeye ve bir perspektifle sunmaya ihtiyacımız var” diye konuştu.
‘Sürdürülebilir kalkınma için daha fazla sorumlu kadına ihtiyacımız var’
Onanç, bir başka tartışma turunda, dayanışma kavramının SES’in kilit değerlerinden biri olduğunun altını çizerek, kadınların eşit olarak var olma mücadelesinde dünyanın değişik yerlerinde dahi olsa birbirleriyle dayanışmanın kadınları nasıl güçlendirdiğini anlattı.
Kadınların yönetim mekanizmalarına katılımıyla demokrasi arasında doğrudan bağlantı olduğunun altını çizen Onanç, Finlandiya ve İzlanda gibi ülkelerden verdiği örneklerle “Kadın liderliği eşitlik ve barış getiriyor” diye konuştu. Onanç, kadın liderlerin küresel pandemi krizini oldukça iyi idare ettiğini savunarak, kadınların siyasete girilmesinin önüne görünen ve görünmeyen onlarca engelin dizildiği ülkelerde bu eğilimin tersine hareket ettiğini vurguladı.
Kadınların siyaset ve yönetim mekanizmalarından dışlanmasının kimi zaman savaşa dahi yol açabileceğini kaydeden Onanç, “Sürdürülebilir kalkınma hedeflerini gerçekleştirmek için kadınlara, daha fazla sorumlu kadına ihtiyacımız var” diye konuştu.
‘Herkes dönüştürücü olabilir’
İş hayatına atılmaya hazırlanan üniversiteli kadınlarla, çalışan kadınların ilham ve tecrübe paylaştıkları dijital kız kardeşlik ağı olan BinYaprak’ın kurucu ortaklarından Melek Pulatkonak ise, herkesin dönüştürücü ve değişimci olabileceğine inanarak yola çıktıklarından bahsetti.
Pulatkonak, kolektif başarının örgütlenmesinde dayanışmanın ve dönüştürücü gücün önemine dikkat çekerek, “Daha fazla kadını bir araya getirmeye ve kurulan dijital ağları güçlendirmeye çalışıyoruz” diye konuştu.
Konuşmasında iyi rol modeller olduğu zaman kadınların sivil topluma girişinin daha fazla olduğunu vurgulayan Pulatkonak, “Toplumsal cinsiyet eşitliği sadece kadınların meselesi değil, toplumsal bir mesele. Birlikte ve eşit bir dünya yaratmalıyız.” dedi.
Kadınların yeteneklerini ve tutkularını desteklemek
Konuşmasına gençleri ve kadınları girişimcilikte desteklemenin önemi ile başlayan Beba İnovasyon ve Girişimcilik Vakfı’ndan Ümran Beba, yürüttükleri çalışmalardaki üç temel sacayağından ve bunda kar amacı gütmeyen yönetim kurullarının öneminden bahsetti.
Yürütücüsü oldukları eğitim ve network programları ve yönetim kurulu ortaklıkları ile çocuklara ve kadınlara girişimciliği öğretmeye amaçladıklarını belirterek, “Bu, kadınların becerilerini keşfetmelerinin ve tutkularını bulmalarının bir yolu olabilir” diye konuştu.
Sivil toplumun önemi
Etkinlik boyunca tüm katılımcılar kadınların eşit haklarını savunmak, hükümetleri sorumlu tutmak ve sivil toplumun öneminin altını çizerlerken, ataerkil ilişkilerin yeni kılıklar altında devam ettiğini vurguladılar.
Yine, iyi rol modellerle daha fazla kadının sivil topluma gireceği noktasında da hemfikir olundu.
TPF nedir?
TPF, toplum vakfı (community foundation) modelini uygulayan ilk Türk-Amerikan vakfıdır. Dünyada pek çok bağışçıya tek bir vakıf çatısı altında bağış yapma imkânı sağlayan bu modelin özünde, Türk kültürünün yaygın geleneklerinden biri olan ‘imece’ usulü yatmaktadır.
TPF, Amerika’da bağış yapan kişilerle Türkiye’deki Sivil Toplum Örgütleri arasında iletişim kurma amacıyla, kendi belirlediği bazı ölçütleri karşılayan kuruluşlarla ortaklık kurmaktadır. TPF’nin göz önüne aldığı iki ölçüt (Amerikan kanunlarıyla belirlenmiş) hukuksal ve mali yeterlilik ve kurumsal verimliliktir.
TPF’nin öncelikli alanları cinsiyet eşitliği, eğitim, afet yardımı, sosyal ve ekonomik kalkınma olarak biliniyor.
TPF’nin partner buluşmalarının tamamına erişmek için tıklayın.