Bu hafta gündemde siyasette yaşlılık meselesi, aile çalıştayları, “Nefrete Karşı El Ele” videosu ve Yunanistan’ın yeni “yakışıklı” siyasetçisi var.

Gerontokrasi, yaşlı siyasetçiler, aile çalıştayları… Bu hafta gündemimiz yine dolu dolu.
Bölümü YouTube’da dinlemek için:
Türkiye’de siyasetçilerin yaşları, görevde kalma süreleri ve siyasi becerileri arada sırada gündem olur, Amerika Birleşik Devletleri’nde de benzer bir tartışma dikkatimizi çekti, 2024 Kongre seçimleri yaklaşırken Amerikalılar, yaşlı politikacıların son dönemdeki sağlık problemlerini ve iş yapabilme kabiliyetlerini konuşuyorlar.
Bizim kültürümüzde yaşlılıkla ilgili tabular çok yaygın, mesela birine yaşını hiç göstermediğini, aslında olduğundan daha genç göründüğünü söylemek iltifat kabul edilir. Yaşlılarımıza saygı duymayı öğrenerek büyürüz. Yaşlı siyasetçilere de saygı duyarız ama, gözümüz yine de genç, dinamik siyasetçileri de arar durur.
Yunanistan’da ana muhalefet partisi lideri Stefanos Kasselakis, tam da sahalarda görmek istediğimiz siyasetçi profiline uygun bir isim. Bugün biraz bu siyasette yaşlılık-gençlik meselesini konuşacağız, ama önce ülke gündeminde dikkatimizi çeken birkaç haberden bahsedelim.
Aile Çalıştayları
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından, “ailenin korunması, güçlendirilmesi ve sosyal refahının artırılması” amacıyla Aile Çalıştayları düzenlendi.
81 İl Müdürlüğünün koordinasyonunda eş zamanlı olarak gerçekleştirilen çalıştaylarda üniversiteler, akademisyenler, sivil toplum kuruluşları ile kamu kurum ve kuruluşlarından katılımcılar yer aldı.
Çalıştaylarda Aile konusu çerçevesinde “Eşitlik ve Adalet”, “Sosyal Kalkınma ve Refah”, “Hayat Boyu Gelişim ve Öğrenme”, “Çevre ve İklim”, “Teknoloji ve Dijitalleşme”, “Aile Odaklı Sosyal Hizmetler” gibi konuların ele alındığı açıklandı.
Türkiye Barolar Birliği Kadın Hukuku Komisyonu (TÜBAKKOM), Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından 81 ilde düzenlenen “Aile Çalıştayları”nın toplumsal cinsiyet eşitliğine aykırı olduğunu iddia etti. Çalıştaylarla ilgili olarak barolar ve alanda çalışan sivil toplum örgütlerinin çoğunun ya hiç davet edilmediğini ya da son dakika davet edildiklerini belirtti.
Gazete Duvar köşe yazarı Berrin Sönmez, konuyu ele aldığı yazısında, Aile Çalıştayı planının “hak temelli” olmadığını, LGBTİ+ düşmanlığı ile yoğrulduğunu ve katılımcıların görüş ve önerilerinin iktidarın iltifatına tabi tutulduğunu belirtti. Sönmez, “Yıllar boyu denenmiş, defalarca şahit olunmuş AKP yöntemi böyle,” dedi.
TİP milletvekili Sera Kadıgil de, mecliste bu çalıştaylarla ilgili sesini yükselten kadın vekillerden biri oldu ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’a bu çalıştayları sordu. “Aile Çalıştayının amacı Medeni Kanun ve yoksulluk nafakasını hedef almak mı?” sorusu da, Sera Kadıgil’in yönelttiği sorulardan biriydi.
Aile konusu gittikçe daha fazla gündeme yerleşmeye başlıyor, biz de hem SES Eşitlik Adalet Kadın Platformu’nda, hem de Yükselt SESini podcast’te bu geniş kavramla ilgili dönen tartışmalara yer vermeye, gündemi takip etmeye devam edeceğiz. Bakalım aile çalıştaylarından ne gibi sonuçlar göreceğiz, umuyoruz ki kadınlar için, kız çocukları için, eşitlik ve adalet için ümit veren haberlerle karşılaşırız.
81 İlde Eş Zamanlı “Aile Çalıştayı” Düzenlendi – SES Eşitlik, Adalet, Kadın Platformu
Nefrete Karşı El Ele
Kaos GL’nin sosyal medya hesabında “Nefrete karşı el ele” teması ile yayınlanan reklam filmi, kısa sürede on binlerce kişiye ulaşırken, hak savunucusu derneklerin ve toplulukların desteğini toplamıştı.
Sosyal medyada videonun dolaşıma girmesinin ardından, filmden rahatsız olduğunu ifade eden kişilerin sayısı da çoğalmıştı.
Reklam filminde, metroda birbirine bakıp el ele tutuşan iki genç kadına öfkeyle bakan bir adama karşılık, vagondaki tüm yolcuların el ele tutuştuğu görülüyordu. “Nefrete karşı el ele” mesajıyla yayınlanan film, bir vagonun içerisinde geçiyordu.
Bunun üzerine Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD), Marmaray’da çekilen reklam filmine ilişkin bir açıklama yaptı. Açıklamada, “Filmin çekimleri için kurumumuza yapılan 29 Kasım 2019 tarihli başvuruda, bir sosyal medya platformu için reklam çekileceği belirtilmiş, çekilen film 4 yıl sonra farklı bir amaçla gösterime sunulmuştur” denildi.
Açıklamada, başvuruyu yapan reklam ajansının ticari bir reklam çekimi yapılacağı algısıyla yanıltıcı beyanda bulunduğu öne sürüldü.
Kaos GL, sosyal medyada paylaştığı mesajında konuyla ilgili şunları söyledi:
“Nefrete karşı el ele” diyerek paylaştığımız, LGBTİ+’ları hedef alan kamu spotuna karşı dayanışmayı, birlikte yaşamı gösteren gerçek kamunun sesi bir kamu spotu örneği olmasını ümit ettiğimiz videoyu izleyen, elimizi havada bırakmayan herkese teşekkür ederiz. Maalesef, nefrete karşı videoya bile tahammülü olmayanlar; Kaos GL olarak bizim ne yazık ki alışık olduğumuz bir nefret operasyonunu tekrar devreye soktu.“
“Bu operasyonun bu seferki hedefi sadece biz olmadık. Filmi çeken şirket ve filmde yer alan oyunculara hakaret ve ölüm tehditlerine kadar vardı iş. Uzattığımız eli tutan kimsenin kirpiğine zarar gelmesini istemeyiz. Bu sebeple videoyu yayından kaldırdık. Ancak biz elimizi uzatmaya 29 yıldır olduğu gibi devam edeceğiz. Biliyoruz ki o el havada kalmayacak.”
Kaos GL’nin ‘Nefrete Karşı El Ele’ Videosu Hedef Gösterildi, Yayından Kaldırıldı
Gerontokrasi Nedir?
ABD’nin 2024 Başkanlık ve Kongre seçimlerine az bir zaman kala, Washington’daki siyasetçilerin yaşı da, ortalaması da giderek daha fazla dikkat çekiyor. Özellikle yaşlı politikacıların son dönemdeki sağlık problemleri ve iş yapabilme kabiliyetleri, bu konunun önemini artırıyor.
Başta da dediğim gibi, bizde yaşlılara saygımızdan, insanların yaş aldıkça bazı kabiliyetlerinin azaldığını uluorta konuşmak da pek yakışık almıyor. Zaten konuşsak da, şu anda hem Dünya’da hem de ülkemizde, bizi yönetenler diyelim, siyasetçiler, hemen hepsi 60 yaşın üzerinde. Otobüste yer vereceğimiz insanlara, oyumuzu veriyoruz ve bu konuyu hiç konuşmuyoruz.
Pew Araştırma Merkezi’ne göre, ABD Senatosu’nun 100 üyesinin 67’si 60 yaşın üzerinde. Temsilciler Meclisi ise görece daha genç; yaş ortalaması 57. Ancak, “Boomer kuşağı”, Kongre’nin neredeyse yarısını oluşturuyor ve siyasetçilerin yaşı, git gide daha da artıyor.
BM Daimi Temsilcisi Nikki Haley, 75 yaş üstü siyasetçiler için zihinsel yeterlilik testi yapılması gerektiğini önerdiğinde de bu konu gündeme gelmişti, Elon Musk’ın ABD’li siyasetçilere “antika” demesi de tartışmaları alevlendirmişti.
Bunun bir adı var: Gerontokrasi. Yaşlıların yönettiği bir politik sistemi ifade eden gerontokrasi, aslında oldukça eski bir kavram. Fransa’nın Lille Katolik Üniversitesi’nde siyaset bilimi profesörü Raul Magni-Berton, gerontokrasinin üç farklı türde olduğunu açıklıyor.
İlk türü, yasalarla belirlenmiş gerontokrasi olarak tanımlanıyor ve daha çok antik toplumlarda görüldüğü biliniyor. Örneğin, Roma Senatosu ilk başta en az 60 yaşında olan emekli askerlerden oluşurdu. Günümüzde de, İtalya gibi ülkelerde cumhurbaşkanı olabilmek için en az 50 yaşında olmak gerekiyor. Ancak bu tür kısıtlamalar günümüzde daha az yaygın.
İkinci tür gerontokrasi, yasalara bağlı değil ama “sözlü centilmenlik kuralları” ile işliyor. Örneğin, Vatikan gibi ülkelerde ya da askeri cuntalar tarafından yönetilen yerlerde, en yaşlı lider genellikle stratejik nedenlerle seçilir. Yaşlı liderlerin emekli olma ya da ölme olasılığı daha yüksek olduğu için, bu lider değişimini kolaylaştırır.
Üçüncü tür ise, birçok faktörün bir araya gelmesiyle oluşur ve demokrasilerde oldukça yaygındır. Magni-Berton’a göre, hemen hemen tüm ülkelerde, parlamentonun ortanca yaşı, seçmenlerin ortanca yaşından daha yüksektir. Resmi bir kural olmamasına rağmen, seçmenlerin daha deneyimli adayları tercih etmesi veya yaşlı insanların daha fazla güç kazanmak için zamana sahip olmaları, bu tür gerontokrasinin oluşmasına katkıda bulunabiliyor.
Yunanistan’da Stefanos Kasselakis Ana Muhalefet Lideri
Şimdi, siyasetçilerin yaş ortalaması üzerinde yeterince düşündük, yaşlılar tarafından yönetilmekten söz ettik biraz, yeri gelmişken Yunanistan’ın yeni muhalefet liderinden bahsetmezsek olmaz. Stefanos Kasselakis, 35 yaşında, liberal ve gey kimliğini gizlemeyen, yakışıklı bir siyasetçi. Hakkında çok çeşitli yorumlar var, özellikle siyasi geçmişi olmayan biri olarak ana muhalefet partisi Syriza’nın başına geçmiş olması çok konuşuluyor, ancak ben açıkçası yüzü gözü akça pakça, alımlı, enerjisi yüksek bir siyasi lider görmekten gayet memnun oldum diyebilirim. Darısı başımıza diyoruz, haberin detaylarını esitlikadaletkadin.org web sitemizden takip edebilirsiniz.
Yükselt SESini podcast’te bugün yine, SES Eşitlik Adalet Kadın Platformu’nun gündemini, haftanın kadın haberlerini dinlediniz.
Spotify ve YouTube’da takip edin, fikirlerinizi, önerilerinizi bize Instagram’dan iletin.
Haftaya Cuma yeni bölümümüzde buluşmak üzere, hoşçakalın.