Kadın Koalisyonu’ndan Gül Erdost, 6 Şubat depremlerinin altıncı ayında deprem bölgesindeki izlenimlerini paylaştı, acil yapılması gerekenleri sıraladı.
“Bölge daha sakin, gelen gidenlerin sayısı oldukça azalmış, artık karmaşa yok. Ancak gökyüzüne yas havası iyice çökmüş, kayıpları olanlar kaybettiklerinin acısıyla mevsimin sıcaklığı içerisinde kavruluyorlar.”

Kadın Koalisyonu’ndan Gül Erdost, 6 Şubat depremlerinin altıncı ayında deprem bölgesindeki izlenimlerini Bianet’ten Evrim Kepenek’e paylaştı.
Kadın Koalisyonu olarak depremin birinci gününde çevrimiçi toplantı sonrasında Kadın Koalisyonu Afet Koordinasyon Ağı’nı yereldeki kadın örgütleri ile birlikte kurduklarını anlatan Erdost, merkezlerden çok mobil destekleri harekete geçirerek dış mekânlara ulaşma konusuna önem verdiklerini söyledi.
“Afetler kadınları, çocukları LGBTİ+’ları, engelli ve yaşlıları daha fazla etkiledi” diyen Erdost, ilk günlerden itibaren barınma alanlarına kabullerde sorunlar yaşandığını söyledi. Bu mekânlarda çamaşır yıkama ve duş alma gibi hizmetlerde ilk günlere göre daha olumlu gelişmeler olmasına karşın özel ihtiyaç sahipleri için ayrılmış yeterli duş ve tuvalet, çamaşırhane, yeterli ışıklandırma bulunmamasının yarattığı sorunlar olduğunu da belirtti.
Güncel duruma dair de bilgi paylaşan Erdost şu bilgileri verdi:
“Bölge daha sakin, gelen gidenlerin sayısı oldukça azalmış, artık karmaşa yok. Ancak gökyüzüne yas havası iyice çökmüş, kayıpları olanlar kaybettiklerinin acısıyla mevsimin sıcaklığı içerisinde kavruluyorlar.”
Çözümler
Erdost çözüm önerilerini ise şöyle sıraladı:
*Bölgede daha çok kadın ve STK örgütlenmeleri var. Bunlar çoğunlukla psikososyal destek ve danışmanlık veriyorlar. Yardımlarda gözle görünen bir azalma söz konusu, bu durum gelecek kış aylarında sorun olacak, planlamaya ihtiyaç var.
*Çadırlarda ve konteynerlarda 20’şer kişi ve daha kalabalık kalmak zorunda olanlarda kadınların ve çocukların mahremiyetini koruyacak düzenleme yok, kadınlara ped değiştirme ya da üst değiştirme ortamları sağlanmalı.
*Bu oluşturulan alanlarda kadın, çocuk ve LGBTİ+’ların toplumsal cinsiyet temelli şiddeti bildirebilecekleri mekanizmalar kurulmalı.
*Psiko-sosyal ve ekonomik desteklere kadınların, çocukların ve LGBTİ+’ların kolay erişebilmeleri, yürüme mesafesinde gidebilmeleri için gerekli yaygın ve görünen mekanizmalar kurulmalı.
*Toplu yaşam mekanlarında ışıklandırma ve tuvaletlerin çadırlara yakın olmalı.
*Devlet, tüm yaptığı ve yapacağı çalışmalarını toplumsal cinsiyet eşitliğini odağına koyarak yapmalı.
*Kamuoyuyla toplumsal cinsiyete göre, engellilikle, yaşla ilgili ayrıştırılmış düzenli veri toplama ve paylaşım ihtiyacı var.
*Toplumsal cinsiyet odaklı, mahalle ve yerel kültürel beklentiler hesaba katılmalı, dolayısıyla da süreç yerel temsilcilerin katılımıyla ilerlemeli.