Anne olmak her zaman yorucu olsa da her neslin yaşadığı zorluklar ve başa çıkma yolları kendine özgüdür. Son zamanlarda Y kuşağı anneleri oldukça dertli. Peki annelik Y kuşağı için daha mı zor?

Hannah Seligson / The New York Times
Anne olmak her zaman yorucu olsa da her neslin kendine özgü yaşadığı zorluklar ve başa çıkma yolları olmuştur. Boomer anneler anneliğin zor olmasını beklemiyorlardı, ancak anksiyete ve depresyonla ilgili sosyal farkındalık eksikliği, çoğunun bununla asla açıkça tartışmayacağı anlamına geliyordu. X Kuşağı anneleri erkeklerin yapabildiği her şeyi yapabileceklerini kanıtlamak zorundaydı – hem işte hem de evde iki vardiya çalışıyorlardı. Bazı X kuşağı anneler, boşanmış anne babanın çocuklarıydı, sorunlarından kaçıyorlardı ve bununla başa çıkmak için Prozac’a dadandılar.
Ve sonra 1980’ler ve 90’larda “Yürü be kızım!” diye yetiştirilen ve bugün 30’lu yaşlarında ve 40’lı yaşlarının başında olan Y kuşağı anneleri geldi. Üniversiteye gitme oranları erkeklerden fazlaydı, daha geç evlendiler ve çocuk sahibi olmayı ertelediler, bazen kariyerlerine öncelik vermek için bazen de – öğrenci borcu ve önceki nesillere oranla daha az birikimle- yapmamanın imkansız olduğunu hissettikleri için.
Yine de bazı şeyler onların lehine sonuçlanmış gibi görünüyordu. İş ve annelik arasında daha başarılı bir şekilde hokkabazlık yapabiliyorlardı. Belki de erkek eşleri, evdeki olası cinsiyet dengesizliklerine daha duyarlı olacaktı.
4 yaşında ve 15 aylık bir çocuk annesi olan 38 yaşındaki Brandale Mills Cox, “Kimse bizimle ebeveyn olmanın, kariyer yapmanın ve eş sahibi olmanın ne kadar zor olduğuna ilişkin bir konuşma yapmadı” dedi. “Kimse sosyal medyanın yarattığı yükten söz etmedi; diğer insanların deneyimlerini görmek anne olarak eksik olduğumuzu hissetmemize neden oluyor. Ve kimse, çocuklarınızı nasıl yetiştirdiğiniz konusunda eşinizle aranızda yaşanan sürtüşme gibi gerçek günlük olaylardan bahsetmiyor.”
Howard Üniversitesi’nde iletişim profesörü olan Dr. Mills Cox, boomer annesinin kendisine “odaya kapanıp ağlamak isteyebileceği” anlara dair samimi önerilerde bulunmuş olmasını dilediğini söyledi.
Y Kuşağı Annelerinin Orta Yaş Krizi
Son zamanlarda, bazı Y kuşağı anneleri – özellikle de orta ve üst-orta sınıfa mensup olanlar – kendilerini bir krizin ortasında buldular. Birçok X kuşağı annesi, çocukları üniversiteye giderken orta yaş kriziyle yüzleşirken, Y kuşağı anneleri bunu şu anda çok daha küçük çocuklarla ve önlerinde bir anne olarak uzun yıllar varken yapıyorlar. Bazıları anneliğe dair öngörüleri ile kendilerini tam olarak hazır hissetmeme gerçeğini uzlaştırmakta zorlanıyor.
Y kuşağı annelerinin orta yaş krizinin ayırt edici özelliği, “Fleishman Is in Trouble” romanındaki Rachel Fleishman gibi ortalıktan kaybolmak ya da birlikte çığlık atmak için diğer annelerle buluşmak değil.
Ne de olsa öfke ve kızgınlık artık makbul değil, sağlık, soğukkanlılık ve ruh sağlığı daha önemli. Pek çok anne için orta yaş krizi, neşeli görünmeye çalışmak, içten içe sessizce patlarken her şey yolundaymış gibi görünmekle geçiyor. Eğer Y kuşağı annelerinin orta yaş krizinin bir maskotu olsaydı, bu bir kuğu olurdu; suyun altında öfkeyle kulaç atarken, yüzeyde zahmetsizce süzülen bir kuğu.
“Generations: The Real Differences Between Gen Z, Millennials, Gen X, Boomers and Silents — and What They Mean for America’s Future” kitabının yazarı Jean M. Twenge, X kuşağı annelerine kıyasla Y kuşağı anneleri için daha fazla aldatmaca olduğunu söylüyor.
San Diego Eyalet Üniversitesi’nde psikoloji profesörü ve üç çocuk annesi olan 52 yaşındaki Dr. Twenge, “Kadınların mezuniyet oranı daha fazla, genç kadınlar pek çok şeyi başarıyor ve sonra ilk üç aylık dönemde iyi hissetmeseler de hala çalışmak zorunda olan kimler?” dedi. “Bu cinsiyet beklentisi hala var.”
Y kuşağı kadınları daha eşitlikçi bir ev yaşamı beklentisi içinde olsalar da, çoğu durumda hala ev işlerinin ve evle ilgili endişelerin daha büyük bir kısmını üstleniyorlar – Çocuklar bu yaz hangi kampa gidecek? Bulaşık deterjanına ihtiyacımız var mı?
Dr. Twenge, modern ebeveynlik beklentilerinin, kadınlar üzerindeki kariyer baskısıyla birlikte arttığını ve bunun da Y kuşağı anneleri için her alanda başarı standartlarını çok yüksek hale getirdiğini söyledi.
Yazının tamamını buradan okuyabilirsiniz.
Çeviri: SES Eşitlik, Adalet, Kadın Platformu