
Okullar açılıyor! Önümüzdeki hafta ülkemizde çocuklar ve üniversite öğrencisi gençler, yeni döneme başlayacaklar. Artan okul ücretlerinin yanı sıra, okula hazırlanmanın maliyetleri de geçtiğimiz yıllara göre %500’e varan artışlarda. Bu yoklukta okula gitmek, herkes için kolay olmayacak.
Bu haftaki Yükselt SES’ini! podcast bölümümüzde Derin Yoksulluk Ağı’nın raporuna yer verdik, çocukların okula aç gitmesinden, kırtasiye masraflarının karşılanamamasından bahsettik. Üniversite harçları da bu hafta en çok konuşulan konular arasındaydı.
Adalet Bakanı’nın sözünü ettiği “Yargı Reformu” konusuna da değindik, kadınların kazanılmış hak ve özgürlükleri üzerinde tehdit oluşturabilecek bu değişikliklere dair bilgi verdik; hazır kazanılmış haklar demişken, Mahsa Amini’nin ölüm yıldönümünde İran’dan da haberler getirdik.
Bu bölümümüzde ayrıca ekibimizden Asmin’in hazırladığı “Podcaster Kadınlar” haberine de yer verdik, ünlü podcasterlar Hazal Sipahi ve Tuluğ Özlü’nün sesinden bazı detaylar dinleyeceksiniz.
00:00 – 01:09 Açılış
01:09 – 01:57 Okullar Açılıyor
01:57 – 03:03 Derin Yoksulluk Ağı
03:03 – 06:08 Okula Başlama Maliyeti
06:08 – 07:01 Yargı Reformu
07:01 – 08:42 İran ve Mahsa Amini’nin Ölüm Yıl Dönümü
08:42 – 11:23 Podcaster Kadınlar
11:23 – 12:18 Kapanış
Yükselt SES’ini! Podcast Ekibi:
Podcaster: Duygu İslamoğlu
Kurgu: Asmin Ayçe İdil Kaya
Editör: Eda Doğançay
Proje Koordinatörü: Ufuk Yeşil
Bölümü YouTube’dan dinlemek için:
Yükselt SESini podcast’ten herkese merhaba!
Okullar açılıyor, sadece birkaç gün kaldı, yeni bir dönem başlıyor, biz bu haftaki bölümümüzde en çok bu konuya yer vereceğiz, çünkü ortalık yine biraz karışık. Çocukların okula aç gitmesinden, kırtasiye ve okul ücretlerine, geniş bir manzara var karşımızda.
Üniversitelerin de akademik dönemleri başladı sayılır, öğrenciler kayıtlarını yaptırıyorlar, bu sene eğitim manzarasında bir de üniversite harcı meselesi var.
SES Eşitlik Adalet Kadın Platformu olarak, bu hafta üzerinde en çok kafa yorduğumuz, okuduğumuz, yazdığımız konulardan biri de yargı reformu oldu, diğer tarafta İran’da Mahsa Amini’nin ölümünün yıl dönümü sebebiyle bir hareketlilik var.
Ben Duygu İslamoğlu, SES Eşitlik ve Dayanışma Derneği’nin dijital platformu esitlikadaletkadin.org ekibiyle hazırladığımız haftanın kadın gündemini sunmak üzere buradayım.
Okullar Açılıyor!
Benim çocukluğumda bu vakitler, şimdi birçok evde olduğu gibi, okula hazırlık vaktiydi. Defter kitap alıp alamayacağını düşünmek durumunda olmayan şanslı çocuklardandım ben, annem bizi Üsküdar’daki Demokrasi Meydanı’na götürürdü. Şimdi Marmaray İstasyonu’nun kapladığı bu alanda kocaman bir fuar kurulur, kitaplar ve kırtasiye malzemeleri satılırdı, biz de kardeşimle pek eğlenirdik okul için öteberi alınırken.
Şimdi eminim yine bizim gibi şen çocuklar da vardır okula hazırlanan, hatta veliler de sevinmeye başlamıştır ev içi bakım emeği biraz hafifleyecek, gündüzler biraz sakinleyecek diye – bu iyi.
Her hafta olduğu gibi, iyi haberi iyi haberde bırakmak isterdim ancak bir de kötü haberim olacak, okul başlayacak diye sevinmek şöyle dursun, endişe içinde olan çok önemli bir kesim var.
Derin Yoksulluk Ağı‘nın Raporu
Derin Yoksulluk Ağı’nın hazırladığı “Okullar Kimin İçin Açılıyor?” başlıklı rapordan söz edelim.
Derin Yoksulluk Ağı, Açık Alan Derneği tarafından kuruldu ve 2019’dan beri, derin yoksulluğu bir insan hakları sorunu olarak ele alıyor; bu konuda araştırma ve dayanışma faaliyetleri yürütüyor. Bu hafta yayınladıkları rapor, 2023 yazı itibariyle okullar açılıyorken, öğrenim yoksulluğunda da derinleşmenin arttığını ortaya koyuyor.
Derin Yoksulluk Ağı’nın hazırladığı raporda, “Çocuğun İyi Olma Hali İstanbul Araştırması”nın sonuçlarına yer verilmiş, buna göre düşük gelirli aileler öğrenim yaşındaki çocuklarının masraflarını karşılamakta zorlanıyorlar. Oranlar şöyle, ailelerin %16’sı kitap ve kırtasiye alamadıklarını söylerken, %11’i giyecek, %34’ü okul gezisi ve benzeri etkinliklerin masraflarını karşılayamadığını ifade etmiş. Yine aynı araştırmaya göre, okula giden çocukların %30’u düzenli harçlık alamıyor, çocukların %41’i de okuldan ayrılmak zorunda kalmaktan kaygı duyuyor.
Okullar Açılıyor Ama Nasıl?
CHP Genel Başkan Yardımcısı Lale Karabıyık, okula başlama maliyetleri ile ilgili şunları söyledi:
“2023 yılında bu dönem, geçen yıla göre okula başlama maliyetlerinde;
- okul öncesinde %654’lük
- ilkokulda %493,8’lik
- ortaokul düzeyinde %450,5’lik
- lise düzeyinde %486,4
oranında bir artış söz konusu maalesef. Peki, gelirler aynı oranda arttı mı, tabii bu yükün altında veliler gerçekten eziliyor.”
Önceki yıllarla kıyaslandığında, ortada gerçekten de %500’lere varan bir artış söz konusu. Geçtiğimiz hafta özel kreş ücretlerinin özel üniversite ücretlerini geçtiğini anlatmıştık, görünen o ki konu özel okullara bile gelemeden, yoksulluk konusunda bir süre daha takılıp kalacağız.
Derin Yoksulluk Ağı’nın raporundan endişe verici bir detayla konuyu kapatalım, derin yoksulluk koşullarındaki ailelerin çocukları, çoğunlukla çalışmak üzere eğitimden kopmak zorunda kalıyorlar. Rapora göre, çok boyutlu yoksulluk yaşayan hanelerin 3’te 2’sinde temel eğitimini tamamlamış bir kadın veya kız çocuğu yok. Oğlan çocukları sosyal hayata iş üzerinden dahil olabiliyorken kız çocukları evliliğe veya ev içi emeğe yönlendirilerek sosyal hayattan koparılıyorlar; okullar açılırken üzerinde durmamız, konuşmamız gereken konulardan biri, öğrenci yoksulluğu.
CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır’ın sözleriyle devam edelim…
“Şimdi asgari ücretin 11 bin 400 lira olduğu ülkemizde, nasıl olacak ki insanlar çocuklarını okula yollayacaklar? Bugün okula başlayacak bir çocuğumuzun minimum 2000 lira kırtasiye gideri var, 3000 lira kıyafet gideri var ve ne yazık ki, içimiz acıyarak söylüyoruz, veliler internetten ikinci el defter kitap ve kıyafet arayacak duruma gelmiş. Diğer bir durum, özel okullar, %200 arttı. 19.000 lira olan geçen seneki özel okullarda kitap maliyeti 59 bin lira oldu. Birçok veli, çocuklarını özel okullardan alıyor. Bırakın okul parasını vermeyi, kitaplarını bile ödeyemiyor. Böyle bir halde, 11 Eylül’de, okullar açılıyor.”
Üniversitelerde de kayıt zamanı, ikinci öğretim okuyanlar için %63’lük bir harç zammından söz ediliyor. Hatta 2012’de kaldırılan örgün öğretim harçları da geri mi geldi diye konuşuluyordu. Görünen o ki cumhurbaşkanı, konuyu çok netleştirmeden açıklamış ama yazılanlar belli. İkinci öğretim öğrencileri %64 zamla harçlarını öderken, birinci öğretimdekiler öğrenci katkı payı ve benzeri bir harç ödüyorlar ama, ismi harç değil. Ben de ikinci üniversite kapsamında başvurduğum açıköğretim programında fark ettim ki, katkı payı 0 gözüküyorken, eğitim-öğretim materyali adı altında gayet de harç ödemişim.
Velhasılı, bu hafta derdi gücü okula hazırlık olan herkese, kolaylıklar diliyoruz.
Yargı Reformu Kadınlar İçin Tehdit
Yakın zamanda Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, A Haber’deki canlı yayında boşanma süreçlerinde arabuluculuk ve nafaka gibi konuları içeren kapsamlı bir düzenleme yapmayı planladıklarını belirtmişti. Aile Hukuku konusunda “geniş kapsamlı projelerinin” olduğunu ve şu an için Yargı Reformu Strateji Belgesi ile İnsan Hakları Eylem Planı’nı hazırladıklarını açıklamıştı.
Önümüzdeki dönemde Anayasa değişikliği konusuyla birlikte gündeme gelebileceği öngörülen Yargı Reformu planı, bu hafta aklımıza takılan konulardan biri oldu. Kadın haklarına birçok açıdan dokunan olası düzenlemeler, kadınlar için endişe verici.
Ekmek ve Gül Platformu, İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi Sözcüsü Avukat Birsen Baş Topaloğlu ile bir söyleşi gerçekleştirmiş,
Adalet Bakanı “Aile hukukuna toptan bir düzenleme” demişti, Avukat Birsen Baş Topaloğlu bunu “Amaç kadınların kazanılmış haklarını elinden almak.” diyerek yorumlamış.
İran‘da Protestolar
İranlı 22 yaşındaki Mahsa Amini’nin İslam cumhuriyetinin kadınlara yönelik katı kıyafet kurallarını ihlal ettiği iddiasıyla tutuklanmasının ardından 16 Eylül 2022’de gözaltındayken öldürülmesi, ülke çapında büyük protestoları tetiklemişti.
Mahsa Amini’nin ölümünün üzerinden tam bir yıl geçti ve İran’da dengeler hala sağlanabilmiş değil.
Genç kadının avukatı Saleh Nikbakht da, “sisteme karşı propaganda” yapmakla suçlanıyor. Yaşanan olaylarla ilgili yerli ve yabancı basına açıklamalar yapan avukat suçlu bulunursa, bir ila üç yıl arasında hapis cezasıyla karşı karşıya kalacak.
Vatandaşların, özellikle kadınların yaşam tarzlarına, kılık kıyafetlerine müdahalenin varabileceği en uç noktalardan birini, şu anda İran’da gözlemliyoruz. Geçtiğimiz yıl protestolar aniden alevlenince, kadınlar ülkenin her yanında başörtülerini çıkarıp rejime direnmeye başlamıştı ancak İran hükümetinin baskıları gün geçtikçe artıyor.
Mahsa Jina Amini’nin annesi Mojgan Eftekhari sosyal medya hesabından bir paylaşım yaparak kızına duyduğu hasreti dillendirdi ve Jina’nın ölüm yıldönümü dolayısıyla bir çağrı yaptı, ülkede özgürlük için mücadele eden herkesi Jina’nın mezarı başında toplanmaya çağırdı: “Şimdi, aradan geçen bir yılın ardından ülkede özgürlük için mücadele eden tüm insanları bu korkunç ve affedilmez cinayetin yıldönümünde bir araya gelerek zulme karşı tekrar ses yükseltmeye çağırıyoruz. Jina’yı ve özgürlük yolunda hayatını kaybedenleri saygıyla anıyoruz.” İfadelerini kullandı Mahsa Amini’nin annesi, sosyal medya hesabında.
Podcaster Kadınlar
Bu hafta esitlikadaletkadin.org platformumuzda yayınladığımız haberlerden biri de, ekip arkadaşımız Asmin’in podcaster kadınlarla ilgili yaptığı haber oldu.
Asmin Ayçe İdil Kaya, SES Eşitlik Adalet Kadın Platformu’nda, podcast üreticiliği alanında kadınların ve LGBTİ+ bireylerin yerini sorgulayan bir yazı kaleme aldı. Haberde tanınmış ve aktif podcasterlar Hazal Sipahi ve Tuluğ Özlü ile bendeniz Duygu İslamoğlu’nun görüşlerine yer verildi.
Podcast terimi 2004 yılından beri hayatımızda, “Mental Klitoris” adlı podcasti sunan Hazal Sipahi, podcast yayıncılığını “talep üzerine hikaye anlatıcılığı” olarak tanımlıyor:
“Biz eğitimlerde de söylüyoruz, “radyo on demand”, yani talebe göre radyo, talep doğrultusunda dinleyebildiğin, offline iken dinleyedebildiğin, indirebildiğin bir alan. Bence podcastin en alan tanıyan kısımlarından biri, canlı bir yayın olmamasından kaynaklı, daha sonra da üstünde çalışma imkanı olması… Canlı bir yayın olsa, aralardaki boşluklar ııl’ar ya da düzenlemek istediğim yerlere müdahalem söz konusu olamayacakken, oradaki o kayıt, hazırlık sürecini yaptıktan sonra kayıt süreci, sonra kayıttan sonraki yayına hazırlanma sürecindeki esneklik, benim için podcasti diğerlerinden galiba daha ayıran bir şey ve sesle de çalıştığın için, yani görüntü eşleme de yok, daha az uğraşacağın şey olmuş oluyor.”
Asmin’in platformumuzda yayınladığımız haberine göre, bir medya türü olarak podcast, özellikle kadınların kendilerini ifade etmeleri için yeni bir alan oluşturuyor.
Tuluğ Özlü de röportajda bu durumu şöyle açıklamış:
“Sansürsüz bir alan açtığını kesinlikle düşünüyorum. Konuşurken özgür hissediyorum ve biz kadınlar ve LGBTİ +’lar olarak kendimizi özgürce ifade edebilecek alanlara her zaman ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Her zaman bu konuda bir eksiklik olduğunu düşünüyorum. Bu sadece yayın organı olmak zorunda değil. Bizim mekanlara, sokaklara, ekranlara ya da kulaklıktan çıkan seslere ihtiyacımız var. Tüm azınlıkların bağıracak bir mecraya ihtiyacı olduğunu düşünüyorum ve podcastin çok önemli bir yeri olduğunu düşünüyorum. Yani sansürsüz olması ve hala bence biraz keşfedilmemiş olması. Yani parmakla gösterilmemiş olmam mesela benim, bir şeylerin birilerinin beni fark etmiş olduğunu gösteriyor. Bu da hoşuma gidiyor sessizce!”
Podcast alanı hala patriyarkal bir yapıya sahip olabilir; fakat aynı zamanda görüyoruz ki, kadın ve LGBTİ+’ların bu alanda kendilerini ifade edebilmeleri ve belirli özgürlük alanları yaratabilmeleri de çok kıymetli.
***
Yükselt SES’ini podcast’te yine bu haftaki bölümümüzün sonuna geldik. Görüşlerinizi bize Instagram hesabımız üzerinden iletmenizi ya da bize mail atmanızı çok isteriz, lütfen açıklama kısmındaki linklerden yararlanın.
Haftaya Cuma 30. bölümümüzle karşınızda olacağız, hiç de az bir yol gitmedik, vesileyle ekip arkadaşlarım Asmin’e, Eda’ya, Elif’e ve Ufuk’a da buradan sevgilerimi iletiyorum. Birliğimiz daim olsun.
Haftaya umuyoruz ki daha güzel haberlerle yeniden buluşmak üzere. Hoşçakalın.