Patronunun verdiği işlerin dışında başka hiçbir şey yapmadan minimum seviyede çalışan insanları anlatan “sessiz istifa” olgusu kadınlar arasında daha yaygın. Altında yatan en temel etken ise kadınların iş-özel yaşam dengesi kurmakta zorlanmaları ve düşük maaşlar.

New York’ta yaşayan 24 yaşındaki Zaid Khan tarafından ortaya atılan sosyal medyada paylaşılan bir video ile popülerleşen “sessiz istifa” (quiet quitting) kavramı, çalıştığı işten istifa etmeyen ancak patronunun verdiği işlerin dışında başka hiçbir şey yapmadan minimum seviyede çalışan insanları anlatıyor.
‘Sessiz istifa’ bazı yorumlara göre ‘pandemi yorgunu’ çalışanların ruh halinin doğal sonucu. Ekonomi muhabiri Craig Harris USA Today’de yayımlanan videoda, özellikle gençlerin ‘çok çalışırlarsa ileride emeklerinin karşılığını alacaklarına’ inanmadıklarını bu yüzden de işleri için mümkün olan en az eforu harcadıklarını, geri kalan zamanlarda kendilerine vakit ayırarak dengeli bir hayat sürmeye çalıştıklarını söylüyor.
Kimilerine göre bu kapitalizme tepki. Forbes’da yayımlanan bir yazı Z kuşağının artık anne babaları gibi ‘kendi hayatından ödün vererek 7/24 çalışmak istemediğini’ belirtiyor: “Eski kuşaklara göre daha az kazanıyorlar, yan hakları kısıtlı, iş güvenceleri neredeyse yok. Kapitalizmin onları hayal kırıklığına uğrattı. Onlar da işle aralarına sınır koydu.”
Jack Zenger ve Joseph Folkman’ın Harvard Business Review’daki yazısına göre ise kavram yeni gibi görünse de mesele eski. Sorun, ‘çalışanın tembelliğinden ya da isteksizliğinden çok, yöneticinin çalışanlarla bağ kurma becerisiyle ilgili.’ Çalışanda ‘heyecan uyandırmak’ da yöneticinin işi.
“Pek çok kişi kariyerlerinin bir noktasında kendisini sessiz istifaya sürüklemiş bir müdürle çalışmıştır. Bunun kaynağında yeterince değer ve takdir görmeme yatar. Müdürlerin taraflı ya da uygunsuz davranışlar içinde olması mümkündür. Çalışanların motivasyonsuzluğu müdürün eylemlerine yönelik bir tepkidir.”
Türkiye’de durum ne?
Gençlerin kariyer platformu Youthall, insan kaynağı tarafından konunun yansımalarını ve eğilimlerini ölçmek adına gerçekleştirdiği “Sessiz İstifa” araştırmasına göre, Türkiye’de gençlerin yüzde 24’ünün şu an sessiz istifa sürecinde. Böylece araştırma sonuçları dünya gündeminde olan konunun Türkiye’de de yaygın olduğunu ortaya koymuş oldu.
18-50 yaş arasındaki 1002 kişi katıldığı araştırmada iş yerine kendisini ait hissedenlerin oranı sadece yüzde 18,5 çıktı. Araştırmaya katılan çalışanların yüzde 58,1’i çalışma hayatlarında iş-yaşam dengesini kuramadıklarını belirtirken “Bunu başarabiliyorum.” diyenlerin oranı yüzde 41,9 oldu.
“Sessiz İstifa” yaklaşımına yatkın olmayanların yüzde 31,3’ü, çalıştıkları şirkette kariyer yollarının kapalı olduğunu hissettikleri takdirde bu sürece girebileceklerini belirtti.
En büyük etken düşük maaş, kadınlar daha fazla sessiz vazgeçişte
“Sessiz istifa” sürecinde olan gençlerin kendilerini bu duruma sürükleyen nedenlerin başında “düşük maaş” geliyor. Yüzde 35 oranında verilen düşük maaş yanıtını, yüzde 21,7 ile iş-özel hayat dengesizliği, yüzde 15 ile iş tanımının net olmaması, yüzde 14,2 ile kariyer yollarının kapalı olması ve yüzde 7,9 ile uzun mesai saatleri takip etti.
Ankete katılan kadın çalışanların yüzde 68,6’sı sessiz istifa sürecinde olduğunu ya da sessiz istifa sürecine yakın olduğunu belirtti. Kadınların bu sürece yakın olmasının altında yatan en temel etken yüzde 33,9 ile iş-özel yaşam dengesi kuramamaları oldu.
Erkeklerin yüzde 58,7’si sessiz istifa sürecinde ve sürece yatkın olduklarını belirtirken kendilerini bu sürece iten en büyük neden ise kadın çalışanlardan farklı olarak yüzde 21,2 ile düşük maaş olarak saptandı.
Kaynak: Diken, Medyascope, Bloomberg HT