2022 Kadın ve İstihdam Araştırması’na göre, toplumdaki her iki kişiden birisi, aile içerisindeki geleneksel iş bölümünü destekleyerek annenin görevinin çocuklara bakmak, babanın görevinin ise ailesine bakmak olduğunu düşünüyor.
Bakıcıyla büyüyen çocukların mutsuz olacağına inananların oranı yüzde 40 iken çalışan annenin çocuğuna iyi bakamayacağına inananların oranı ise yüzde 39.
Rapor, Z jenerasyonunun toplumsal rollere ve kadın istihdamına yaklaşımı tamamen farklı olduğunu ortaya koyuyor.

TurkishWIN, XSIGHTS Araştırma ve Danışmanlık ve TED Üniversitesinin ortaklığında hazırlanan 2022 Kadın ve İstihdam Araştırması yayınlandı.
2 Mart 2022 tarihinde TED üniversitesinin ev sahipliğinde araştırma sonuçlarının kamuoyuyla paylaşıldığı etkinliğe, kamu sektöründen ve özel sektörden önemli bir katılım sağlandı.
Bu araştırmada ön plana çıkan bulgular şöyle:
Genel mitler
* “Bir çocuğa en iyi annesi bakar” görüşü katılımcıların %67,4’ü tarafından desteklenmektedir. Bununla bağlantılı olarak, annenin çalışması durumunda çocuğun anne sevgisinden mahrum kalacağını belirtenlerin oranı %53,4 olmuştur.
Eğitim seviyesi artıkça, bir çocuğa en iyi annesi bakar ifadesine katılım azalmakta, çalışan anne çocuğuna iyi bakamaz ifadesine katılım ise azalmaktadır. Geleneksel rollerin ilkokul ve ortaokul mezunları arasında daha kuvvetli olduğu görüşmüştür.
Kadın ve erkek katılımcılar arasındaki en büyük farklılıklar geleneksel roller ve çalışan annenin çocuğuna iyi bakamayacağı noktalarında kendini göstermektedir. Benzer bir trend çalışan ve çalışmayan kadınlar arasında da kendini göstermektedir. Çalışmayan kadınların genel mitlere daha çok destek verme eğiliminde olduğu görülmektedir.
Z jenerasyonu genel mitlere diğer jenerasyonlara göre daha az inanmaktadır. Geleneksel roller ve çalışan annenin çocuğuna iyi bakamayacağı konularında ise diğer jenerasyonların tersine düşünmektedir.
Yaygın değerler
* “Eğer bir kadın, kocasından daha fazla para kazanıyorsa, bu durum evlilikte sorunlara yol açar” görüşü %41,4 ile yaygın değerler başlığı altında en çok desteklenen görüş olmuştur.
* Erkeklerin girişimcilik ve siyasi lider olma konusunda kadınlardan daha iyi olduğunu düşünenlerin oranı ise sırasıyla %37,4 ve %30,4’tür. Eğitim seviyesi yükseldikçe erkeklerin daha iyi siyasi lider ya da iş insanı/ girişimci oldukları kanısı zayıflamaktadır.
Kadın ve erkekler arasındaki en derin farklar erkeklerden daha iyi siyasi lider / girişimci / iş insanı olduğu kanısıdır. Çalışmayan kadınlar ise çalışan kadınlara göre, erkeklerin daha iyi siyasi lider/girişimci/iş insanı olduğunu düşünürken üniversite eğitimini kız çocuklarından çok erkek çocuklar için gerek görmekte ve bununla paralel olarak kadınların evlendikten sonra çalışmaması gerektiği düşüncesini daha çok desteklemektedir.
Z jenerasyonu yaygın değerlerdeki toplumsal cinsiyet rolleri hakkında diğer jenerasyonlardan farklı bir noktadadır.
İstihdam
* “Erkekler, ailelerinin ekonomik ihtiyaçlarını gidermek zorundadır” görüşü, bu başlık altında sorulan diğer tüm sorulardan daha yüksek oranda desteklenmektedir (%58,6). Bunun karşıtı olarak nitelendirilebilecek “Kadın çalışarak ailesinin ekonomik ihtiyacını karşılamak zorundadır” ifadesine toplam katılım oranı ise %32,5’tir.
Ülkede insanlar iş bulamıyorsa, çalışmak kadınlardan çok erkeklerin hakkıdır, cinsiyete göre farklılık gösteren tek konudur. Kadınlar buna anlamlı derecede katılmazken, erkekler istatiksel anlamlı bir farkla daha çok katılmaktadırlar. Çalışmayan kadınlar ise, çalışan kadınlara göre daha yüksek oranda part-time / yarı zamanlı çalışmanın kadınlar için daha uygun olduğunu düşünmektedir.
Z jenerasyonunun %50’den fazlası ülkede insanlar iş bulamıyorsa, çalışmak kadınlardan çok erkeklerin hakkıdır ifadesine katılmamaktadır. Part-time çalışma kadınlar için uygundur ifadesinde toplumun geri kalanı ile ters yönde düşünmektedir.
Dört yıldır düzenli olarak sorulan aşağıdaki üç soru kıyaslandığında; tüm ifadelerde bir önceki yıla göre düşüş yaşandığı görülmektedir. “Erkekler, ailelerinin ekonomik ihtiyaçlarını gidermek zorundadır” ifadesi %14’lük bir düşüş ile bir önceki yıla göre en çok değişen değer olmuştur.
Babalık izni
* Katılımcıların %34’ü babalık izninden haberdar olduğunu belirtirken babalık iznini bilmeyenlerin oranı %66’dır.
Babalık izini hakkında bilgisi olanların, babalık izni süresi talepleri ortalama 20 gündür. Babalık izni bilinirliği 2018’de yapılan ölçümde %40 iken aynı dönemde talep edilen ortalama babalık izni süresi ise, 13,3 gün olmuştur.
COVID-19 dönemi ve etkileri
* Salgın döneminde ev içindeki yükünün arttığını belirtenlerin oranı %51,8 iken bu dönemde ev içerisindeki iş paylaşımının arttığını belirtenlerin oranı %49,6 olmuştur. Eğitim seviyesi yüksek olanların ev içi iş paylaşımları daha fazla artmıştır.
Bu dönemde ev içindeki yükünün arttığını belirten kadınların oranı erkeklere farklılaşmaktadır. Y ve Z jenerasyonları, X jenerasyonuna göre salgın döneminde iş paylaşımımız arttı ifadesine daha fazla katılmaktadırlar.
Kolaylaştırıcı politikalar
*Katılımcıların, kadınların aile/bakım yükümlülüklerini yerine getirmek için işveren tarafından bekledikleri kolaylaştırıcı politikalardan en sık dile getirileni esnek-kısa çalışma saatleridir (%35,7). Bunu sırasıyla daha yüksek maaş (%8,9) ve daha fazla izin günü/daha esnek izin imkanı takip etmektedir (%7,8).
Katılımcıların, erkeklerin aile/bakım yükümlülüklerini yerine getirmek için işveren tarafından bekledikleri kolaylaştırıcı politikalardan en sık dile getirileni daha yüksek maaştır (%26,6). Kadınlar için beklenen kolaylaştırıcı politikalarda ikinci sırada yer alan bu beklentinin erkekler için ilk sıraya taşındığı görülmektedir. Bunu sırasıyla, esnek-kısa çalışma saatleri (%20,1) ve daha fazla izin günü/daha esnek izin imkanı (%8,4) takip etmektedir.
Özet Bulgular
- Üniversite eğitimi kız çocuktan çok erkek çocuklar için önemlidir ve kadın evlendikten sonra çalışmamalıdır ifadeleri toplumda yaklaşık her iki kişiden biri için karşılık bulmamaktadır.
- Kadınların eğitimine ve istihdamına yönelik bu yarı yarıya olumlu algılar, söz konusu çocuk bakımı olduğunda farklılaşmaktadır. Araştırma bulguları kadının, çalışma hayatına dahil olması konusunda özellikle çocuk bakımı ile ilgili bariyerlere takıldığını ortaya koymaktadır. Toplumun yarısından fazlası (%67,4), çocuğa en iyi annesinin bakacağını düşünmektedir. Toplumdaki her iki kişiden birisi ise, annenin çalışması durumunda çocuğun anne sevgisinden mahrum kalacağını düşünmektedir. Bakıcıyla büyüyen çocukların mutsuz olacağına inananların oranı %40 iken çalışan annenin çocuğuna iyi bakamayacağına inananların oranı ise %39’dur.
- Çalışmayan kadınlar, çalışan kadınlara göre genel mitlere daha çok destek verme eğilimindedirler. «Bir çocuğa en iyi annesi bakar» görüşü toplum bazında %67 desteklenirken bu oran çalışmayan kadınlarda %81’e çıkmaktadır.
- Parti seçmenleri bazında yapılan kırılımlar göz önüne alındığında genel olarak, AKP seçmeninin genel mitlere ve yaygın değerlere daha çok destek verdiği görülmektedir.
- Genel mitler ve yaygın değerler konu başlıkları altındaki soruların hemen hemen hepsine, 18-24 yaş grubunun diğer yaş gruplarına göre en tepkili grup olduğu görülmektedir. Z jenerasyonunun toplumsal rollere ve kadın istihdamına yaklaşımı tamamen farklıdır.
- Dört yıldır düzenli olarak sorulan sorular yıllara göre kıyaslandığında «Erkekler, ailelerinin ekonomik ihtiyaçlarını gidermek zorundadır» ifadesi %14’lük bir düşüş ile bir önceki yıla göre en çok değişen değer olmuştur.
- Öte taraftan, toplumdaki her iki kişiden birisi, aile içerisindeki geleneksel iş bölümünü destekleyerek annenin görevinin çocuklara bakmak, babanın görevinin ise ailesine bakmak olduğunu düşünmektedir. Buna paralel olarak, erkeklerin kadınlara nazaran daha fazla ailelerinin ekonomik ihtiyaçlarını karşılamak zorunda oldukları düşünülmektedir (erkek karşılamalı %58,6-kadın karşılamalı %32,5).
- Toplumda babalık izninden haberdar olanların oranı yalnızca %34’tür. Babalık izini hakkında bilgisi olanların, babalık izni süresi talepleri ise ortalama 20 gündür.
- COVID-19 döneminde ev içindeki yükünün arttığını belirtenlerin oranı %51,8 iken bu dönemde ev içerisindeki iş paylaşımının arttığını belirtenlerin oranı %49,6 olmuştur. Bu dönemde, ev içindeki yükünün arttığını belirten kadınların oranı erkeklere göre anlamlı şekilde farklılaşmaktadır.
- Kadın ve erkeklere yönelik, işveren tarafından talep edilen kolaylaştırıcı politikalarda ilk üç sırada yer alan beklentiler değişmemektedir. Bunlar esnek-kısa çalışma saatleri, daha yüksek maaş ve daha fazla izin günü/daha esnek izin imkanıdır.
XSIGHTS Araştırma ve Danışmanlık Kurucusu Çiğdem Penn araştırma bulgularını şöyle yorumluyor:
“Kadın ve istihdam konusunu erkeklerle birlikte çalışmak gerekiyor. Toplumumuzda “Erkekler ailesinin ihtiyaçlarını karşılamak zorundadır görüşü %59 oranında destek buluyor. Bu erkekler üzerinde büyük bir baskı yaratırken, aile içi şiddetten boşanmaya kadar geniş bir spektrumda aile yapısını sarsıyor. Buna paralel olarak, ülkede insanlar iş bulamıyorsa çalışmak kadınlardan çok erkeklerin hakkıdır görüşü noktasında toplumumuzda üç kişiden biri hala bu konuyu destekliyor. Yetkinlikten ziyade sadece erkek olduğu için iş imkanlarını hak etmek, gündemimizdeki liyakatsizlik konusunun ilk başlangıcı belki de…” Çocuk bakımı, kadınların çalışması noktasındaki en büyük bariyerleri. Çalışan kadının çocuğuna iyi bakamayacağı algısı, erkeklerin kadın istihdamına bakışlarını olumsuz etkilerken, çalışmayan kadınlar için de atlanması gereken bir eşiği temsil ediyor. Kadın, toplumsal cinsiyet rolleri ve istihdam konularında Z jenerasyonu ise toplumun geri kalanından farklı bir noktasında. Gençler önümüzdeki yıllarda kadın ve istihdam konusunda kuralları yeniden yazacaklar gibi gözüküyor. Kadınların istihdamını artırmak noktasında esnek ve part-time çalışma olanakları, insana yakışır iş beklentileri kamu ve özel sektörden beklentilerin başında geliyor.”