The Economist’in kadınların iş gücündeki rolünü ve etkisini ölçen cam tavan endeksi her yıl 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde yayımlanıyor. Bu yılki endekste İsveç, son iki yılın birincisi İzlanda’yı geride bırakarak zirveye yerleşti. Listenin sonunda ise Türkiye var.

The Economist dergisinin her yıl olduğu gibi, bu yıl da OECD üyesi 29 ülke arasında kadınların çalışma koşullarını karşılaştıran cam tavan endeksi yayımlandı. Endeks, iş gücüne katılım oranından maaşlara, ücretli ebeveyn izninden siyasi temsile kadar 10 kriter üzerinden hesaplanıyor.
İsveç, son iki yılın birincisi İzlanda’yı geride bırakarak zirveye yerleşti. Nordik ülkeler, cinsiyet eşitliğini ve çalışan ebeveynleri destekleyen politikaları sayesinde endekste her yıl üst sıralarda yer alıyor. Listenin sonunda ise Güney Kore ilk kez son sıradan kurtularak 28. sıraya yükseldi ve Türkiye son sıraya geriledi. En büyük ilerleme kaydeden ülke ise sekiz basamak yükselerek beşinci sıraya yerleşen Yeni Zelanda oldu.
Kadınlar Üniversite Mezuniyet Oranında Önde
Endeksin kriterlerine daha yakından bakıldığında, sıralamalardaki bu değişimlerin nedenleri daha iyi anlaşılıyor. Eğitimle başlayalım: OECD genelinde kadınlar üniversite mezunu olma oranında erkekleri geride bırakıyor. Geçtiğimiz yıl itibarıyla kadınların %45’i üniversite mezunuyken bu oran erkeklerde %36,9 oldu—bu fark 2023’e göre hafifçe açıldı. Son on yılda MBA programlarına girişte kullanılan GMAT sınavına girenlerin yaklaşık üçte biri kadınken, bu oran 2024’te %36’ya yükseldi; özellikle Finlandiya, Estonya ve Yeni Zelanda’da artış gözlendi.
Ancak tüm bu ilerlemelere rağmen kadınların iş gücüne katılım oranı hâlâ düşük. En güncel verilere göre çalışma çağındaki kadınların %66,6’sı istihdamdayken, bu oran erkeklerde %81. Ülkeler arasında ciddi farklar var: Örneğin İzlanda ve İsveç’te kadınların %82’sinden fazlası çalışıyor, İtalya’da ise bu oran sadece %58.
Şirket Yönetim Kurullarında Kadın Sayısı Artıyor
Düşük katılım oranları, kariyer ilerlemesini de olumsuz etkileyerek cinsiyetler arası maaş farkını artırıyor. OECD genelinde kadınların ortalama ücretleri, erkeklerden hâlâ %11,4 daha düşük. Avustralya ve Japonya gibi bazı ülkelerde bu fark giderek büyüyor. Endeksin bir sonraki üç kriteri, kadınların iş dünyası ve siyasetteki ilerlemesini izliyor. 2016’da şirket yönetim kurullarında kadınların oranı %21 iken bugün bu oran %33’e yükseldi. Yeni Zelanda, Fransa ve Birleşik Krallık’ta kadınlar artık neredeyse erkeklerle eşit sayıda yönetim kurulu koltuğuna sahip. Benzer şekilde, İsveç, Letonya ve Amerika’da yöneticilik pozisyonlarının neredeyse yarısı kadınlara ait. Birleşik Krallık, bu göstergelerde önceki yıllara göre büyük ilerleme kaydederek genel endeks puanını yükseltti.
Seçim Yılında Kadınların Parlamento Temsili Yükseldi
Siyasi temsilde de artış gözleniyor. Geçtiğimiz yıl yaşanan seçim dalgasının ardından, kadınların parlamentolardaki sandalye oranı endeks tarihinde ilk kez %34’ü aştı. Temmuz 2024’te 43 kadın milletvekilinin seçilmesiyle Birleşik Krallık’ta bu oran %35’ten %41’e çıktı. Japonya’da ise milletvekillerinin yalnızca %16’sı kadın olmasına rağmen, bu oran ülke tarihindeki en yüksek seviye.
Son üç kriter, aile kurmanın iş hayatına etkilerini ölçüyor (bu göstergeler, her kadının çocuk sahibi olmayacağı varsayımıyla daha düşük ağırlığa sahip). Anneler hâlâ çocuk bakımının büyük kısmını üstlendiği için, cömert ebeveyn izni ve uygun fiyatlı çocuk bakım hizmetleri kadınların iş gücüne katılımını artırabiliyor. Bu alanda Amerika oldukça kötü performans sergiliyor: Ulusal düzeyde zorunlu ebeveyn izni sunmayan tek gelişmiş ülke ve çocuk bakım masrafları ortalama ücretlerin %30’unu aşıyor. Yalnızca Yeni Zelanda ve İsviçre’de bu oran daha yüksek—sırasıyla %37 ve %49. Macaristan ve Slovakya gibi ülkelerde ise çok daha cömert politikalar var: Anneler sırasıyla 79 ve 69 hafta tam ücretli izin alabiliyor. Babalar için izin hakkı da önemli; hem şirketlerin kadınlara karşı ayrımcılık yapmasını önlüyor hem de bakım yükünü paylaştırıyor. Sürpriz şekilde, Japonya ve Güney Kore, OECD içinde en cömert babalık izni politikalarına sahip olsa da çok az baba bu hakkı kullanıyor.
Cam tavan endeksi, iş gücüne dair geniş ve kusurlu bir genel görünüm sunsa da, ülkelerin zaman içinde belirli göstergelere göre nasıl performans gösterdiğini ortaya koyuyor. Kadınlar hâlâ cam tavanı aşmak için mücadele ediyor olsa da, çoğu ülkede işler en azından iyiye gidiyor.
Kaynak:The Economist