TÜSİAD, AÇEV ve PwC işbirliği ile yayınlanan “İş ve Özel Yaşam Dengesi Yolunda Çocuk Bakım ve Eğitim Kurumlarının Yaygınlaştırılması” raporu Türkiye’den ve dünyadan örneklerle kamu ve özel sektöre yönelik politika önerilerine ve uygulama örneklere yer veriyor.

TÜSİAD, AÇEV ve PwC işbirliği ile 2019 yılında yayınlanan “İş ve Özel Yaşam Dengesi Yolunda Çocuk Bakım ve Eğitim Kurumlarının Yaygınlaştırılması” başlıklı çalışmada, çocuk bakım ve eğitim kurumlarının yaygınlaştırılmasının önemi kadın istihdamı, çocuk gelişimi, iş yeri, kamu maliyesi ve toplumsal fayda açılarından ele alınıyor; çeşitli ülkelerden kreş hizmetleri ile ilgili kamu politikaları özetleniyor ve Türkiye’de kreşlerin yaygınlaştırılmasına yönelik öneriler sunuluyor.
Kapsayıcı ve sürdürülebilir bir büyüme süreci için nüfusun yarısını oluşturan kadınların başta çalışma hayatı olmak üzere toplumsal yaşamın her alanında güçlendirilmesinin ve eşit temsilinin gerekli olduğunu vurgulayan rapor, çocuk bakımının, kadınların çalışma konusundaki tercihlerinde belirleyici nedenlerden biri olduğunu ifade ediyor.
Çocuk sahibi olduktan sonra kadınların genelde geri dönmeyecek şekilde iş gücünden ayrıldığının altını çizen rapora göre, kadınların iş gücü piyasasına katılımı ve istihdamda sürekliliği için, iş ve özel yaşam uyumunu destekleyici mekanizmaların varlığı vazgeçilmez önemde. Kurumsal çocuk bakım ve eğitim hizmetleri de bu mekanizmalardan biri. Rapora bu hizmetlerin yaygınlaştırılması için çeşitli öneriler sunuluyor:
Öneriler:
- Türkiye’de kreş arz ve talebini geliştirmeye yönelik bütüncül bir kamu politikası hayata geçirilmelidir. Bu kapsamda, gerek kamunun doğrudan destekleri gerekse özel sektöre yönelik teşviklerle, her ailenin erişebileceği kaliteli çocuk bakım ve eğitim hizmetleri yurt çapında yaygınlaştırılmalıdır.
- MEB 2023 Vizyonu’nda hedeflendiği gibi ilkokul öncesinde bir yıl okul öncesi eğitim zorunlu olmalı ve kademeli olarak daha erken yaşlar için zorunluluk kapsamı genişletilmelidir. Kamu bu hizmeti ücretsiz sunmalıdır.
- Kreşlerin yaygınlaştırılması belediyelerin görev alanlarına dahil edilmeli ve kreşlerin kurulum ve işletme giderleri için belediyeler desteklenmelidir.
- Kreş kuruluş ve işleyiş esaslarının kolaylaştırıcı olması bakımından ilgili mevzuat ve standartlar gözden geçirilmelidir. Kaliteli hizmetlere erişimi kolaylaştırmak ve yaygınlaştırmak için daha esnek modeller de oluşturulmalıdır.
- Kreş yatırımına yönelik mevcut teşvikler geliştirilmelidir (Kreş yatırımlarının 6. bölge teşvikleri kapsamına alınması, KOBİ desteklerinden kreş girişimcilerinin öncelikli olarak yararlanması, kreşlerde çalışanlara yönelik vergi-prim teşvikleri getirilmesi, OSB kreşlerine çocuk başına destek sağlanması).
- İşletmelerin çalışanlarına sağladığı kreş desteklerinin “kreş çeki” kullanılarak verilmesinin önü açılmalıdır.
- Şehirleşmenin getirdiği imkanlar kreşlerin yaygınlaştırılması amacıyla değerlendirilmelidir (toplu konut projeleri, alışveriş merkezleri gibi hazır kiralanabilir arsa kapasitesi olan yerler).
Kreş Ücretleri Üniversitelerle Yarışıyor: Yıllık Ücret 750 Bin TL’ye Kadar Çıkıyor