Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yayımlanan “İstatistiklerle Kadın” araştırması bu yıl da cinsiyet eşitliği ve kadın hakları konusunda parlak bir tablo çizmedi. Araştırmaya göre, kadınlar kendini güvensiz hissediyor, erkeklerin yarısından daha az istihdam ediliyor ve ev işlerinin çoğunluğunu üstleniyor.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), “İstatistiklerle Kadın, 2022” araştırmasının sonuçlarını paylaştı.
İstihdam
Araştırmaya göre 2021 yılında Türkiye’de kadınların istihdama katılım oranı %28 oldu, yani Türkiye’de 100 kadından sadece 28’i çalışıyor. Bölgelere göre: 2021 yılında Türkiye’de en yüksek kadın istihdam oranı %36,8 ile Trabzon, Ordu, Giresun, Rize, Artvin ve Gümüşhane bölgesinde gözlemlenirken, en düşük kadın istihdam oranı ise %14,5 ile Mardin, Batman, Şırnak ve Siirt bölgesinde kaydedildi.
Eğitim seviyesine göre: Eğitim seviyesi yükseldikçe kadınların istihdama katılım oranının da arttığı gözlemlendi. Okuryazar olmayan kadınların işgücüne katılma oranı %12,8, lise altı eğitimli kadınların işgücüne katılma oranı %25,3, lise mezunu kadınların işgücüne katılma oranı %32,5, mesleki veya teknik lise mezunu kadınların işgücüne katılma oranı %38,5 iken yükseköğretim mezunu kadınların işgücüne katılma oranı %67,6 oldu.
İş bölümü
Hanehalkı ferdi tarafından yapılan ev işleri cinsiyete göre incelendiğinde, ev işlerini genellikle kadınların üstlendiği görüldü. Kadınlar en fazla yüzde 94,4 ile çocuk bakımı, yüzde 85,6 ile çamaşır ve bulaşık yıkama (makineyle bile olsa), yüzde 85,4 ile yemek yapma ve evin günlük toplanması ve temizlenmesi işlerini üstlendi. Erkekler en fazla yüzde 74,1 ile aylık faturaların ödenmesi, yüzde 65,2 ile küçük bakım, onarım, tamir işlerini üstlendi.
Eğitim
Yüksekokul ve fakülte, yüksek lisans ve doktora mezunu olan 25 ve daha yukarı yaştaki nüfusun toplam nüfus içindeki oranı, 2008 yılında yüzde 9,8 iken 2021 yılında yüzde 23,0 oldu. Bu oran cinsiyete göre incelendiğinde, 2008 yılında yükseköğretim mezunu olan 25 ve daha yukarı yaştaki kadınların oranı yüzde 7,6, erkeklerin oranı yüzde 12,1 iken bu oran 2021 yılında kadınlarda yüzde 20,9, erkeklerde ise yüzde 25,1 oldu.
İşgücüne katılım
Hanehalkı işgücü araştırması sonuçlarına göre 2021 yılında 15 ve daha yukarı yaştaki işgücüne katılma oranının yüzde 51,4 olduğu görüldü. Bu oran kadınlarda yüzde 32,8, erkeklerde ise yüzde 70,3 oldu.
İşgücüne katılma oranı eğitim durumuna göre incelendiğinde, kadınların eğitim seviyesi yükseldikçe işgücüne daha fazla katıldıkları görüldü. Okuryazar olmayan kadınların işgücüne katılma oranı yüzde 12,8, lise altı eğitimli kadınların işgücüne katılma oranı yüzde 25,3, lise mezunu kadınların işgücüne katılma oranı yüzde 32,5, mesleki veya teknik lise mezunu kadınların işgücüne katılma oranı yüzde 38,5 iken yükseköğretim mezunu kadınların işgücüne katılma oranı yüzde 67,6 oldu.
Hanehalkı işgücü araştırması sonuçlarına göre yarı zamanlı çalışanların istihdam içindeki oranının 2021 yılında yüzde 9,9 olduğu görüldü. Bu oran kadınlarda yüzde 16,4, erkeklerde ise yüzde 7,0 oldu.
Siyasete katılım
Dışişleri Bakanlığı verilerine göre kadın büyükelçi oranı 2011 yılında yüzde 11,9 iken 2022 yılında yüzde 27,2 oldu. Erkek büyükelçi oranı ise 2011 yılında yüzde 88,1 iken 2022 yılında yüzde 72,8 oldu.
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) verilerine göre 2022 yıl sonu itibarıyla 579 milletvekili içerisinde kadın milletvekili sayısının 100, erkek milletvekili sayısının ise 479 olduğu görüldü. Meclise giren kadın milletvekili oranı, 2007 yılında yüzde 9,1 iken 2022 yılında yüde 17,3 oldu.
Akademide kadın
Yükseköğretim istatistiklerine göre yükseköğretimde görevli profesörler içinde kadın profesör oranı 2010-2011 öğretim yılında yüzde 27,6 iken 2021-2022 öğretim yılında yüzde 33,2 oldu. Doçent kadrosunda görev yapan kadın oranı 2021-2022 öğretim yılında yüzde 40,2 iken öğretim görevlisi kadrosunda görev yapan kadın oranı yüzde 50,8 oldu.
İş dünyasında kadın
Hanehalkı işgücü araştırması sonuçlarına göre şirketlerde üst düzey ve orta kademe yönetici pozisyonundaki kadın oranı 2012 yılında yüzde 14,4 iken 2021 yılında yüzde 20,7 oldu.
Aile yapısı araştırması sonuçlarına göre 2021 yılında kadınların çalışması ile ilgili bireylerin algıları incelendiğinde, kadının çalışması ve sosyal hayata katkı sağlamasının değerli olduğunu düşünenlerin oranı yüzde 82,6 olurken, kadınlara göre bu oran yüzde 85,6, erkeklere göre ise yüzde 79,5 oldu.
Evlilik
Evlenme istatistiklerine göre resmi olarak ilk evliliğini 2022 yılında yapmış olan kadınların ortalama evlenme yaşı 25,6 iken erkeklerin ortalama evlenme yaşı 28,2 oldu. Ortalama ilk evlenme yaşının en yüksek olduğu il, kadınlarda 29,7 yaş, erkeklerde 32,3 yaş ile Tunceli oldu. Ortalama ilk evlenme yaşının en düşük olduğu il ise kadınlarda 22,7 yaş ile Ağrı, erkeklerde 26,2 yaş ile Şanlıurfa oldu.
Resmi evliliklerde eşler arasındaki eğitim farkı incelendiğinde, 2021 yılında kadınların yüzde 39,4’ünün kendilerinden daha yüksek eğitimli erkeklerle evli olduğu görüldü. Eşlerinden daha yüksek eğitimli olan kadınların oranının yüzde 15,9, eğitim seviyeleri aynı olan eşlerin oranının ise yüzde 42,8 olduğu görüldü.
Boşanma istatistiklerine göre 2022 yılında kesinleşen boşanma davaları sonucu çocukların velayetinin çoğunlukla anneye verildiği görüldü. Annenin velayetine verilen çocuk oranı yüzde 75,7 iken babanın velayetine verilen çocuk oranı ise yüzde 24,3 oldu.
Teknoloji okur-yazarlığı
Hanehalkı bilişim teknolojileri kullanım araştırması sonuçlarına göre 2022 yılında 16-74 yaş grubundaki bireylerin İnternet kullanım oranı yüzde 85,0 oldu. Bu oran kadınlarda yüzde 80,9 iken erkeklerde yüzde 89,1 oldu.
Hanehalkı bilişim teknolojileri kullanım araştırması sonuçlarına göre internet üzerinden kişisel kullanım amacıyla mal veya hizmet siparişi veren ya da satın alan 16-74 yaş grubundaki bireylerin oranı, 2021 yılı Nisan ayı ile 2022 yılı Mart ayını kapsayan on iki aylık dönemde yüzde 46,2 oldu. Cinsiyete göre internet üzerinden mal veya hizmet siparişi verme ya da satın alma oranı, kadınlarda yüzde 42,7 iken erkeklerde yüzde 49,7 oldu.
Güvenlik
TÜİK verileri kadınların güvenliği açısından da iç açıcı değil. Türkiye’de 100 kadından 51’i yaşadığı çevrede güvenli hissettiğini beyan ediyor. Kadınların yüzde 30’u ise çevrede gece yalnız yürürken kendini güvensiz hissediyor.
VOA Türkçe’ye konuşan avukat kadın hakları savunucusu Hülya Gülbahar evde yalnız otururken kendilerini güvensiz hisseden kadınların oranının da 2022 yılında yüzde 6,8 olmasına dikkat çekerek, “Bakın, sokakta değil; evde bile güvende hissedemiyor kadınlar kendilerini. Çünkü kadınların kendini güvenli hissedeceği ortamlar ve bir yaşam biçimi oluşturulmuyor. Daha önce İçişleri Bakanlığı kadın cinayetlerinin ne kadarının sokakta ne kadarının evde işlendiğine ilişkin ciddi araştırmalar yapıyordu. Bir süre sonra bu araştırmalar kamuoyuna yayınlanmaz oldu. Çünkü biz bu araştırmalarda en büyük suç mahallinin, en ciddi cinayet mekanının kadınların bizzat yuva dediği, ‘en güvenilir’ denen evler olduğunu gördük. Evde kadınların kendini güvende hissetmeleri eşitlikçi, şiddete karşı çıkan bir toplumsal iklimde ancak mümkün. Ama biz kadınlar için evlerin yatak odaları dahil her alanda gündelik hayatı daha güvensiz hale getirecek politikalar uyguluyoruz” dedi.
Kadınlara yönelik şiddet ve ev içi şiddetin önlenmesi ve bunlarla mücadeleye ilişkin Avrupa Konseyi sözleşmesi olan İstanbul Sözleşmesi’nden 2021’de Türkiye’nin çekilmesinin de kadınların güvensizliğini katmerlendirdiğini savunan Gülbahar, “6284 sayılı ‘yerli ve milli’ şiddet yasamız da etkili bir biçimde uygulanmıyor. Bu durum tabii ki kadınlara güvensiz hissettiren, devleti yanında görmediğini hissettiren, şiddetle tek başına mücadele etmek zorunda olduğunu düşündüren bir iklim yaratıyor” şeklinde konuştu.