Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş kadınlar için esnek ve uzaktan çalışma modelleri için düzenleme yapacaklarını açıkladı. Uzmanlar, düzenlemenin eşitsizliği daha da derinleştireceği konusunda uyarıyor.

Türk Devletleri Parlamenter Asamblesi (TÜRKPA) üyesi ülkelerin ihtisas komisyonlarının yer aldığı “Kadın Erkek Fırsat Eşitliğinin Sağlanması ve Kadınların Güçlenmesi” konulu uluslararası toplantıya katılan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, kadınlar için esnek ve uzaktan çalışma modelleri için düzenleme yapacaklarını açıkladı.
“Kadınların ev ve iş hayatı arasında bir tercih yapmak durumunda kalmaması için esnek ve uzaktan çalışma modeli, hibrit çalışma modeli ve mahalle tipi kreşler üzerinde çalışıyoruz. Çalışmalarımız nihayete erdiğinde kadınların iş ve aile dengesinin sağlanmasında öncü adımlar atmış olacağız.”
Kadınlara yönelik esnek çalışma ne anlama geliyor? İktidar bu model ile ne amaçlıyor?
Kadınlar için esnek/uzaktan çalışmanın ekonomik ve politik sonuçlarını Medyascope’a değerlendiren Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi (SBF) İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Emel Memiş, esnek çalışma modelinin ücretsiz çalışması süresini artırabileceğini söyledi:
“Türkiye’de pandemi nedeniyle kapanma döneminde yapılan araştırmalar hem kadınlar hem de erkekler için uzaktan çalışma ile birlikte ücretsiz çalışma süresinin de arttığını gösterdi. Bu artışın kadınlar için daha yüksek olduğu da tespit edildi. Ücretsiz işlerdeki artışın büyük bir kısmı kadınlar tarafından üstlenildi, bu da kadınların toplam iş yükünde yoğunlaşmaya yol açtı.”
“Eşit iş bölümü üzerinde olumsuz sonuçlara sebep olur”
Memiş, Bakan Mahinur Özdemir Göktaş’ın esnek çalışmaya ilişkin sözleri hakkında “Kayba uğramayacak şekilde düzenlemeleri gerekiyor” dedi ve şöyle devam etti:
“Evden çalışma ve esnek çalışma saatleri gibi çalışma koşullarının eşitliği teşvik edici etkileri ancak erkeklerin ücretsiz işlerindeki artışları destekledikleri ölçüde geçerlidir. Evden çalışma veya hibrit çalışma erkekler için teşvik edilmediği sürece, bu tür modeller hane içindeki eşit işbölümü üzerinde olumsuz sonuçlara sebep olur. Pandemi döneminde hem kadınlar hem de erkekler tarafından ev eksenli ve hibrit çalışmanın daha fazla tercih edilmesi ve bu fırsatların görece daha fazla kadınlar tarafından kullanılması, hem bir fırsat hem de bir tehdit olarak ifade edilebilir. İşyerinde ilerleme, işte yükselme açısından, bu çalışma biçimlerinde daha fazla kadının yer alması, eşitsizlikleri derinleştiren ve eşit değerde iş için eşit ücret hakkını ihlal eden etkiler oluşturur.”
Memiş, iktidarın, kadınlar için esnek ve uzaktan çalışmayı teşvik etmesinin politik gerekçelerine de değindi:
“Her şeyi haneye bırakma, kutsal aile başlığı altında bakım yükünün tamamen evde çözülmesini, evde de kadın tarafından üstlenilmesini bekledikleri için, ‘İkisini birlikte yürütme fırsatı yaratacağız kadına’ diyorlar. Ama evden çalışma, kamusal alana çıkıp çalışmanın size verdiği güçlenme olanaklarını sağlamıyor ne yazık ki.”
“Sermayenin ihtiyaçlarını karşılıyor”
Kadın emeği ve ekonomi politikaları üzerine çalışan Doç. Dr. Melda Yaman, kadınlara yönelik esnek çalışma modelinin sermaye ihtiyaçlarını karşılamak üzerine kurgulandığını belirtiyor. Esnek çalışma modelinin 2000’li yılların başından bu yana AKP’nin gündemine olduğunu dile getiren Yaman, bunun sadece Türkiye’ye özgü olmadığını şu şekilde ifade ediyor:
“2002 yılında ilk İş Yasası yürürlükten geçtiğinde dönemin çalışma bakanı da esnek çalışmadan bahsetmişti. Esnek çalışma modeliyle kadın istihdamını artırmak istediklerini belirtmişti. Buna göre, kadınlar hem sermayenin ihtiyacı olan ücretli istihdama katılacak hem de hane içindeki ‘bakım sorumlulukları’nı yerine getirebilecekti. Özellikle 2000’li yılların başlarından itibaren AB’nin de raporlarına yansıyan bir şekilde esnek çalışma konusunda bir vizyon olduğunu görüyoruz. Bu raporlara göre, artık eskisi gibi güvenceli ve sürekli bir işte çalışmak söz konusu değil. Çalışanın bir işten başka bir işe geçtiği, kimi zaman işsiz kaldığı kimi zaman da eğitim aldığı bir çalışma döngüsü tarif ediliyor. Bu, bütün dünyada kadın ekseninde tartışılıyor. Türkiye’de de böyle…”
Nerdeyse her 10 kadından üçünün çalıştığını ya da iş aradığını hatırlatan Yaman, kadına yüklenen ‘bakım’ işleri olduğunu ifade ediyor:
“Türkiye yaşlanmakta olan bir nüfusa sahip. Bu ne anlama geliyor? Bütün bu yaşlılara kadınlar bakacak demek. Kreş sayısı çok az, özel kreş fiyatları oldukça yüksek olduğundan kadınlar kreşi tercih edemiyor. Yine çocuklara kadınlar bakıyor. Kısacası bu ‘bakım’ mevzusu, neoliberal politikalarla, AKP’nin aile politikalarıyla kadınlara yüklenmiş durumda.”