Ekonomistler ve istihdam uzmanları, esnek çalışma modelinin özellikle çalışan anneler için işyerlerinde daha fazla eşitsizliğe yol açabileceği konusunda uyarıyor.
Çalışanlar bunu talep ediyor, işverenler de bu talebe cevap vermek zorunda olduklarını biliyorlar: Esnek çalışma, pandemi sürecinde neredeyse tüm işyerlerini dönüştürdü ve bundan sonraki süreçte de kalıcı olacak gibi duruyor.
Esnek çalışma, kadınlar, bakım sorumluluğu olanlar ve engelliler gibi gruplar tarafından on yıllardır talep edilen bir değişim. Ancak ekonomistler ve istihdam uzmanları, bunun özellikle çalışan anneler için ofiste daha fazla eşitsizliğe yol açabileceği konusunda uyarıyorlar.
Pandemi sürecinin bir sonucu olarak”she-cession” döneminin (ekonomik durgunluğun ve iş kayıplarının daha çok kadınların çalıştığı sektörlerde görülmesi) yaşanabileceğini ifade eden İngiltere Merkez Bankası politika yapıcısı Catherine Mann işverenlerinin çoğunlukla evden çalışma teklifini kabul eden kadınların, işe geri dönmedikleri için kariyerlerine zarar verme riskinin olduğunu söyledi.
Bu süreçte kadınların esnek çalışma modelini erkeklere kıyasla daha çok tercih ettiği biliniyor. Araştırmalar, kadınların pandemi döneminde ev işlerinde daha fazla sorumluluk aldıkları ve evde eğitimin yükünü de çektiklerini gösteriyor.
İlk karantinanın başlamasından 18 aydan fazla bir süre sonra evden çalışmaya geçiş, geleneksel ofis tabanlı kültürü tamamen değiştirdi, hatta hükümeti evde çalışmayı “varsayılan” seçenek haline getirme konusunda danışmaya sevk etti.
Ancak bazıları için daha esnek yaklaşım aksiliklere neden oldu.
İngiltere’nin Kent şehrinde yaşayan iki çocuk annesi Jennifer*, ikinci doğum izninin ardından kısa süre önce kullanıcı deneyimi araştırmacısı rolüne geri döndü. Salgın sırasında işvereni Londra ofislerini kapatmaya karar verdi ve şimdi ortak çalışma mekanlarında yer tutuyor.
38 yaşındaki Jennifer, haftada üç uzun gün çalışmayı tercih etti ve evden çalışmaya devam ediyor, ancak fırsatları elinden kaçırma korkusu yaşıyor.
“Gördüğüm kadarıyla, bu ortak çalışma mekanlarına gidebilenler, insan ağlarını genişletebiliyor, kahve içebiliyor, sohbet edebiliyor ve yeni CEO ile tanışabiliyorlar. Gidip çocukları almam gerektiğinden, bunu benim kolayca yapabileceğim bir şey olmadığının çok farkındayım” dedi.
“Eşim ebeveyn olduğu için küçümsenmiyor”
Jennifer’ın deneyimi, şirketi kalıcı olarak uzaktan çalışma modeline geçen eşinin deneyiminden oldukça farklı. Jennifer bunun eşini işgücünün geri kalanıyla “eşit bir temele” koyduğuna inanıyor.
“İkinci sınıf vatandaş değil. Ayrıca ebeveyn olduğu için küçümsendiği hissine de sahip değilim” dedi.
Chartered Management Institute (CMI) CEO’su Ann Francke, asıl sorunun yöneticilerin uzaktan çalışanları denetleme konusunda eğitim almamış olmamalarından kaynaklandığını söylüyor.
CMI’nin yaptığı yakın tarihli bir ankete göre, İngiltere’de yöneticilerin yaklaşık üçte biri (%29) uzaktan çalışanlar için terfi fırsatlarının azalacağını hissettiklerini söylerken, %58’i uzaktan çalışmanın personel beklentileri üzerinde hiçbir fark yaratmayacağını düşündüklerini söyledi.
Şirketlerin birçoğu, ev ofisin bir engel teşkil etmemesini sağlamak için henüz bir şey yapmadı. Ankete göre, yöneticilerin %30’u çalışanların ihmalini önleyecek adımlar atmadığını kabul ederken, %38’i konuyla ilgili bilgi sahibi olmadığını söyledi. Şirketlerin yalnızca üçte biri (%33) evden çalışan personelin gelecekteki terfilerde eşit şansa sahip olmasını sağlamak için prosedürler uygulamaya koydu.
Francke, “Hem erkekler hem de kadınlar esnek bir şekilde çalışmak isteseler de, elbette bunu erkeklerden daha fazla kadın talep edecek ve bundan zarar görenler kadınlar olacaktır” diyor.
*Derlenerek Türkçeleştirilmiştir.
Kaynak: Guardian