2024 yılında Venedik Bienali Türkiye Pavyonu, 60. Uluslararası Sanat Sergisi’nde Gülsün Karamustafa’nın bienale özel üreteceği yeni bir eserine yer verecek. Sanatçının uzun yıllardır birlikte çalıştığı Esra Sarıgedik Öktem ise serginin küratörü olacak.

Adriano Pedrosa küratörlüğünde 20 Nisan – 24 Kasım 2024 arasında (17, 18 ve 19 Nisan’da ön izleme) gerçekleştirilecek Venedik Bienali 60. Uluslararası Sanat Sergisi’nin teması Foreigners Everywhere / Yabancılar Her Yerde olarak açıklanırken İstanbul Bienali ve İKSV Güncel Sanat Projeleri Direktörü Bige Örer, serginin Karamustafa’yı ağırlayacak olması hakkında şu açıklamada bulundu:
Sanatçının çokkatmanlı sanat pratiği, Adriano Pedrosa’nın küratörlüğünü üstlendiği Yabancılar Her Yerde başlıklı ana serginin kavramsal çerçevesiyle de bağlantılı olarak yerinden edilme ve göç, sürgün ve etnisite, cinsellik ve toplumsal cinsiyet ve diğer birçok sosyo-politik olgu gibi zamanımızın en kritik meseleleriyle ilgileniyor. Türkiye Pavyonu’nun küratörü olarak, Gülsün Karamustafa ile uzun süreli bir işbirliğine ve bu alanda hem yerel hem de uluslararası düzeyde önemli bir tecrübeye sahip Esra Sarıgedik Öktem ile çalışacak olmaktan da son derece memnunuz.”
Gülsün Karamustafa hakkında

1970’lerden itibaren eserlerinde göç, feminizm, toplumsal cinsiyet rolleri ve sömürgecilik tarihi gibi konulara odaklanan Gülsün Karamustafa’nın eserleri Tate Modern, Londra, Guggenheim Müzesi, New York, Contemporary Art Chicago, Modern Sanatlar Müzesi, Paris, Ludwig Müzesi, Köln, Mumok, Viyana, İstanbul Modern ve Arter koleksiyonlarının yanı sıra, nitelikli özel koleksiyonlarda da yer alıyor.
Avrupa ve Kuzey Amerika’daki kişisel sergilerinin yanı sıra aralarında İstanbul, São Paulo, Kwang-ju, Kiev ve Sevilya’nın da bulunduğu birçok uluslararası bienale katılarak büyük ilgi gördü.
Atıf Yılmaz ile pek çok farklı filminde yakın olarak çalıştı. Füruzan’ın aynı adlı eserinden uyarlanan “Benim Sinemalarım” adlı filmin yönetmenliğini yine Füruzan ile birlikte yaptı.
Karamustafa, 1969’da İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi’nden mezun olduktan kısa bir süre sonra bir siyasi kaçağı gizlediği için altı ay hapis cezasına çarptırılmıştı. “Hapishane Resimleri” (1972) serisi o hapis yıllarını anlatıyor: Canlı kırmızılar, portakallar, morlar ve maviler içinde kadınları tasvir etmişti.