Mor Dayanışma’nın Harekete Geç kampanyası kapsamında pandemi döneminde kadınlara yönelik erkek şiddetine, kadın cinayetlerine, işssizliğe ve yoksulluğa dair hazırladığı, “Erkek Şiddeti ve Hak Gasplarına Yönelik Araştırma Anketi Raporu” na göre, kadınların neredeyse yarısı şiddete maruz kalırsa ulaşabileceği kurumsal bir telefon numarasını bilmediğini söylüyor.
Kadına yönelik saldırıların arttığı bir dönemde Mor Dayanışma, Temmuz ayında “Harekete Geç” kampanyasını başlattı. Kampanyanın amacı artan kadın cinayetlerini, çocuk istismarını ve erkek şiddetini gündemleştirmek ve normalleştirilmeye çalışılmasına karşı ses çıkarmak, acil eylem planı yapılması için itici güç olmak; kadınları, çocukları hiçe sayan ekonomi politikalarına müdahale etmekti.
Bu kampanya kapsamında çeşitli illerde bisiklet turları yaparak ekolojik kriz sonuçlarından biri olan salgın döneminde pedallarla şiddete karşı ses çıkardılar, pazarlarda ‘şiddet durumunda nerelere başvurabiliriz’ bildiri dağıtımları yapıldı, mahallelerde kadın buluşmaları düzenlenerek salgın sürecinin etkisi konuşuldu, sokakta stantlar kurarak hak ihlalleri gündeme taşındı.
“Harekete geç” kampanyasının ikinci ayağında Mor Dayanışma salgın sürecinin kadınlar üzerindeki etkilerinin tespiti için bir anket çalışması yaptı. Çalışmada öne çıkan sorunlar ağırlıklı olarak hali hazırda düşük olan kadın istihdamının pandemi sürecinde daha da azalması, çalışan kadınların neredeyse tamamının iş yerlerinde çeşitli sorunlar yaşaması, belediyelerin şiddete maruz kalan kadınlar için hizmetlerinin yetersizliği, kadınların ekonomik güvencesinin olmaması ve kadınların yarısından fazlasının gelirinin asgari ücretin altında olmasıydı.
Anket çalışması profesyonel destek almadan üyelerin gönüllü çalışmaları ve raporlamaları ile yapıldı. Ankete 76 şehirden 14-79 yaş arasında 1462 kadın katıldı.
Anket raporunda öne çıkan veriler şu şekilde:
- Kadınların sadece %16’sı bir kadın platformunun içerisindeyken %29’u pandemi döneminde şiddete maruz kaldığında şikayetçi olmuş ya da kadın örgütlerinden destek almıştır.
- Ankete katılan 1462 kadından 987’si pandemi döneminde şiddete uğradığını ifade etmiştir. Şiddetin biçimleri olarak cinsel (%2), fiziksel (%6), ekonomik (%6,1), psikolojik ve sözel (%44) ve dijital (%8,6) şiddete maruz kaldığını belirtmiştir.
- Katılımcıların %68,9’u İstanbul Sözleşmesi’ni ve 6284 Sayılı Kanun’u bildiğini belirtmiştir.
- Kadınların %99’u pandemi döneminde kadın cinayetlerinin azalmadığını düşündüklerini ifade ediyor.
- Katılımcıların %72,4’ü şiddete maruz kalındığında izlenebilecek yolları haklarını biliyor.
- Kadınların neredeyse yarısı şiddete maruz kalırsa ulaşabileceği kurumsal bir telefon numarasını bilmediğini söylüyor.
- Kadınların %97’si şiddet anında ulaşılabilecek acil şiddet hattının önemli olduğunu belirtirken belediyelerin bu konudaki hizmetlerini yetersiz bulduklarını ifade etmişlerdir.
- Pandemi sürecinde katılımcıların yaşadıkları yerlerdeki belediyelerin kadına yönelik şiddeti önleme ya da şiddet anında ulaşılabilir olma, hukuki haklar bilgilendirmesi vb. konularda bir çalışması olmadığını kadınların %72’si belirtirken %20’si eğer böyle bir çalışma varsa haberdar olmadıklarını belirtmiştir.
- Çalışma yapan belediyelerin hizmetlerinden ise kadınların yarısından fazlası memnun kalmadıklarını söylemişlerdir. Ek olarak katılımcıların çeyreği yaşadıkları ilçede kadın sığınma evi olmadığını belirtirken yarısı ise sığınma evlerinden haberdar olmadığını belirtmiştir.
Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.