Ankara Altındağ’da önceki gün Suriyeli bir gencin mahalledeki iki kişiyi bıçaklamasının ardından başlayan gerginlik, göçmen ve sığınmacılara yönelik saldırıya evrildi. Suriyelilerin evlerine ve işyerlerine yönelik yağma ve talana dönüşen provokasyonda polisin müdahale etmekten imtina etmesi ve çoğunlukla izlemekle yetinmesi tepki çekti.
Ankara’nın Altındağ ilçesinde 10 Ağustos (Salı) gecesi iki grup arasında çıkan kavgada bıçakla yaralanan Emirhan Yalçın isimli gencin hayatını kaybetmesinin ardından Önder ve Battalgazi mahallelerinde önceki gece başlayan gerilim ırkçı provokasyona dönüştü. Sokağa çıkan kalabalık grup, Suriyeliler’e ait olduğunu düşündükleri ev ve dükkanlar ile otomobilleri ateşe verdi, kullanılamaz hale getirdi. İlerleyiş sırasında sık sık tekbir getiren ve “Ülkemde Suriyeli istemiyorum” sloganları atan grup, gecenin ilerleyen saatlerine kadar yaya ve motorlu taşıtlarla “Suriyeli avına” çıktı. Suriyelilerin ev ve dükkânlarına yönelik saldırılarda çok sayıda ev ve işyeri zarar gördü. Irkçı provokasyon sırasında Suriyelilere ait olan işyerlerinin yanı sıra tabelasında Arapça ibareler olan dükkânlar ve Suriyeli eleman çalıştıran dükkânlar da yağmalandı.
Kızılay Başkanı Kerem Kınık’ın sosyal medya hesabından yaptığı paylaşıma göre ise, saldırılarda evinde oturan bir çocuk camdan gelen taşla yaralandı. Ambulansla hastaneye kaldırılan küçük çocuğun durumunun iyi olduğu bildiriliyor.
Menfur saldırıda hayatını kaybeden #EmirhanYalcın kardeşime Allah’tan rahmet acılı ailesine sabır diliyorum
Katili devletimiz tarafından hakettiği cezaya çarptırılacaktır#Altındağ’da yaralanan bu yavrumuz da devletimizin koruması altındadır
Soğutalım bu ateşi kimseye faydası yok pic.twitter.com/p45TQL7Uw0— Dr Kerem Kınık (@drkerem) August 12, 2021
Polis müdahale yerine ateşi harladı: ‘Her daim sizlerleyiz!’
Polisin saldırılar henüz başlamadan Suriyelileri mahalleden tahliye etmiş olması saldırganlarla Suriyelilerin karşı karşıya gelmesini önlese de, polisin ırkçı provokasyon sırasında oldukça pasif bir tutum takınması tepki çekti. Olay sonrası saldırganların ev ve dükkânları yağmaladığı sırada polislerin hemen yakında olduğu görüntülerin ortaya çıkması ve “Her daim sizlerleyiz, yanınızdayız. Olmaya da devam edeceğiz” şeklinde yapılan polis anonsu, kolluk güçlerinin söz konusu saldırılara bilerek ve isteyerek müdahaleden kaçındıklarını kanıtlar nitelikte.
Emniyet Müdürlüğü sessiz kaldı
Saldırının ardından yaşananlara ilişkin resmi yetkililerden açıklama beklense de Ankara Emniyet Müdürlüğü’nün yaptığı tek açıklama provokasyona dair sıkça paylaşılan bir görüntünün Altındağ’a ait olmadığına dair oldu. Yaşananlara dair ise yorum yapılmadı. Emniyetten yapılan tek açıklamada, görüntünün yayılmasına neden olanlar hakkında işlem yapılacağı belirtildi.
Olaylardan saatler sonra yapılan yeni açıklamada ise, olaylara karıştıkları tespit edilen 76 kişinin yakalandığı belirtildi.
12.08.2021 Tarihli Basın Açıklaması ⚠️
Halkımızın sosyal medya üzerinden yapılan provokatif haber ve paylaşımlara itibar etmemesi ve güvenlik güçlerimize yardımcı olması önemle duyurulur. pic.twitter.com/NRC1aAAlrE
— Ankara Emniyet Müdürlüğü (@EmniyetAnkara) August 12, 2021
Bugün (13 Ağustos) yapılan ikinci açıklamada ise, “Güvenlik güçlerimizin ikazlarına uymayan, sosyal medya üzerinden provokatif paylaşımlarda bulunan ve çeşitli suçlardan aranan 72 şahıs daha yakalandı” denildi.
Saldırıya uğrayan Suriyeliler mahalleyi terk ediyor
Irkçı saldırıda evleri ve işyerleri zarar gören Suriyeliler, dün geceden itibaren mahalleleri polis eşliğinde terk ederken, geri kalanlar da ayrılmaya hazırlanıyor. Evlerinden çıkmak zorunda bırakılanların önemli bölümünün yurt ve spor salonlarına götürüldüğü ifade ediliyor.
Mahallenin birçok sokağında polisin beklediği görülürken, birçok işyeri ve evin camlarına ise Türk bayrakları asıldı. Özellikle göçmenlere ait iş yerlerinin yakınında bulunun her iş yerinde de bayrakların asılı olduğu kaydedildi.
Öte yandan mahalledeki yurttaşların bir bölümü de saldırganlardan zarar görmemek için evlerinin kapısına Türkiye bayrağı astı.
‘Ne yapacağımızı, nereye gideceğimizi bilmiyoruz’
Yaşananlara dair DW Türkçe’ye konuşan bir Suriyeli göçmen, kendilerine ait bir işyerinin de yağmalandığını belirterek, “Ne yapacağımızı bilmiyoruz, polis ne derse ona göre hareket edeceğiz. Nereye gideceğimizi bilmiyoruz” dedi. Suriyeli baba “Allah’a havale ediyoruz” demekle yetindi.
Evrensel’e konuşan mahalleyi terk eden bir Suriyeli vatandaş ise, “Ne yapalım abla çıktık evden apar topar. İşten izin aldım, ne yapalım. Her yeri kırıyorlar. Bir insan yanlış yapmış ama hepimize olan oldu. Çok insanlar çıktı, ama ablamlar orada kaldı, ne yapalım” diyerek çaresizliğini dile getirdi.
Yine isminin açık yazılmasını istemeyen Suriyeli M.R., beş kişilik ailesiyle yaşadığı evini boşalttığını ancak nereye gideceklerini bilmediğini söyledi. M.R., “Geçici koruma altındayız ama koruma yok. Yardım istiyoruz. Dün gece kıyamet koptu. Çocuklar uyuyamadı” dedi.
Altındağ’da öldürülen gencin dayısı: Suriyeli aracı parçalayın, vurun istemiyoruz
Altındağ’da çıkan kavgada hayatını kaybeden 18 yaşındaki Emirhan Yalçın’ın dayısı Bekir Acıelma sokakta kurulan taziye çadırında yaşanan olaylara ilişkin “Biz, ‘Gidip Suriyelinin aracını parçalayın, öbürüne vurun istemiyoruz” dedi.
Battalgazi sakinleri olayları ve Suriyelilerin bölgedeki varlığını nasıl değerlendiriyor?
Peki, yaklaşık 50 bin kişiden en az 10 bininin Suriyeli olduğu tahmin edilen Battalgazi Mahallesi’nde yaşayan sakinler yaşanan olayları ve Suriyelilerin bölgedeki varlığını nasıl değerlendiriyor?
BBC Türkçe’den Fundanur Öztürk’e konuşan bölge sakinleri, Suriyelilerin dükkanlarının ruhsatsız ve denetimsizliğinden şikayet ederken, göçmenlerin vergisiz kazanç elde ettiklerini öne sürüyor. BBC’ye yansıyanlara göre, Suriyelilerle yaşamak istemediğini öfkeli bir biçimde dile getirenlerin sayısı azımsanamayacak kadar çok.
Mahalledeki az sayıda Türk dükkan sahiplerinden biri olduğunu ifade eden Aydın, “7-8 senedir komşuluk yaptığım Suriyeliler var. İçlerinde çok iyi olanlar olduğu gibi çok kötü olanlar da var ama Suriyeliler geldikten sonra buradaki esnaf nüfusunu Suriyeliler oluşturmaya başladı” diyor.
Esas sorunun denetimsizlikte olduğunu düşünen bir mahalleli ise “Dükkan açıp kapatırken çok rahatlar. Tek dükkanı üçe bölüp, üç farklı dükkan diye kiralıyorlar. Belediye ya da kaymakamlık bunun önüne geçmiyor, aksine göz yumuyor. Vergi vermiyorlar, ruhsat almıyorlar ama bu dükkanlarda her türlü şeyi satıyorlar” ifadelerini kullanıyor.
Aktarılanlar arasında sayıları her geçen yıl artan Suriyelilerin, alışveriş yaparken Suriyeli esnafı tercih ettiklerine dair şikayetler de dile getiriliyor: “Alışverişte birbirlerini seçiyorlar, Türk esnaflardan değil Suriyeli esnaflardan alışveriş yapıyorlar. O yüzden buradaki Türk esnaf bitti. Kira haricinde esnafa bir gram faydaları yok. Altındağ bölgesinde kesinlikle denetim yok. İçlerinde vergi veren elbette var ama bu oran 10’da 1’dir.”