Muhafazakâr İslam kültüründen ve geleneksel aile yaşantısından kopan bir kadının otobiyografik ve cinsel açıdan samimi hikayesi, Hollanda’da en çok satan kitaplar arasında yerini almaya başladı.
Çeviri: Gizem Evgin
Yazdığı otobiyografik kitap, Hollanda’da en çok satanlar listesine giren Lale Gül’ün ailesiyle arasındaki uçurumun daha da açılmasına sebep oldu. Artık saklandığı günlerin son bulduğunu belirten Gül, yaşam öyküsünü anlatıyor:
Lale Gül’ün muhafazakâr Müslüman kültüründen ve geleneksel olarak katı anne-babasından kopan bir kadının otobiyografik ve cinsel açıdan samimi hikayesi, Hollanda’da en çok satanlar listesinde yer alıyor: “Artık saklanmıyorum!”
Lale Gül, belki de safça, çok satan romanında bahsettiği katı Türk-Hollandalı göçmen ailesi ile yaşamaya devam edebileceğini düşünüyordu. Ancak, genç bir kadının muhafazakar Müslüman kültüründen kopuşunun otobiyografik öyküsü olan kitabı Ik Ga Leven’in (Yaşayacağım), Şubat ayında yayımlanmasından sadece haftalar sonra, ailenin Amsterdam’daki göçmen mahallesinde yer alan küçük dairesinde “bir savaş patlak verdi” diye yazıyor yazar. Yılların biriktirdiği hüsran, o Mart akşamı açık bir çatışmaya dönüştüğünde, 23 yaşındaki Gül, gecenin bir yarısı evinden kaçtı ve o zamandan beri geri dönmedi.
Geriye dönüp baktığında Gül, laiklik yolculuğunu anlatan dizginsiz bir kitap yazdıktan sonra, ebeveynlerinin bunu duymayacağı düşüncesinin belki de biraz aptalca olduğunu itiraf ediyor. Ülkenin çoğu gibi onlar da romanın kısa sürede Hollanda’da en çok okunanlardan biri olduğunu ve televizyon röportajları için talep gördüğünü duydular. Tanıtım, kitabı ailesiyle konuşmamayı imkânsız hale getirse de, Gül onlarla kalmak istedi.
Kitap çıktıktan sonra bile, “Hala ailemle müzakere etmeye çalışıyordum, işe yaramasını istedim, hayatlarını ve kendi hayatımı birleştirmeye çalıştım” diyor ve ekliyor “Her şeye rağmen onlar benim ailem.” Ama ailesinin görüşüne göre Gül’ün yaptığı geri dönüşü olmayan bir hata, yaptığı tamir edilemez…
Gül’ün hayatını yakından yansıtan kitabındaki ana karakter, ailesinin onun için koyduğu Müslüman inancının tüm kurallarını çiğniyor: Başı açık dolaşıyor, bir restoranda çalışıyor, içki içiyor ve göçmen karşıtı bir partiyi destekleyen bir aileden gelen Hollandalı erkek arkadaşıyla seks yapıyor.
Gül, omuz silkerek, “Kitapta gecen her şey, hepsi benim” dedi. “Saklanmam bitti artık. Tanrı’ya ve benim için konulan dini ve kültürel kurallara inanmıyorum.”
Gül’ün olaya karışan herkese acımadan yazdığı kendi gerçekliği, onlarca yıl önce Türkiye’nin kırsal kesimlerinden Hollanda’ya göç eden muhafazakar anne-babasını şok etti.
Gül’ün okuma yazma bilmeyen annesi, çocuklarını dünyanın en laik ülkelerinden birinde yetiştirmesine rağmen, ailenin doğduğu Türk köyünden hiç ayrılmamış gibi yaşamasını sağlamaya kararlıydı.
Haberin devamına erişmek için tıklayın.
Kaynak: The New York Times