Kadın hakları ve toplumsal cinsiyet eşitliği alanındaki en kapsamlı BM etkinliği olan BM Kadının Statüsü Komisyonu’nun (CSW66) 66. toplantısının bu yılki ana teması, iklim değişikliği ve çevresel riskler bağlamında cinsiyet eşitliğini çözümlerin merkezine yerleştirilmesini sağlamak.

66. BM Kadının Statüsü Komisyonu (CSW66) dünyadaki kadın ve kız çocuklarının iklim çözümlerine tam ve anlamlı bir şekilde dahil edilmesine yönelik acil taahhüt ve eylem çağrısıyla başladı.
Kadınlar, dünyadaki yoksul nüfusun çoğunluğunu oluşturdukları ve iklim değişikliğinin en çok tehdit ettiği doğal kaynaklara bağımlı oldukları için, iklim değişikliğinin etkilerine karşı erkeklerden daha savunmasız. Bununla birlikte, toplumsal cinsiyet, eşitlik ve iklim değişikliği arasındaki hayati bağlantıları kurma konusunda hala tereddüt ediliyor.
İklim değişikliği aynı zamanda toplumsal cinsiyete dayalı şiddete karşı savunmasızlığı da artırıyor. Dünyanın her yerinde, iklim değişikliğiyle birlikte gıda, su ve yakıtın güvence altına alınması konusunda kadınlar orantısız bir sorumluluk taşıyor. Kaynakların kıtlığı ve bunları elde etmek için daha fazla seyahat etme gerekliliği, kadınları insan ticaretine, çocuk yaşta evliliğe veya şiddete maruz bırakıyor.
“Kadınlar çözüm çarpanlarıdır”
CSW 66’nın açılışında konuşan BM Kadın İcra Direktörü Sima Bahous, CSW66’nın krizler, çatışmalar ve pandeminin etkisi altında gerçekleştiği için eylem taahhütleri için kritik bir an olduğunu vurguladı.
“Bugün karşı karşıya olduğumuz birbirine bağlı krizler, tehdit çarpanları olarak birbirlerinin etkilerini şiddetlendirmeye devam ediyor. Öte tandan kadınlar çözüm çarpanlarıdır.”
Bu yıl 14-25 Mart tarihlerinde hibrit olarak gerçekleştirilecek 66. Kadının Statüsü Komisyonu’nun ana teması “İklim değişikliği, çevre ve afet riskini azaltma politikaları ve programları bağlamında toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması ve tüm kadın ve kızların güçlendirilmesi.”
Bahous, küresel toplumu sürdürülebilirlik ve eşitlik elde etme yolunda ilerletecek olan oturumdan Uzlaşılmış Sonuçlar Belgesi’nin belirlenmesinin önemini de vurguladı:
“Bu Komisyonun Uzlaşılmış Sonuçlar Belgesi, küresel dayanıklılık ve toparlanma için bir yol haritası belirleyebilir. Bu yola Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları rehberlik etmelidir ve toplumsal cinsiyet eşitliği ve çok taraflılık, diplomasi, barış ve adalet taahhüdü ile desteklenmelidir.”
“Herkesin katkısı olmadan hedeflerimizin hiçbirini gerçekleştiremeyiz”
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ise, toplumsal cinsiyet eşitsizliği ile iklim krizleri ve etkileri arasındaki kritik kesişme noktalarını tanıyan ve karar alma süreçlerinde kadınların liderliğini öngören bir yol haritası çizmenin önemini vurguladı.
“Kadınları dışlayan, seslerinin duyulmasını engelleyen binlerce yıllık ataerkilliğin sonuçlarını bugün hala yaşıyoruz. Herkesin katkısı olmadan hedeflerimizin hiçbirini gerçekleştiremeyiz. İşte bu yüzden erkek ve erkek çocuklar dahil herkes kadın hakları ve cinsiyet eşitliği için çalışmalıdır.”
Kadın sesinin ve deneyiminin çözümler için önemini yineleyen gençlik temsilcisi ve İklim Adaleti için Feminist Eylem için Eşitlik Nesil Eylem Koalisyonu Lideri Joanita Babirye, eylem taahhütlerinde hiç kimsenin geride bırakılmaması gerektiğine dikkat çekti.
Babirye, “Birçok yönden, bu müzakereler dünyanın bir aynası gibi hareket ederek, cinsiyet eşitsizliklerine neden olan güç dengesizliklerini görmemize yardımcı oluyor” dedi. “Bu dengesizlikleri bir kez gördüğümüzde, onları ortadan kaldıracak stratejiler oluşturabiliriz. Kolektif bir şekilde eyleme geçmeliyiz çünkü hepimizin bildiği gibi, iklim adaleti olmadan toplumsal cinsiyet adaleti olmaz.”