Afganistan’da Taliban’ın 15 Ağustos 2021’de yönetime gelişinin üzerinden iki yıl geçti. Bu iki yılda, 20 yıl önce olduğu gibi, kadın haklarını hiçe sayan uygulamalara geri dönen Afganistan’a giderek görüşmeler yapan araştırmacı ve gazeteciler, ülkede bugün kadın ve kız çocuğu olmanın ne ifade ettiğini anlatıyor.

Taliban yönetime geldiğinden beri kadınların elinden sahip oldukları hak ve özgürlükleri tek tek alıyor. Önce kızların üniversite, lise ve orta kademelerindeki eğitimlerine devam etmesi yasaklandı. Taliban yetkilileri kız okullarının “İslami çerçevede” yeniden düzenlenip yakın zamanda açılacağını duyurmasına rağmen okullar açılmadı. Kasım ayında kadınların Kabil’deki parklara girişini yasakladı. Taliban en son kadınlar tarafından işletilen “Kadınların Sesi” adlı radyo istasyonu kapatmıştı. Taliban’ın en son icraatlarından biri de kadınlara hizmet veren kuaför ve güzellik salonlarının kapatılması olmuştu.
Birleşmiş Milletler (BM) ve bağımsız kuruluşların raporları ve Afganistan’da kadınların katıldığı anketler son iki senede kadınların ve kız çocuklarının sistematik olarak toplumdan ve politik yaşamdan dışlandığını gösteriyor.
BBC Türkçe son dönemde Afganistan’a giderek görüşmeler yapan araştırmacı ve gazetecilerle, ülkede bugün kadın ve kız çocuğu olmanın ne ifade ettiğini konuştu.
Afganistan’daki hak ihlalleri üzerine çalımalar yapan İnsan Hakları İzleme Örgütü araştırmacısı Fereshta Abbasi, “Afganistan hiçbir zaman kadınların yaşaması için ideal bir ülke değildi. Ancak Taliban yönetime geldikten sonra uğruna savaştığımız her şeyi kaybettik” diyor.
Abbasi, daha önce kanun gereği Meclis üyelerinin yüzde 25’inin kadınlardan oluştuğunu; kadına yönelik şiddetin ortadan kaldırılmasına ilişkin bir düzenleme ve bu konudan sorumlu bir bakanlık olduğunu hatırlatıyor. Abbasi, bu koruma sisteminin Taliban’la birlikte ortadan kalktığını söylüyor:
“Afganistan’da bir kadın olarak farklı seviyelerde savaşıyorsunuz. Mücadeleye aile içinde başlıyorsunuz ve sonra kendinizi topluma, ardından işyerinize kanıtlamanız gerekiyor. Dolayısıyla temel haklar bizim için her zaman bir mücadeleydi.
“Afgan kadınlarının yıllarca uğruna savaştığı, en büyük başarılarından biri Kadına Yönelik Şiddetin Ortadan Kaldırılmasına Dair Kanun’du. Bunu kaybettik.”
Taliban’ın iki yıldır hiçbir yazılı düzenleme, anayasa olmadan ülkeyi yönettiğini hatırlatan Abbasi, kararların yüzde 80’inden fazlasının kadın haklarını kısıtladığını da ekledi.
BM İnsan Hakları Konseyi altında çalışan, BM Kadın ve Kız Çocuklarına Karşı Ayrımcılık Çalışma Grubu Başkanı Dorothy Estrada Tanck geçtiğimiz Nisan-Mayıs aylarında Afganistan’a gitti.
BBC Afgan servisinden Alia Rajai, dört senenin ardından Temmuz ayında Kabil’e gitti. Rajai değişimi şöyle anlatıyor:
“Kabil; büyüdüğüm, okuduğum, gençliğimin geçtiği yer değişmişti. Güzellik salonları kapatılmadan önceki gün bir salona gittim. Kadınlar randevu almaya çalışıyordu. Saç boyatmak, tırnaklarını yaptırmak onları mutlu eden küçük şeylerdi. Şu an kadınların bile kadınlara hizmet etmesine izin verilmiyor. Bu kısıtlamayla 60 bin kadar kadın işini kaybetti.”
Kabil’de, Taliban’ın yönetime gelişinden önce hükümette çalışan bir kadınla konuşan Rajai, “İşini kaybetti. Sonra güzellik salonunda çalışmak için dövme yapmayı öğrendi. Taliban hayallerini elinden aldı. Artık evde oturuyor” diyor.
“Hayattayız ama yaşamıyoruz”
Rajai, Kabil’in merkezinde nadiren tek başına yürüyen kadın gördüğünü ve çoğunun sadece gözlerinin açıkta kaldığını anlatıyor:
“Biraz kısa bir kıyafet giyen kızlar durduruluyor, anne babaları çağırılıyor, ‘Bu kızınıza yapılan son uyarı’ deniliyor.”
“Kadın sokakta ‘Neden yanında erkek olmadan dışarı çıkıyorsun?’ diye sorgulanırsa, sorumlu olan erkek de cezalandırılabilir” diyen Estrada Tanck, “Bu da toplumsal kısıtlama ortamı yaratıyor, ataerkilliği ve erkek kontrolünü daha da pekiştiriyor” diyor.
“Hala protestolar, dayanışma kurumları var”
Taliban iktidar olduktan sonra Afgan kadınları Kabil, Herat, Mezar-ı Şerif’te protestolar düzenlemiş, bu protestolar şiddetle bastırılmıştı.
Rajai, “Kadınlar hala her yerde eylem yapıyor, özellikle Kabil’de. İkinci yıldönümü nedeniyle bugünlerde de protestolar var. Taliban bunlara izin vermiyor, tazyikli suyla ya da kalabalığı dağıtmak için havaya ateş açarak karşılık veriyor ” diyor.
Rajai, gözaltılardan sonra artık kadınların daha çok yüzlerini gizleyerek eylem yaptıklarını ve bu şekilde basınla temas edip, seslerini duyurmaya çalıştıklarını ekliyor:
“Kadınlar protestolarda çalışmak istediklerini söylüyor, özgürlük talep ediyor.”
Kadın ve kız çocuklarının hakları nasıl değişti?
18 Eylül 2021: Kız çocuklarına 6. sınıftan (ortaöğretim) itibaren eğitim yasaklandı
23 Aralık 2021: (Erkek) Şoförlere, “İslama uygun takılmış hicab” giymeyen ya da yanında aileden bir erkek olmayan kadınları, 72 kilometreden uzağa götürmeleri yasaklandı
27 Mart 2022: Kadın ve kız çocuklarının parklara girmesi kısıtlandı, kadınlara yanında erkek olmadan iç ve dış hat uçuşlar yasaklandı
7 Mayıs 2022: Kadınların uygun bir hicab ile tercihen bir burka giyerek dışarı çıkması veya sebepsiz yere evden çıkmaması zorunlu tutuldu
21 Mayıs 2022: Kadın televizyon sunucularının yüzlerini kapatması zorunlu tutuldu
1 Haziran 2022: Dördüncü ve altıncı sınıf arası tüm kız çocuklarının okulda yüzlerini kapatması istendi
23 Ağustos 2022: Kadın hükümet görevlilerinin evlerinde kalmaları zorunlu tutuldu
10 Kasım 2022: Kadınların spor salonlarını kullanması yasaklandı
20 Aralık 2022: Kadınların üniversiteye gitmesi bir sonraki bildiriye kadar askıya alındı
22 Aralık 2022: Kadınlara ve kız çocuklarına, 6. sınıftan itibaren tüm eğitimler yasaklandı
24 Aralık 2022: Kadınların ulusal ve uluslararası STK’larda çalışması askıya alındı
4 Nisan 2023: Afgan kadınların BM’de çalışması yasaklandı
21 Temmuz 2023: Güzellik merkezleri kapatıldı
Ağustos 2023: 10 yaşından büyük kız çocuklarının okula gitmesi bazı bölgelerde yasaklandı
Kaynak: BBC Türkçe