Mesai saatleri içerisinde topuklu ayakkabısı yüzünden merdivenden düşerek yaralanan ve 14 yıldır hukuk mücadelesi sürdüren bankacının davasında Yargıtay tazminat kararı verdi.
2006 yılında özel bir banka şubesinde meydana gelen olayda, bol paça pantolon ve topuklu ayakkabıyla mesaiye gelen bankacı, müdürün odasından masasına dönmek isterken merdivenlerden yuvarlandı.
Yaralanan bankacı olay ambulans ile hastaneye kaldırıldı. Raporlu bulunduğu sürede işten kovulan bankacı yargıya başvurdu. İşyerinde gerekli tedbirin alınmadığını öne süren bankacı, İş Mahkemesi’ne başvurdu. Olayın iş kazası olduğunu belirterek maddi ve manevi tazminat talep etti.
Mahkeme, mesai saatleri içerisinde topuklu ayakkabı sebebiyle merdivenden düşmenin iş kazası olduğuna hükmetti. Banka kararı temyiz etti. Yargıtay 21. Hukuk Dairesi, davacının işyerindeki merdivenlerden, üzerinde bol paçalı pantolon ve sivri topuklu ayakkabı bulunduğu halde inişi esnasında düşmesinin kendi kusurundan olduğuna hükmederek kararı bozdu.
Tazminat istemine kısmen kabul
Mahkeme, yeniden yapılan yargılamada ilk karara bağlı kaldı. Devreye bu kez Yargıtay Hukuk Genel Kurulu girdi.
Kararda davacının, davalı bankada merdivenden düştüğü, iş kazası sonucunda ayağında kırık oluştuğunu ve bu nedenle sağlık raporu aldığını, raporlu iken iş sözleşmesinin feshedildiğini ileri sürerek tazminat talebinde bulunduğu hatırlatıldı.
Davacının, Yüksek Sağlık Kurulu raporu ve Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi raporuna göre yüzde 36.2 oranında malûl kaldığına dikkat çekilen kararda şöyle denildi: “İş güvenliği uzmanlarından oluşan bilirkişi heyeti raporuna göre de davalı ve davacının iş kazasının oluşumunda yüzde 50 oranında kusurlu oldukları, davalının kusur oranına göre 77 bin 520 TL’lik maddi zarardan sorumlu olduğu belirtilmiştir. Manevi tazminat isteminin de kısmen kabulü ile 40 bin TL manevi tazminatın iş kazası tarihi olan 14.12.2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir. Yargıtay 21. Hukuk Dairesi’nin bozmasıyla mahkeme ilk kararında direnmiştir.”