YÖK istatistiklerinden derlenen bir çalışma, üniversitelerde yönetim bazında kadın temsilinin dünya ortalamasının ne denli gerisinde olduğunu ortaya koyuyor. Verilere göre, Türkiye üniversitelerinde rektör ve dekan olarak görev alan kadın yönetici oranı yüzde 3.94.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Lale Karabıyık’ın YÖK istatistiklerinden derlediği çalışma, Türkiye’deki üniversitelerde kadın temsilinin düşüklüğüne dikkat çekiyor. Verilere göre, üniversitelerde rektör ve dekan olarak görev yapan kadın yöneticilerin oranı yüzde 3.94. Karabıyık, “Türkiye’de akademik kadrolarda üst kademelere çıkıldıkça kadınların payı azalıyor. Kadın profesörlerin oranı yüzde 32.5 iken bu kadrolardan sadece yüzde 3.94’ü rektörlük ve dekanlık görevi yapıyor” dedi.
Cumhuriyet gazetesinden Erdem Sevgi’nin haberine göre, rapordan öne çıkan noktalar şöyle:
- YÖK 2020 verilerine göre, Türkiye’de 207 yükseköğretim kurumunda 180 bin 65 öğretim elemanından 81 bin 661’i kadınlardan oluşuyor.
- Öğretim görevlisi olarak üniversitelerde bulunan kadınların sayısı 45 bin 724. Akademik kadrolarda 18 bin 736 kadın doktor öğretim üyesi, 7 bin 190 kadın doçent, 10 bin 11 kadın profesör var.
- Öğrencilerin yüzde 45’inden fazlası kadın olmasına, doktora öğrencileri ve araştırma görevlileri içerisinde kadınların oranının ise yüzde 43’ün üstünde olmasına rağmen kadınların payı doktor öğretim üyeliğinden, doçentliğe ve profesörlüğe uzanan süreçte geriliyor.
Sadece 394 kadın dekan ya da rektör
- Türkiye’deki 203 üniversitede 10 bin 11 kadın profesör bulunuyor. Kadın profesörlerin oranı toplam profesörlerin yüzde 32.5’ini oluşturuyor.
- Üniversitelerde 394 akademisyen kadın, dekan ve rektörlük görevinde bulunuyor. 10 bin 11 kadın profesörün yalnızca yüzde 3.94’ü rektörlük ve dekanlık görevi yapıyor.
- Türkiye’de 17 kadın rektör görev yapıyor. Avrupa Üniversiteler Birliği’nin raporuna göre 48 üye ülkede kadın rektör oranı ortalaması yüzde 15 iken, bu oran Türkiye’de yüzde 8.37.
- TÜBA’nın bilimsel araştırma ve çalışmalarda kadın araştırmacıların görünürlüğü ile ilgili çalışmalarında, genel akademik yayınların yüzde 34’ü kadın araştırmacıların olmasına rağmen konferans sonu yayınlarda bu oranın yüzde 20’lere düştüğü dikkat çekiyor.