Taliban’ın kadınlar hakkında yaptığı “ılımlı” açıklamalara inanmadığını söyleyen Afganistanlı kadın aktivist Mahmouda A, dünyaya, “Siz de kanmayın, sesimizi duyurun, bizimle dayanışma içinde olun” diye seslendi.
ABD’nin işgal ettiği Afganistan topraklarından çekileceğini açıklamasının ardından, 20 yıl sonra Taliban ülkede yeniden harekete geçti. İki hafta gibi kısa bir sürede ülkedeki tüm vilayetleri ele geçiren Taliban, başkent Kabil’i de ele geçirerek ülke yönetimine el koydu. Taliban, ülkede şeriat kurallarının geçerli olacağını açıklayarak kadınlara örtünmenin zorunlu kılınacağını ancak kadınların eğitim ve çalışma hakkının korunacağını söyledi. Ülkeden gelen haberler ise kadınlar için durumun çok vahim olduğunu gösteriyor.
Mezopotamya Ajansı’ndan Gözde Çağrı Özköse ve Zemo Ağgöz, kadınlarla ilgili çalışmaları nedeniyle Taliban tarafın tehdit edilen ve bu nedenle Avrupa’ya göç etmek zorunda kalan Mahmouda A. ile Afganistan’daki son gelişmelerden sonra kadınların durumunu konuştu.
Kaç yıldır Avrupa’dasınız? Neden ülkenizi terk etmek zorunda kaldınız? Siz ayrıldığınızda Afganistan’da durum nasıldı, şimdi nasıl?
İki yıldır Avrupa’dayım. Politik bir aktivist olarak yaşamım tehlike altındaydı. Afganistan’da politik bir mücadele veriyordum. Taliban ve başka terörist gruplar kimliğimi saptadı. Kim olduğumu öğrendiler ve beni öldürmek istediklerini açıkça ifade ettiler. Şu anda hala tehlike altındayım. Bu şartlar altında Afganistan’dan ayrılmak zorunda kaldım. Avrupa’ya geldim. Mücadeleme burada devam ediyorum. Hala Afgan halkının, Afgan kadınlarının hakları için savaşıyorum. İki yıl önce buraya geldiğimde durum bu kadar da kötü değildi elbette, ama yine kötüydü. Ben gelirken bazı şehirlerin yönetimi Afgan Hükümetindeydi. Çünkü o zaman da Afganistan’ın bir kısmı Taliban tarafından şeriat kanunlarıyla yönetiliyordu. Ama tabi şu anda her şey çok daha vahim ve bıraktığımdan oldukça farklı.
Afganistan 20 yıl önce de Taliban’ın yönetimindeydi. Taliban’ın yönetimi altında Afganistan’da yaşayan çocuk ya da kadın olmak ne demek?
Afganistan’da insan olmak zor ama kadın olmak çok daha zor. Politik bir görüşü olan, seküler ve aktivist bir kadın olmak ise cehennemin diğer adı. Taliban denen şey, gerici suçlulardan oluşan bir grup erkek. Kadın karşıtı bir grup. Daha doğru ifade etmek gerekirse demokratik her türlü hakka karşı bir grup. Bu nedenle Afganistan’da yaşamak çok zor. Kadınların okula, işe gitmesini istemiyorlar. Onlara göre kadın bir eşya gibi evde durmalı. Afganistan’da kadınsanız evdeki bir koltuktan farkınız yok. Bu çok zor bir durum. Şimdi bu kuralları gevşeteceklerini, kadınların okula işe gidebileceklerini iddia ediyorlar ama buna asla inanmıyoruz. Zaten mesele de sadece işe, okula gidebilmek değil. Bir yerde özgür değilseniz yaşayamazsınız. Konu bu kadar basit. Öte yandan hala orda var olmaya çalışan insanlar var. Hala devrimci, feminist kadın örgütleri var. Elbette açıktan çalışma yürütemiyorlar ama yer altında çalışmalarını sürdürüyorlar. Taliban’la savaşmaya devam ediyorlar. Orada mücadele hala sürüyor, bizim için her şey bitmiş değil.
‘Afganistan’da hayat kadınlar için cehennem olacak’
Afganistan’da yaşayan aile ya da arkadaşlarınızla iletişim kurabiliyor musunuz? Kuruyorsanız neler anlatıyorlar, şu an durum nasıl ülkede? Kadınlar dışarı çıkabiliyor mu?
Evet, ailemle ve arkadaşlarımla iletişim halindeyim. Durum son derece vahim ve insanlar dehşet içinde. Kimse işe, okula gitmiyor. Dışarı çıkınca neyle karşılaşacaklarını bilmiyorlar. Herkesin tek bir motivasyonu var o da havaalanına ulaşmak. Havaalanındaki görüntüleri gördünüz. Bence oradaki insanların çaresizliğini ve korkusunu kelimelerle daha iyi ifade etmek mümkün değil. İnsanlar, kaçmak için havalanmakta olan uçağa asıldılar. Ailemin ve arkadaşlarımın söylediğine göre şu anda sokaklar bomboşken dükkanları, bankaları yağmalayan gruplar varmış. Taliban bu grupları tanımadığını, kendi güçleri olmadığını iddia ediyor. Herat ve Kandahar’daki kadınlardan işe ve üniversiteye gitmeyi deneyenler olmuş. Üniversite kapılarını Taliban’ın adamları tutuyor. Hepsi ‘Gidin evinizde oturun’ diye geri gönderilmiş. Kabil’de kadın doktorların işlerine devam edebileceği söylenmiş. Ama sonrasında ne olacağı tabii ki belli değil. Ama şundan eminim, bundan sonra Afganistan’da hayat kadınlar için cehennem gibi olacak.
‘ABD’nin Afgan halkına yardıma gelmediğini en baştan biliyorduk’
ABD’nin Afganistan’daki varlığı iddia edildiği gibi ülkeye barış ve demokrasiyi getirebilmiş miydi? ABD’nin Afganistan’dan çekilme kararını nasıl buluyorsunuz? Taliban, ABD çekildiği için mi bu kadar hızlı Afganistan’ı ele geçirebildi?
En başından beri biliyoruz ki ABD Afganistan’a Afgan halkına yardıma gelmedi. İşgale geldi. Bizim demokratik haklarımız onların umurunda bile değildi. Onlar kendi emperyalist çıkarları için geldi, Afganistan’daki yoksul halk için değil. Şimdi de çekip gittiler. Zaten onları orada istemiyorduk. Ülkemizde elini kolunu sallaya sallaya gezen ABD askerleri yok artık. Bundan son derece memnunuz. ABD askerleri tek bir sorun çözmüş değil Afganistan’da. Ancak pek çok sorun yarattılar. Sağı solu bombalayıp insan öldürdüler. Bunu da ‘Taliban ile savaşıyoruz’ diyerek yaptılar. Peki soruyorum, bu ABD askerleri ülkemizde elini kolunu sallayarak gezip güya terörle savaşırken Taliban nasıl daha da güçlendi? Taliban’ı destekledikleri için. Bunun bir oyun olduğunu görüyoruz. Cihatçı çetelerle, Taliban’la nasıl iş tuttuklarını görüyoruz. ABD ve Taliban arasında bir anlaşma var. Afganistan’daki demokrasi, insan hakları, eğitim, sağlığa erişim ABD’nin umrunda değil. Taliban da işte bu güçlerin kuklası. Kendileri de bunun farkındalar. Ülkemizde ne Amerika’yı ne başka hükümetlerin güçlerini istemiyoruz. Sorun çözmeye değil, yaratmaya geliyorlar.
Türkiye, Taliban’ın fikren kendilerinden çok uzak olmadığına dair açıklamalar yaptı yakın zamanda. Dün de Taliban Türkiye ile dostane ilişkiler içinde olmak istediklerini ifade etti. Türkiye’nin bu duruşunu nasıl yorumlarsınız?
Türkiye’ye bu konuda inanılmaz öfkeliyim. Öte yandan şaşırmadım. Erdoğan doğru söylemiş. Gerçekten de düşünce olarak birbirlerinden çok farklı değiller. Erdoğan da Taliban da gerici ve suçlu. Elbette ki birbirleriyle iyi ilişkiler içinde olacaklar. Zaten Türkiye’nin amacı da buydu. Erdoğan Afganistan’daki çoğu gerici grubun babasıdır. Erdoğan gibi gerici bir suçlunun, bir kadın düşmanının Taliban ile anlaşamaması beklenemezdi zaten. Çok iyi anlaşacaklarına şüphe yok.
‘Afganistan için sesinizi çıkarın!’
Uluslararası kamuoyu Afganistan’da Taliban rejimi altında mahsur kalan halklar ve kadınlar için ne yapabilir?
Bu çok önemli bir nokta. Bunu her yerde tekrar ediyoruz. Dünyanın, Türkiye’nin ve Avrupa’nın açık fikirli, devrimci insanları, özellikle kadınları Afganistan için ses çıkarmalıdır. Lütfen emperyalist güçlerin Afganistan’a yaptıkları karşısında ses çıkarın. Bize olanları tüm dünyaya gösterin. İnsanlarımıza ne yaptıklarını tüm dünyaya gösterin. Hiç bir hükümetin yardımını istemiyoruz. Dünya halklarına sesleniyoruz. Hiç bir hükümet insanlar için bir şey yapmaz. Kendileri için yaparlar. Ülkelerden ardı ardına açıklamalar geliyor. Herkes Taliban’ı müzakereye davet ediyor. Herkes ne kadar da hazır ve hevesliymiş Taliban ile müzakere yapmaya. Dünya halklarına, insan hakları örgütlerine, devrimcilere sesleniyoruz. Sesimizi duyurun, bizimle dayanışma içinde olun.
Son olarak, şu anda içinde bulunulan durum sana kendini nasıl hissettiriyor. Ülkeni bu şekilde gördüğün için neler hissediyorsun?
Elbette ki çok üzücü. Üç gündür uyumuyor ve ağlıyorum. Çok zor. Bu dünyada bazı coğrafyalarda yaşamak gerçekten kader. Ve bu anlamda da herhalde talih kuşu özellikle Afganistan halkına konmuş.
Kaynak: Mezopotamya
1 Yorum
Tum dunyanin bu sesli duymasi lazim.
Afganistandaki kardeslerimizi kaderlerine terk etmemeliyiz.Yapilacak sey mutlaka vardir.Ama bu siyasetciler araciligi ile degil,
STK lar uzerinden olmalidir.