Eşitlik İçin Kadın Platformu, İstanbul Sözleşmesi’nden hukuka aykırı şekilde çekilme kararından alınan cesaretle kadınları tehdit eden eski, yeni ve yakın tehlikelere karşı başlattığı yeni kampanyasını duyurdu: #YasalaraDokunmaUygula.
300’e yakın kadın ve LGBTİ örgütünün, emek ve meslek örgütlerinin kadın yapılarının bileşen olduğu Eşitlik İçin Kadın Platformu, yeni yasama döneminde 6284 Sayılı Şiddetin Önlenmesi Yasası, kadınların nafaka hakkı, çocuk istismarına af anlamına gelecek TCK 103. Madde değişikliği gibi konularda gündem olacak saldırılara karşı mücadele etmek için “Yasalara Dokunma Uygula” kampanyasına başladı.
“Saldırılara hazırlıksız yakalanmayacağız, her adımı zorlayarak mücadele etmeye kararlıyız” diyerek toplantıyı başlatan EŞİK Platformu’ndan Sevilay Çelenk, “Bugüne kadar bir reform gibi önümüze gelen her konu, kazanımlarımızın tırpanlanması ile sonuçlandı. AKP ve MHP iktidarı ile olan 20 yıllık tecrübemiz bunu gösteriyor.”
EŞİK üyesi Özgül Kapdan, yeni yasama döneminde kadın haklarına yönelik tehditlerin daha iyi anlaşılması için son 11 yılda kadınların kazanılmış haklarını hedef alan saldırıları içeren bir zaman tüneli hazırladıklarını aktardı.
“Bunlar Anayasa’nın eşitlik ilkesine ve kadın haklarına aykırı pek çok girişimin adım adım nasıl hayata geçirildiğini gösteriyor” diyen Kapdan, kampanyanın sokaklarda, ekran başında, her yerde, gündelik hayatın her alanında sürdürülecek bir mücadele olduğuna işaret etti.
Kampanya ayaklarından biri olarak EŞİK’in kadın cinayeti ve kadına yönelik şiddet, yaralama konularında emsal dava takibi yapacağını aktaran Fidan Ataselim, “Amaç, bundan sonraki süreçlere de, başka davalara ışık olabilmesi için kolektif bir takip ortaya koyabilmek, kadınların uğradığı ayrımcılıkların yargıya nasıl yansıdığını göstermek ve o noktaya gelene kadar nelerin ihmal edildiği, nelerin yapılabilecek olduğunu görmek için analizler yapmayı düşünüyoruz” diye konuştu.
5. yargı paketi: Kadınların haklarına saldırı paketi
Avukat Hülya Gülbahar, Türkiye kadın hareketinin dünya tarihine geçecek bir mücadele verdiğini, çok ciddi yasal değişiklikler yapılmasını sağladığını, yasaların noktasında virgülünde ve hatta iki kelime arasındaki boşlukta bile emekleri olduğunu dile getirdi. Konuşmasına şu sözlerle devam etti “Yani yasalarımızda bir sorun yok. Sorun uygulanmamasında. AKP döneminde asla uygulanmadı. Kadınların yarattığı devlet içi mekanizmalar yok edildi. Kadın Bakanlığı’ndan kadın çıkarıldı, Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü (KSGM) işlevsizleştirildi, değişik bakanlıklar içinde kurulan kadın birimleri kapatıldı. TÜİK verileri eksik, yetersiz, inandırıcı olmaktan çıktı. Sadece KSGM ve TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu’nda kadın adı kaldı. Bunların da kaldırılıp yerine ailenin konması ihtimal dahilinde. Şimdi hala var olan yasaların orasını düzelteceğiz, burasına bakacağız denilerek içleri boşaltılıyor.”
Gülbahar, bu politikalar sonucunda, kadınların çalışma yaşamından çekildiğini, ev içi emeklerinin iyice karşılıksız kaldığını, can güvenliklerinin azaldığını kaydederken, çocukla cinsel ilişki yaşının 12’ye kadar çekilmesinden 6284 sayılı şiddeti önleme yasasına ilişkin aleyhte gelişmelere, cinsel suçlarda ‘somut delil’ aranmasından nafaka hakkının kısıtlanmasına, haksız tahrik indirimlerinden toplumsal cinsiyet eşitliğine dair kavramların müfredattan çıkarılmasına, çocuk istismarcılarına af girişimlerinden laikliğe aykırı söylem ve uygulamamalara, LGBTİ+ ayrımcılığının körüklenmesine kadar pek çok tehditten bahsetti.
“Çocuk teslimi de nafaka da doğrudan kadın haklarıyla ilgili. TCK 103’e de evlilik yaşının 18 olarak belirlenmesine de karşı çıkan bir zihniyetin ürünü. 15 yaş altı çocuklara yönelik her türlü cinsel hareketi suç sayan ve rıza aranamayacağını belirten 103. maddede yapılan değişiklikler çok riskli idi. 12 yaş altı çocuklara cinsel istismarda daha fazla ceza veriyoruz denilerek, 12 yaş üstü çocuklarda rıza aramayı meşrulaştırmaya yönelik bir tuzak kuruldu. Şimdi de çocuk istismarcılarına af girişimleri ile çocuklarla evlilik ve cinsel ilişki yaşını 12’ye dek çekecek, evlilik halinde tecavüzü aklayacak yeni tuzaklar hazırlanıyor. Her yargı paketinde nefesimizi tutup sabahladığımız geceler oldu. Aynı sancıları 5. Yargı Paketinde de yaşamak istemiyoruz, o yüzden bu kampanyayı başlattık.”
“Çocukları bahane etmeyin”
EŞİK gönüllüsü Berrin Sönmez ise “Çocuğun kişisel görüşme hakkı”ndan bahsederek bugün bu hakkın tersine çevrildiğini, boşanma süreçlerinde çoğunlukla velayet anneye verildiği için çocukla kişisel görüşme hakkı babanınmış gibi sunulup bir erkek mağduriyeti yaratıldığını söyledi. Bu hakkın koşulunun çocuğun üstün yararı olduğunu hatırlatan Sönmez, görüşme sürecinin icra ile yapılmasının neden önemli olduğunu anlattı: “Can güvenliği meselesi esas önemli olan. Bu teslim sırasında kadınlar ve çocuklar şiddet görebiliyor. Çocuğa daha büyük darbe oluşturabiliyor.”
Berrin Sönmez, TCK103’deki 12 yaş barının getirilmesi ile yargı sürecinde istismarı aklayabilecek yorumlamaların yapılabildiğini örnek vererek lehte gösterilen yasal düzenlemelerin aslında kadın ve çocuk haklarını gasbedecek şekilde yerleştirildiğini hatırlattı ve ekledi: “Kadınlar daha iyisini yapana kadar ‘Yasalara dokunma, uygula’ diyoruz.”
Çiğdem Şimşek, iktidarın toplumu ideolojik olarak yapılandırma çabası çerçevesinde, dönemin Başbakanının ‘kadın erkek eşitliğine inanmıyorum’ sözüyle başlayan bir dizi eşitlik karşıtı adım atıldığını ifade ederken, Adalet Kaya, “İstanbul Sözleşmesi’nden imza çekme kararıyla birlikte kadına karşı şiddetle ilgili çalışması gereken kurumlar zafiyet göstermeye başladı. Koruma süreleri kısaldı, koruma kararlarının uygulanmasında ihlaller yaşandı ve koruma altındaki kadınlar öldürüldü. Ulusal acil eylem planının acilen yapılmasını ve yasaların uygulanmasını istiyoruz” diye konuştu. Ceren Kurt, EŞİK’in ‘5 Acil Talebi’ içinde kız çocuklarının eğitim hakları, küçük yaşta evlendirilmeler gibi konular da olduğunu, 25 yaşında genç bir hukukçu olarak, tüm kazanılmış hakları için mücadele eden kadınlara teşekkür ettiğini, genç kadınların bu hakların geliştirilmesi için mücadeleye devam edeceğini söyledi.
Eşitlik İçin Kadın Platformu, yasama yılı boyunca sürdüreceği #YasalaraDokunmaUygula kampanyasında; “Kadın Cinayetleri Önlenebilir”, “Çocuk İstismarı Önlenebilir”, “6284’e Dokunma”, “Nafakama Dokunma”, “TCK 96’yı Uygula” ve “Çocuk İstismarının Affı Olmaz” gibi sloganlarla ilerleyecek.