Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu hakkında kapatılması yönünde açılan dava bugün sonuçlandı. Davanın reddedilmesiyle sonuçlanan duruşmada kadın örgütlerinin yanı sıra, platformun destek olduğu mağdurlar da yer aldı.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, 2010 yılında Münevver Karabulut cinayetinin ardından kurulmuştu ve 2012’de dernekleşerek, kadın cinayetlerini ve kadınlara yönelik şiddet ve taciz vakalarını raporlamaya, davaları takip ederek mağdurlara destek vermeye başlamıştı.
2016 yılında bir vatandaşın “nafaka mağduru” olduğunu ileri sürerek BİMER’e yaptığı şikayet sonucunda, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneği üzerinde soruşturma başlatıldı. Aralık 2021’de Savcı Mustafa Güner tarafından hazırlanan davanâmede, derneğin “ahlaka ve kanuna uygun olmayan eylemlerde bulunduğu” gerekçesiyle kapatılması istendi. Ayrıca derneğin belirledikleri amacın dışında hareket ettikleri, “kadın haklarını koruma adı altında aileyi ve toplumu parçalama amacı taşıdığı” iddialarına da yer verildi. Ayrıca, platformun yöneticilerinin katıldığı basın açıklamaları nedeniyle başka davalara da dahil edildiği belirtildi.

Kadın Cinayetleri Durduracağız Platformu Davasına Büyük Destek
Bugün (13 Eylül) Çağlayan Adliyesi’nde görülen duruşmanın öncesinde basın açıklaması yapan platforma CHP ve HDP parti temsilcilerinin yanı sıra çeşitli sivil toplum kuruluşlarından da destek büyüktü.
Sabah saatlerinde adliye önünde toplanan platform üyeleri ve destekçiler, bir basın açıklaması yaptı. Açıklamada kadın cinayeti mağdurlarının anneleri de söz aldı, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nu sonuna kadar destekleyeceklerini ifade ettiler.
Duruşma başlangıcında platform üyesi iki kadının adliyeye girerken yanında bulunan gökkuşağı bayrağı sebebiyle gözaltına alındığı öğrenildi.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’na açılan kapatma davasının 4’üncü duruşması 13’üncü Asliye Hukuk Mahkemesi salonu küçük olması nedeniyle 37’inci Ağır Ceza Mahkemesinin duruşma salonunda başladı. CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu kadınlara destek vermek için adliyeye geldi. Duruşmayı çok sayıda gazeteci, avukat, baro temsilcileri, sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve siyasetçi de izledi.
Türkiye İnsan Hakları Vakfı ve İfade Özgürlüğü Derneği de davaya müdahil olmayı talep etti. Ardından erkek şiddetiyle yaşamını yitiren kişilerin yakınları tanık sıfatıyla ifade verdi.
Diken’de yayınlanan habere göre, tanıkların ifadelerinde şunlar yer aldı:
Konya’da ablasını eşinin şiddetiyle kaybeden Elif Nur Ertürk: İlk desteği platformdan gördük. İlk duruşmadan son duruşmaya kadar yanımdalardı. Katil, son duruşmada ‘Kadın katilleri dışarıda gezerken ben neden tutukluyum’ dedi. Bizim yanımızda devlet yoktu o zamanlarda ama platform yanımızdaydı. Platformun kapatılmak istenmesi canımı yakıyor. Ablam evlendikten sonra soyismi Çiçek olmuştu. O zamanlarda ‘Başka çiçekler solmasın istiyoruz’ demişlerdi. Başka çiçeklerin solmaması için derneğin kapatılmamasını istiyorum.
Eskişehir’de sevgilisi tarafından öldürülen Tuğçe Can’ın ikizi Tuğba Can: Bu yıl ikizimi erkek şiddetiyle kaybettim. O zamana kadar platform yanımızda oldu. Ailemiz kadar yakınlar. Asla yalnız yürümeyeceksin dediler, gerçekten de öyle oldu. Platformun kapatılması yerine desteklenmesini istiyorum.
Manisa’da 2013’te boşandığı eşi tarafından öldürülen Gülşah Kurbar’ın annesi Nuray Çalayır: Kızımı kaybettim. Platformun manevi desteği vardı. Onları bulmasaydım yalnız kalacaktım. Böyle bir desteğin kadınlardan esirgenmemesini istiyorum.
Bahar Genç: Görümcem kardeşim gibiydi. Eşi tarafından öldürüldü. Bu derneğin faaliyetlerine devam etmesini istiyorum. Kadınlar hep yaşasın, anneler ölmesin, dışarıdaki katiller tutuklansın.
Avukat Doğan C.G. tarafından pencereden atılarak öldürülen Fatma Duygu Özkan’ın annesi Nursel Uyar: Bu platformun kapanmasını istemiyorum, kendilerine sonsuz teşekkür ediyorum.
İstanbul’da çalıştığı işyerindeki bir erkeğin öldürdüğü Fatma Şengül’ün oğlu Gökay Şengül: Platform sayesinde sanık müebbet hapis cezası aldı. Sesimize ses oldular.
2011 yılında ayrıldığı eşi tarafından öldürülen Gülay Yaşar’ın ablası Esra Yaşar: Platform 13-14 yıldır yanımızda. Bir evlat kolay yetişmiyor. Sahipsiz bir şekilde yok olup gitmek istemiyoruz. Kapatılmasını değil, desteklenmesini istiyoruz.
Melek Yakupoğlu: Ben çok şanslıyım, en azından evladımın canı sağ kaldı. Ama evladımı döven, saçlarından sürükleyen o adam sadece para cezası aldı. Platform bana hep destek oldu, biz de derneğin hep yanındayız. Başka kadınlar şiddet görmesin, öldürülmesin. Böyle platformlar sayesinde kendimi güçlü hissediyorum, güvende hissediyorum.
“Mücadelemiz sürecek”
Platformun genel temsilcisi Gülsüm Kav şunları söyledi:
“Öyle bir hukuki gidişat söz konusu ki, ben mantığa davet etmek istiyorum. Çünkü bütün hukuki sürece baktığımızda bize açılan davada inanılmaz bir mantıksızlık görüyoruz. Eşit olmadığımız yalanına karşı eşit bir dünya hayali kuruyoruz. Bu duruşmadan ne sonuç çıkarsa çıksın kadınlar yaşayacak. Biz karar ne olursa olsun eşit ve güzel ülkemizi kuracağız.”