Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı, Türkiye’de erkek şiddetinin ve erkek şiddetiyle mücadele mekanizmalarının çocuk haklarına etkisine ilişkin bir rapor hazıladı.
Ev içi şiddetin çocuklar üzerindeki etkisinin görünür olmadığını vurgulayan Mor Çatı, şiddet durumlarında çocukların kendilerinin başvurabilecekleri mekanizmaların da bulunmadığını ifade etti.

Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin izlenmesi için 30 Eylül 2022 tarihinde Cenevre’de yapılan 93. oturuma katılarak Türkiye’de erkek şiddetinin ve erkek şiddetiyle mücadele mekanizmalarının çocuk haklarına etkisini paylaştı.
Vakıf, Komite’nin Türkiye devletinin hazırlayacağı rapora yönelik olarak oluşturduğu konu/soru listesine hazırladıkları gölge raporla katkı sundu.
Raporda ev içi şiddetin çocuklar üzerindeki etkisinin görünür olmadığını vurgulayan Mor Çatı, şiddet durumlarında çocukların kendilerinin başvurabilecekleri mekanizmaların bulunmadığını, 6284 sayılı Kanun’un uygulanmasında çocuklara yönelik tedbir ve koruma kararlarının yalnızca anne üzerinden verildiğini ve zaten şiddete maruz kalan kadınlara çocukları için başvurabilecekleri bu tedbirlere ilişkin bilgilendirmenin de çoğunlukla yapılmadığını dile getirdi.
Kanunların uygulanmasında çocuğun üstün yararından ziyade ailenin korunmasının öncelendiğini ifade eden Vakıf, çocuklar için geçici velayet, nafaka gibi tedbirlerin “baba-çocuk bağını korumak” amacıyla uygulanmadığını ve bu durumun çocuğu ve anneyi riske attığını, hatta çocuğun şiddete maruz kaldığı durumlarda dahi hâkimlerin babanın çocukla olan kişisel ilişkisini sınırlamadığını belirtti.
Raporda yer alan diğer diğer değerlendirmeler:
- Yıllarca sürebilen boşanma davalarında anne ve çocuklar şiddete maruz kalmaya devam ediyor.
- Erkek şiddeti ile mücadelede eksikliği sık sık dile getirilen kurumlar arası koordinasyonsuzluk ve bütüncül yaklaşım eksikliğinin etkisini de yine çocukların yaşıyor.
- Sığınaklara 12 yaş üstü oğlan çocuklarının alınmamasının kadınların şiddetten uzaklaşmalarında engel yaratıyor ve derhal bu kuralın kaldırılması gerekiyor.
- Sığınak sayıları ve sığınaklarda yürütülen sosyal çalışmalar yetersiz kalıyor, çocuklara özel bir sosyal çalışma bulunmuyor ve çocukların da ev içi şiddet nedeniyle travma yaşayabileceği görmezden geliniyor.
- Türkiye İstanbul Sözleşmesi’nden çekilerek çocuklara yönelik erkek şiddetinin de önünü açtı ve koruma mekanizmasından çocukları yoksun bıraktı.
- Çocuklara yönelik sosyal hizmet desteği yalnızca Türkiye’de tüm sosyal hizmet ihtiyacı olan bireylerin başvurabileceği tek telefon hattı olan 183 ve bu hat üzerinden uzmanlaşmış destek sunulmuyor.
- Kız çocukları halen çocuk yaşta zorla evlendiriliyor ve buna ilişkin caydırıcı düzenleme bulunmuyor.
Türkiye’de erkek şiddetinin ve erkek şiddetiyle mücadele mekanizmalarının çocuk haklarına etkisi raporuna buradan ulaşabilirsiniz.